AYŞEGÜL DOĞAN DAĞLI (Şırnak) - Ben de çok teşekkür ederim sunumunuz için.

Hem Başkan Bey'in sunumunda hem sizin sunumunuzda Türkiye-AB üyelik uyum sürecine dair önemli göndermeler ve hatırlatmalar vardı. Ama birinin eksik kaldığını düşünüyorum. O yüzden bununla ilgili fikrinizi merak ediyorum. Geçen gün sizin katıldığınız 3 Ekim Alman Birliği Günü'nde bir resepsiyona katılmışsınız ve orada tam olarak şöyle diyorsunuz: "Türkiye AB'ye tam üye olmadan Avrupa'nın birliğinin tamamlanmayacağına inanıyoruz." Biraz bunu açmanızı rica edeceğim.

Bir de şununla bağlantılı olarak bir değerlendirme yapmanızı... Burada Türkiye'nin düşünce ve ifade özgürlüğü seyrinin nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz acaba? Yani Türkiye'nin işte, AB'ye uyum, aynı zamanda AB'ye üyelik sürecinde, hemen ne zaman bu konu gündeme gelse düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilgili ülkede yaşananlar da gündeme geliyor malumunuz. Biz de bu tür sorularla sıklıkla karşılaşıyoruz. Yani ülkede tutuklu gazeteciler var, tutuklu siyasetçiler var, tutuklu akademisyenler var. Dolayısıyla ülkenin düşünce ve ifade özgürlüğü açısından karnesi de hemen her defasında ilerleme raporuyla önümüze başka bir şekilde seriliyor. Bunun nasıl bir bağlantısı var sizce?

Teşekkürler şimdiden.