KOMİSYON KONUŞMASI

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, bakın, konuşurken ben şöyle de yapabilirdim, tepki de gösterebilirdim, göstermedim, ondan sonra konuşmak için buraya bastım. Bakın, şunu söylemek lazım: Şimdi, arkadaşımız Sayın Kırkpınar konuştu, düşüncelerini söyledi ama söylerken direkt olarak siyasi partileri iki gruba ayırdı. Bir tarafta, işte, akıl ve bilimle hareket edenler; bir tarafta da işte, hani bizlerin de eleştirilerini kabul edemeyeceğini varsayarak bir şey söyledi. Birkaç şey söyleyeceğim bu konuda. Bir kere şunu kabul etmek lazım: Bakın, demokrasinin bir tarafında iktidar var, karşısında muhalefet vardır, muhalefetsiz iktidar olmaz. Siz demokrasiyi bilmiyorsunuz, demokrasiyi içinize sindirememişsiniz; böyle olmaz. Siz neden eleştirilere tahammülsüzsünüz? Muhalefetin görevi iktidarın uygulamalarını izlemek, yanlış gördüklerini söylemek.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Başkanım, ben de söz istiyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Hayır ama siz...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ama yani söz vermiyorsunuz...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, hayır ama söylediğinize karşılık şey olarak söylüyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ben size söylemiyorum, ben de söz istiyorum.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bakın, ben sizin söylediğiniz şeyi, ben sizin söylemediğiniz...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - O zaman söz hakkı...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Kırkpınar, ben sizin söylemediğiniz bir şeyi söylemiyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Söz hakkınızın dışında söz aldınız.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ben grup sözcüsüyüm, gruba ilişkin olarak da elbette böyle bir teamülümüz eskiden beri...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Öyle bir usul yok.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, öyle bir usul var, öyle bir usul var.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ben size hakaret mi ettim?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, hakaret değil; bakın, ben de söylüyorum düşüncelerimizi. Bir izin verin, bitireyim.

Muhalefetin görevi eleştirmek, biz de bu görevimizi yapıcı bir muhalefet içinde yapıyoruz. Doğal olarak bunu görebilirsiniz. Yaptığımız konuşmalarda, sorduğumuz sorularda, yazdığımız muhalefet şerhlerinde görmüyor musunuz?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ben sizin şahsınıza demedim.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, hayır, biliyorum, ben kişisel olarak demedim ama bakın, bir yaklaşım var yani eleştirilere bir tahammülsüzlük var. Yani doğal olarak eleştireceğiz biz, ekonomik olarak eleştireceğiz siyaset de bunun bir parçası, siyasi olarak da eleştireceğiz. Bugün yaşadığımız sistemin içinde "Tek adam." Diyorsak, güçler ayrılığının olmadığı, yasama, yürütme, yargının bir kişinin şahsında birleştiği ki..

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Biz de bunu reddettiğimizi ifade ettik, böyle bir şey olmadığını...

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Anladım, bakın, aynı şey bizde de olsa gene yanlış olur, bu doğru bir hikâye değil. Bu açıdan da önerimiz, örneğin, bizim parti olarak bu sisteme devam etmek değil yeniden parlamenter sisteme dönme ve güçler ayrılığı ilkesiydi çünkü doğru bir sistem değil. Bu anlamda söylediklerimizi bu şekilde değerlendirin yani siz istiyorsunuz ki biz hiç eleştirmeyelim. Bakın, bugünkü mevcut iktidar 2023 hedefleri gibi iddialı bir programla ortaya çıktı...

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Biz sizi yedi saattir dinliyoruz.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yok, yok; hayır, hayır.

2023 hedefleriyle çıktı, 2023 hedeflerini gerçekleştirdiniz de biz mi eleştiriyoruz? Gerçekleştirseniz ne diyecektik, eleştirecek miydik? Hayır ama işte, gerçekleşmedi. Nedenleri var; o nedenleri konuşuyoruz, biz de bunları söylüyoruz. Bakın, hepimiz bu ülkede yaşayan insanlarız, siyasi partileriz, vatandaşlarız; sonuç itibarıyla bunları konuşacağız aramızda, biz bu eleştirileri söyleyeceğiz yani bir taraf akıl ve bilim ya da tersi gibi bir şeyler doğru şeyler değil. O zaman biz de deriz ki: Madem akıl, bilim vardı neden enflasyonun yükseldiği bir ortamda faiz oranlarını indirdiniz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, tamamlayın.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bunun hangi akılla, hangi bilimle...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Söyledim zaten.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, hayır, söylüyoruz ama bunu söylerken bakın, şunu hiç unutmayalım: Biz yapıcı bir muhalefet anlayışı içindeyiz, neyin olması gerektiğini konuşuyoruz. Plan ve Bütçe Komisyonunda da güzel bir karşılıklı tartışma içindeyiz. Ha, arada olabilir, karşılıklı söz şeyi olabilir ama genel olarak bunları konuşuyoruz, konuşacağız beraber. Bunları burada konuşmayıp nerede konuşacağız? Burası bir çeşit mutfak gibi, burası alt meclis gibi çalışıyor; Genel Kurulda süreler belli, Sayın Başkan haklı, oralarda başka bir usul var ama biz burada bunları konuşalım. Bu anlamda, bu şekilde bir karşılıklı... Lütfen, muhalefete tahammül edin, tahammül edin muhalefete.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tahammül ediyoruz; biz de görüşlerimizi söylüyoruz, eksiklerimizi söylüyoruz.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tamam, ben onu demedim ama şöyle gibi oldu...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Böyle bir hakkımız yok mu?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Hayır, hayır, şöyle... Şey gibi oldu direkt olarak yani öyle bir eleştiri oldu ki doğal olarak bir şeyi... Yoksa biz size oturup bir şey dediğimiz yok, birçok şeyi siz de konuşuyorsunuz, biz de size bir şey demiyoruz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ne konuşacağımızı önceden söyleyin, ona göre konuşalım.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Estağfurullah, hayır ama bunu... (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, teşekkür ediyorum.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yani bunu bu şekilde yapalım, beraber şey içinde; biz söyleyeceğiz, biz de muhalefetiz.