Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız'ın "Türk Dış Politikası" konulu sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 19 .10.2023 |
DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Başkanım, çok teşekkür ederim size açıklamalarınızdan dolayı, Bakan Yardımcımızın da yine açıklamalarından dolayı; tüm Dışişleri ekibine de çok teşekkür ediyorum, çok geniş çerçevede değerlendirmede bulundunuz.
Tabii, geldiğimiz süreçte Ukrayna-Rusya savaşı önemli bir süreçti. Türkiye'nin, Sayın Cumhurbaşkanımızın, burada, diplomasi alanında yürüttüğü pek çok çalışma önemli ve kıymetliydi çünkü Covid pandemisi döneminde tahıl, gıda zincirinde ciddi anlamda bir kopuş vardı ve bu anlamda sadece zengin ülkelerin değil, tüm dünya ülkelerinin de bundan eşit şekilde yararlanabilmesi için önemli bir diplomasi yürüttü. Zaman zaman aksamalar oldu ve bunların da yine çözümü Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından oldu. Ben Güney Doğu Avrupa Ülkeleri Parlamenterler Asamblesindeydim geçen dönemde o beş yıllık süre boyunca. Tabii, Covid pandemisi dönemi oldu ve Covid pandemisi döneminde Türkiye, Balkan ülkelerine sağlık anlamında çok ciddi, önemli destekler sağladı; maskeler, dezenfektanlar ve aşılar anlamında. Yine, bu toplantılarda çok sık görüştüğümüz, ticaret, ulaştırma ve güvenlik anlamında da çok ciddi bağlantılar ve destekler sağlandı, Türkiye tarafından projesinden yapımına kadar ve eğitimlerine kadar çok önemli destekler sağlandı.
Ben bunları şu anlamda belirtmek istedim: Latin Amerika'yla, yine Karayiplerle bağlantı olsun, bugüne kadar bütün dünya ülkelerinin Afrika'dan bir şeyler aldığı, içinden bir şeyleri kendi ülkesi lehine kullandığı bir süreç yaşandı. Tarih boyunca, bugüne kadar, ilk defa onlara destek sağlayan bir kişi... Büyükelçilikleri, hepsini anlattı Bakanlığımız, biz bir destek veriyoruz bu anda. Onların da insanca yaşamaya hakkının olması, insani yaşamlarına neler sunulması gerektiği... Oraya gidiliyor, istişareler yapılıyor ve o istişarelerde "Biz neler yapabiliriz..." Onlara insanca yaşamayı sunuyoruz. Hep insani yaşamdan bahsediliyor ama hiçbir zaman bu imkânların sağlanmadığı, onların farklı şekilde kullanıldığı dönemler yaşanmış ve dünya ülkeleri ilk defa bunu görmeye başladı. Yunanistan GDAÜPA'nın içerisindeydi ve orada da -çocuklarımız- gittiğimiz görüşmelerde, eğitim anlamında, eğitimciler anlamında hep çok farklı kısıtlamalar ve engellemelerle karşılaşıldığını ama buna rağmen Türkiye'nin burada hep yapıcı bir rol oynadığını, hem dinî anlamda hem eğitim anlamında her zaman işin içerisinde yapıcı bir şekilde... Yine Cumhurbaşkanımızın yapıcı tavır ve duruşuyla bugün bu ilişkiler sağlanmaya başlandı. Ben bu kadar işin... Ayrıca, yine Ukrayna-Rusya savaşı sonrası Avrupa ülkelerinde enerjiyle ilgili ciddi sıkıntılar yaşandı ve yine Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle bu geçişlerin sağlanmasında, ulaşım anlamında, enerji geçişleri anlamında çok önemli yol katedildi. Bütün bunlar yapılırken etrafımıza baktığımızda, şu gerçekten kafama takıldı: Yani "'Türkiye Yüzyılı' denilecek." Sayın Cumhurbaşkanımız cümlesi gerçekten beni üzdü burada çünkü çok ciddi, olağanüstü... Bugün, İsrail-Filistin konusunda da üst düzeyde, inanılmaz derecede, gece gündüz demeden farklı üst düzey diplomasi bağlantılarıyla, görüşmeleriyle konunun önemini dünya ülkelerine anlatmaktadır. Çünkü Ukrayna-Rusya savaş dönemini de gördük ama burada Cumhurbaşkanımız, İslam İşbirliği olsun, diğer ülkeler olsun hep ciddi bir bağlantı içerisinde. Antisemitizmde gerçekten ben de takıldım çünkü Azerbaycan-Ermenistan olayında da Türkiye, kendi ülkesindeki Ermenilerle bunu ortaya koyan hiçbir olay yaşamadı şu ana kadar. Türkiye'nin gelmiş olduğu bu noktada, hiçbir ayrımcılığın yapılmadığı, tüm insanlara eşit davranıldığı... Ayrıca, şunu da duydum: İsrail'den de Türkiye'ye bu savaş döneminde geçişlerin olduğunu biliyorum yani demek ki o insanlar burayı güvenli bir liman olarak gördükleri için bugün buraya geldiler; bunu da belirtmek istedim.
Bir de Sayın Güzelmansur Vekilimiz... Hatay'da, daha öncesinde, savaş olmadan da kendi vatandaşlarımızın zaten Suriye'yle çok ciddi akrabalıkları var; Suriye'dekiler Hatay'a gelir kalırlar, Hatay'dakiler Suriye'ye gider kalır, çok ciddi yakın akrabalıklar var çünkü akrabaların yarısı orada kalmış, yarısı burada kalmış, o ilişkiler daha önce de sürüyordu ama zaten Suriye'de güvenli bölgenin oluşturulması için, kendi ülkemizdeki o sınır güvenliğinin oluşturulması için bu tezkere geldi iki gün önce ve buna da CHP "hayır" oyu kullandı; bunu da biliyorsunuz, bunu da belirtmek istedim. Ayrıca, Sayın Cumhurbaşkanımız, on dört yıl önce, tarihe geçen Davos konuşmasında da "Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz, plajdaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü çok iyi biliyorum." demişti. Hepimiz çok iyi biliyoruz masum çocukların yıllardır öldürüldüğünü, çocukların bir yaşam mücadelesi verdiklerini de biliyoruz, yıllardır süren bir katliam da burada bulunmakta. Hastaneleri bombalayarak insanlık suçu işleyen, soykırım yapan, masum insanları katleden İsrail'i de ben buradan kınıyorum. İsrail'in bu feci saldırılarıyla çocukların, kadınların, masum Filistin halkının değil, insanlığın öldüğünü görüyorum burada. Burada insanlığın değerlendirilmesi gerekiyor. Tüm kalbimiz ve dualarımızla Filistin halkının yanındayız. Bu vahşetin son bulmasını, bir an önce insani ateşkes ve kalıcı istikrarın sağlanmasını diliyorum. Saldırıda hayatını kaybeden Filistin halkına da Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa diliyorum.
Teşekkür ediyorum.