KOMİSYON KONUŞMASI

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 5 sorum var. Dün de 6 soru sormuştum, 5'i duruyor; sanıyorum bugün cevap vereceksiniz; sayıyı söyleyeyim dedim, tek tek okuyacağım.

Birinci soru: Planda, 201'inci maddede, 2022 yılında şirketler tasarrufunun gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 20,6 olarak belirtilmiş. Bu neye göre yapıldı, bu hesap neye göre? Çünkü bu şekilde "hane halkları" ve "şirketler" diye tasarrufun bir ayrımı yok yani buna ilişkin hesaplamalar yok. İçeride yapılmış bir hesaplama mıdır bu? Yani tasarrufun bu şekilde bir bölünmesi yok.

Devam edeyim. İkinci soru: Bu, büyümenin bileşenleri, özellikle de planda, burada çok sık vurgulanmış; toplam faktör verimliliğini artırmak. Fakat ilginçtir, 2019-2023 yılında yüzde 4,7'lik bir büyüme var. Burada, toplam faktör verimliliğinin büyümeye olan katkısı -yani bir bileşenler açısından bakınca- 1,6'ymış. 2024-2028'de yüzde 5'lik büyüme; 1,1 toplam faktör verimliliği. Yani, bir taraftan toplam faktör verimliliği artsın diyoruz ama On İkinci Plan dönemi, On Birinci Plan döneminin arkasına düşüyor. Bunun nedeni nedir? Bu, anlaşılabilir bir şey değil.

Üçüncü bir konu: Bu, demografik fırsat penceresinden bahsediliyor birkaç yerde, 137'de de var. Buna ilişkin bir takvim var mı, ne zaman bu demografik fırsat penceresi kapanıyor? Bir ara 2035'ler konuşuluyordu çünkü burada, aslında, nüfusun yaşlandığından, bir biçimde, özellikle sistemin de devamını sağlamak açısından nüfus artışının gerekli olduğundan bahsediliyor. Bu nedir, nasıl bir takvim var?

Şöyle bir ifade var 701'inci maddede: "Ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda nitelikli yabancı iş gücünün istihdamı artırılacaktır." Bu alanlar hangi alanlar? Bunu yazdığınıza göre mutlaka belli alanlar vardır burada. Buraya yazıp ondan sonra "Belirleyeceğiz." denmez yani plan hazırlığında, bunun dokümanında vardır. Bu alanlar hangi alanlar da bizim eksiğimiz var -ihtiyaç- onu öğrenmek isterim.

Bir de tabii, doğrudan yabancı yatırımlar gelmesi açısından söylenmiş rakamlar da var fakat çok ilginç, gelen doğrudan yabancı yatırımın yüzde 75, yüzde 80'i zaten gayrimenkul yatırımları. Yani, aslında, çok doğru ciddi bir doğrudan yabancı yatırım girişi yok, sanki varmış gibi bir şey var. Bu nasıl değişecek, buna ilişkin bir politika çerçevesi var mıdır diyorum.

Teşekkür ederim.