ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar ve saygıdeğer emekçi arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Az önce burada rahatsızlanan emekçi arkadaşımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Hepinizin bildiği üzere bugün 1 Kasım, IŞİD barbarlığına karşı insanlığın kazandığı zaferi selamlıyor, 1 Kasım dünya Kobani gününü kutluyorum.

Bugün burada Ticaret Bakanlığının bütçesi üzerine konuşuyoruz. Sezai Vekilim bir şeye değindi, Sayın Bakana bir hatırlatmada bulundu, dedi ki: "İşiniz çok zor." Evet, maalesef işiniz zor ama vebaliniz de çok fazla. Biliyorsunuz ki bu bütçe öyle çetelerin, öyle şatafat yaşayan bir avuç yandaşın, mafyanın bütçesi değil, bu bütçe halkın bütçesi, bu bütçe üniversitelerde intihar eden gençlerin bütçesi, bu bütçe evine ekmek götüremediği için intihar edenlerin bütçesi, bu bütçe çocuğunu kurutma makinesiyle ısıtıp ısınma, barınma ihtiyacını gideremediği için intihar edenlerin bütçesi; bu yönüyle vebali hepimizin boynuna olan bütçeyi ince eleyip sık dokumak zorundayız.

Şimdi, biz bugün bu bütçeyle ilgili ya da Türkiye'nin ekonomik politikalarıyla ilgili cümleler kurmaya kalkışırsak bize günler de yetmeyecektir bırakın saatleri ama gidişatı tek bir cümleyle de özetleyebiliriz, hepinizin bildiği "Türkiye Yüzyılı" evet, bir Türkiye Yüzyılı var ama bu Türkiye Yüzyılı Türk halklarının borç yüzyılı hâline geldi. Maalesef ki Türkiye uçuruma hızla sürükleniyor. Az önce örneğini verdiğim şatafat yaşayan, Lale Devri döneminin şatafatını saraylarda yaşayan yandaşlar, 5'li çeteler ve mafyalar bu ekonominin bir kısmını oluşturmakta, büyük bir çoğunluğunu ise ezici çoğunluğunu da maalesef ki halklarımız kendi canından, tırnağından artırarak bu yandaşlara, bu saray rejimine göğüs germekle uğraşmakta yani hepimiz toplanmışız, onları doyurmaya çalışıyoruz. Bu yönüyle Türkiye'nin 2 kutuplu olduğunu lütfen aklınızda bulundurun; bir tarafta azınlık avuç var, ilk defa iktidar tarafı burada azınlık, maalesef ki hepimize azınlık olduğumuzu hissettirmeye çalışıyor çünkü "Seçimde kazandık." diyor, seçim başarısıyla halkların bütün ekonomik politikalarını yönetebileceğini, çoğunlukla el kaldır, indirle bütün bütçeyi dengeleyebileceğini düşünüyor.

Faiz her geçen gün ülkede artmaya devam ediyor, maalesef bir nas politika süreci vardı, dillerinden bir dönem nassı düşürmeyenler bugün herhâlde bunu unuttular, şimdi yeni bir politikaya gittiler. Sadece Merkez Bankası değil bütün bankalar faiz artırımına gitti artık. Bu yönüyle zaten darboğazda olan halk daha da bir darboğaza çekildi ve maalesef şimdi halk diri diri toprağa gömülmek isteniyor.

Sadece 1 Ocak 2023 ile 18 Ağustos 2023 tarihleri arasında icra dairelerine gelen yeni dosya sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 59 artmış. Yine Ticaret Bakanlığının 2022 Faaliyet Raporu'na göre iflas eden esnaf sayısı 125.598, icra dairelerine ulaşan dosya sayısı ise 8 milyonu geçmiştir. Bu rakamlara baktığımızda her gün "nas" deyip insanları kandırırken asıl yaptığınız bu ülkeyi krize, insanları borç batağına sürüklemek olmuştur. 2023 yılının ilk sekiz aylık verilerine göre 71.500 esnaf kepenk kapatmak zorunda kalmıştır.

Bakanlığınız büyümeden, refahtan, dünya ekonomileri arasına girmekten bahsediyor. Eskiden bir gelenek vardı, kurumlar devlete bağlıydı, devletin kurumları vardı ve iktidar bu kurumlara hesap vermek zorundaydı. Nitekim adını bile anmaya utandığımız bir kurumumuz var, sizin o verileri sürekli paylaştığınız, bize dünyayı güllük gülistanlık gösteren TÜİK. TÜİK verileri... Lütfen, artık bundan vazgeçin, bu ülke büyümüyor, biz gittikçe batıyoruz çünkü bir ekonomi politikasının güven abidesi hukuki garantiden geçer, hukuk olmayan yerde sosyal devlet anlayışı da olmaz,.

Değerli arkadaşlar, az önce rakamlarla anlatmaya çalıştığım icra dosyaları aslında ekonomimizin aynası. Başka bir konumuz var, 1 milyon ailenin çocukları sosyal yardımlarla okula gitmek zorunda kaldı bu ülkede ve bu 1 milyon ailenin çocukları maalesef ki aç karnına okullara gidiyor. Biz bu bütçeyi o çocukları doyurmaya yettirmiyoruz, biz bu bütçeyi saraydaki bir avuç yandaş...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın lütfen.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - ...5'li çeteler için, bütün halkı da AKP iktidarına bağımlı kılmak için yapıyoruz ve bu nedenle bu bütçeyi kabul etmediğimizi belirtmek istiyorum.

Şimdi "Destek paketlerinde 20 Ekim sonrası 75 bin işletmeye 178 milyar kredi verdik." diye övünenlere sormak istiyorum: Bu kadar teşvik ve kredi sağladınız madem, 30 milyona yakın insan neden iflasın eşiğinde? Cevap basit çünkü bu krediler sadece yandaşlara gidiyor.

Çok kısa da az önce sınır kapılarıyla ilgili Sayın Osmanoğlu'nun söylediği şeylere değinmek istiyorum: Şimdi, Derecik Sınır Kapısı'na değindi Sayın Osmanoğlu "Gidin, görün." dedi; ben Hakkâri Milletvekiliyim, gittim, gördüm, açılış tarihi bile çok elzem, 10 Mayısta açıldı, seçime dört gün kala; hâlâ yolu yok, konteynırlarda hizmet sağlanıyor, araç giriş çıkışına izin verilmiyor, ticarete izin yok, hafta sonları kapalı. Esendere Sınır Kapısı'na gelelim, 1'er kilo gıda malzemesi yolcu beraberinde getirebiliyor, onun dışında ticarete geçiş yok, 50 araç...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Sayın Başkan, çok az kaldı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Düşünmez, süreniz doldu.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - "Süre vereceğim." demiştiniz.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Fazla da verdim size süre.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Çok az kaldı.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Süreniz bitti.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Sadece bir şeye değinmek istiyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Toparlayın.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Organize sanayisi olmayan tek ili milletvekiliyim ben, Hakkâri'de organize sanayi bölgesi yok.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sanayi Bakanımız gelecek, oraya gelin, bunları dile getirin.

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - "Ticaret Bakanının vebaliyle ilgili konuşma..." dedim, Ticaret Bakanının yükümlülüğü, maalesef ki nereye elimizi atsak ticaretten geçiyor, ekonomimizden geçiyor; bu yönüyle...

Süre verdiğiniz için, sabrınız için teşekkür ediyorum.