| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/276) ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/274) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 26 .10.2023 |
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın hazırun, öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bildiğiniz üzere, 2024 bütçesinde giderler 11 trilyon 89 milyar TL, gelirler 8 trilyon 837 milyar TL, vergi de yaklaşık gelir kadar, 8,35 trilyon TL olarak karşımıza çıkmaktadır. Açıklanan bu rakamlardan hepimizin anladığı üzere bütçemiz bu sene de açık vermeye devam edecektir. Yine, herkesin çok iyi bildiği gibi, bütçe gelir ve gider dengesi öngörme mekanizmasıdır ki burada dikkat edilmesi gereken nokta, gelirin nereden geldiği yani planlanan bütçe için gelir kaynağının ne olduğu, bir de giderin ne olduğu yani bütçede öngörülen gelir kaynağının nereye harcandığıdır. Burada şunu vurgulamayı da önemli görüyorum: Devletlerin parası yoktur, devlet adına toplanan para da harcanan para da milletin parasıdır. Açık verecek olarak öngörülen bütçemiz için gelir kaynağı olarak karşımıza çıkan enstrüman vergidir, öyle ki bir önceki yıla göre vergi gelirlerinde yüzde 73,5'lik bir artış öngörülmektedir. Tabii ki vergi devletin olmazsa olmaz gelir elde etme sistemidir ama bu sistem kesinlikle adil olmalıdır. Türkiye'de maalesef vergi her zaman orta sınıfın sırtına binmektedir. "Peki, vergide yüzde 73,5'lik artış öngörülürken aynı artış orta sınıfın gelirinde de olacak mıdır?" diye düşünmemek elde değildir. "Vergi neden orta sınıfa yük?" diye bakacak olursak, bizim devletimizin en çok topladığı 2 çeşit vergi vardır, bunlar doğrudan vergi ve dolaylı vergidir. Doğrudan vergiler çoğumuzun maaşları henüz cebe girmeden kesilen gelir vergisidir ki bunun miktarı da yüz binlerce şirketin ödediği kurumlar vergisinden çoktur ve direkt orta sınıfın cebinden çıkmaktadır. Bu sebeple, ben gelir vergisi dilimlerinin de güncellenmesinin gerekli olduğunu düşünmekteyim. İkinci en büyük vergi de dolaylı vergi olarak bilinen ÖTV ve KDV'dir ki bu da bizim ülkemizin vazgeçilmez iki gelir kaynağıdır; otomobilden beyaz eşyaya, cep telefonundan doğal gaza kadar bir sürü üründen alınan ÖTV de direkt orta sınıfın bütçesinden çıkmaktadır ve toplanan ÖTV miktarı da gelir vergisinden de kurumlar vergisinden de fazladır. Yine, aldığımız her üründe cebimizden çıkan KDV de doğrudan vergiler olan gelir vergisi ve kurumlar vergisinin toplamından fazladır. Türk halkının büyük kısmını oluşturan orta sınıfa bu kadar vergi yükü bindirilirken, peki, ödenen bu vergiler karşılığında ne kadar kaliteli hizmet alınmaktadır, bu da çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konudur. Örneğin, bu kadar yüklü vergi ödüyoruz ama biz bunun karşılığında çocuklarımız için bedelsiz kaliteli eğitim imkânı alabiliyor muyuz? Yoksa bir de onların eğitimi için ayrıca para harcayıp bütçe mi ayırıyoruz? Bu da önemli bir konu şahsım adına. Bütçenin harcama kısmında hep sapmalar olmaktadır, öngörülen rakamlar hep aşılmakta ve neden aşıldığı konusunda ya da bu paraların nereye harcandığı konusunda hiçbir açıklama yapılmamaktadır. Bu da dikkat çekici ve demokrasinin kurallarına aykırı bir durumdur. Milletin parasının kontrolü her zaman milletin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisinde olmuştur, bu konuda da şeffaflık ve hesap verilebilirlik çok önemlidir.
Tüm bunlardan çıkan sonuç, 2024 bütçesi gelir kaynağını vergi olarak görmekte, bu yükü de daha çok orta sınıfa yüklemekteyken elde ettiği geliri de daha çok faiz ödemelerine harcayacaktır. Bunun yanı sıra, pek tasarruf önlemi almayacak gibi gözükmektedir.
Sözlerime son vermeden önce, cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü idrak ettiğimiz şu günlerde, devletin bu yılı ölümsüzleştirecek, etki ve ses getirecek hiçbir organizasyon yapmaması, hatta hatırasına anıtlar dikmemesi dikkat çekicidir. Bugünlerde çok iyi idrak etmekteyiz ki cumhuriyetimize sahip çıkmak hepimizin en önemli görevi hem de varlığımızın garantisidir.
Ne mutlu Türk'üm diyene!