Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | Komisyonun çalışma usul ve esasları hakkında görüşmeler |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 13 .02.2016 |
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, az önceki tartışmayla ilgili, Sayın Bakan açıklamasını yaptıktan sonra siz, tutumunuzu belirtmeden oturuma ara verdiniz, o yüzden geldim.
Benim siyaset kurumunu korumakla ilgili çağrılarım oldu ve bir "ağzı bozuk" ifadesinden dolayı bile özür dilemeye hazır olduğumu söyledim. Ancak, Sayın Bakan ifadelerini yani "Benim ilçe başkanımı dağa kaçırdın sen." "Evet, başınıza yıkarız işte." "Değneksiz köy buldunuz, dolaşacaksınız, yok öyle bir şey." diye açıkça tehdit ettiği ifadelere ve Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş'a "katil" dediğini tekrar ettiği noktada herhangi bir tutum belirtmediniz. Bu yalnızca şahsıma değil dediğim gibi, bütün Komisyona, bütün milletvekillerine ve siyaset kurumuna yapılmış bir saldırıdır bence. Bu çerçevede, tutumunuzu merak ediyorum. Ona göre de dediğim gibi eğer ki tutumunuzda bir değişiklik yoksa ona göre ben de tutumumu alacağım.
BAŞKAN - Tabii, nasıl bir tutum bekliyorsunuz, bir onu şey yaparsanız?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Şöyle yani, böyle bir ifade yapıldı bu Komisyonda. Sonuçta burası Genel Kurul da değil, Genel Kurul olsa orada biliyorsunuz, milletvekili çağrılıp "Böyle bir ifade kullanamazsınız." diye düzeltme talep edilir. Siz herhangi bir tutum belirtmediniz. Yalnızca daha çok benim ifadelerime dönük yani bu tutumu bir partinin, Türkiye'nin şu anda Mecliste üçüncü büyük siyasi partisinin Eş Genel Başkanına burada katil dendi. Yani mesela düşünün ki Ahmet Davutoğlu'na katil dense siz nasıl hissedersiniz? Öyle bir durum. Üstelik bunu bir siyasetçi yapıyor ve bir bakan yapıyor. "Benim ilçe başkanımı dağa kaçırdın sen." diyor. "Evet, başınıza yıkarız işte." deniyor. "Değneksiz köy buldunuz, dolaşacaksınız, yok öyle bir şey." deniyor ve bununla ilgili bir tutumunuz yok. Ve Sayın Bakan bir düzeltme yapmadı, özür dilemedi.
BAŞKAN - Bir tutumum var. Müsaade ederseniz ben onu ifade etmek istiyorum.
Ben tutanaklarda, görüşmenin seyri içerisindeki konuşmaları belirttim. Sayın Bakanın da ifadelerini tutanaklardan aynen yazıldığı şekilde, sizin de ifadelerinizi aynen tutanaklara geçtiği şekilde okudum. Siz açıklamanızı yaptınız, Sayın Bakan da açıklamasını yaptı. Açıklamasında "sen" derken sizin şahsınızı kastetmediğini ifade etti ancak "6-7 Ekim olaylarının talimatını Selahattin Demirtaş vermiştir." şeklindeki ifadesinde de ısrarcı olduğunu belirtti. Bu noktada benim daha fazla yapabileceğim bir şey yok, tutanaklardan çıkarma diye bir şey de söz konusu değil.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani, burada bir siyasi partinin...
BAŞKAN - Ben mikrofonu açayım müsaade edin, tutanaklara geçsin diye.
Buyurun.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu Komisyonda bir siyasi parti, Mecliste temsil edilen Türkiye'nin üçüncü büyük siyasi parti genel başkanına açıkça "katil" denilmiştir -bu kayıtlara geçsin diye söylüyorum- ve bu normaldir o zaman. Burada bir siyasi parti eş genel başkanına "katil" denilmesi, demek ki bu da sizin açınızdan...
BAŞKAN - Bu normal değildir, hayır. Bunun tabii ki normal olmadığını söylüyorum. Ancak, Sayın Aydoğan da Sayın Bakanın -Parlamento çatısı altında yapmış olduğu bir konuşma değil- dün DİSK Genel Kurulu çıkışında yapmış olduğu bir açıklamada "Katiller içeride." ifadesini kendi genel başkanını kastetmiş...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Malumun ilanı olarak söylüyor bunu, zaten biz onu biliyoruz kime söylediğini.
BAŞKAN - Allah Allah... Bir müsaade edin.
O zaman, biliyorsanız da yeniden kayıtlara geçirmek için mi ısrarla bu soruyu soruyorsunuz?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır çünkü malumun ilanı, daha önce çünkü defalarca bunu söyledi.
BAŞKAN - O zaman yani bu bir...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır ama Meclis çatısı altında, bakın...
BAŞKAN - Bakın, Sayın Paylan...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Meclis çatısı altında Meclisin en önemli Komisyonunun çatısı altında bu ifadede bulunuldu.
BAŞKAN - Sayın Paylan -sizler de söylersiniz- diyelim ki bir konuyla ilgili olarak özrünüzü dilemediğinizde herhangi bir şeyle ilgili herhangi bir milletvekili, sizin şahsınızda değil, Sayın Bakan gerek Meclis Başkanı Vekili...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bunun bir müeyyidesi var mı Sayın Başkan?
BAŞKAN - ...gerek Komisyon Başkanlık Divanı, Başkan açısından baktığınızda yapılabilir bir şey yoktur. Burada, Genel Kuruldaki gibi sarf edilmiş bir sözden ya da yapılmış bir davranıştan dolayı herhangi bir şekilde bir yaptırım -yani aşağıda değişik şekillerde, işte kınamadır vesairedir birtakım şeyler söz konusu olabilir ancak- komisyonlarda bu tarz bir şey olmadığını biliyorsunuz. Burada bizim yapabileceğimiz, bu söylenmiş olan ifadeleri ortaya koyarak bu ifadelerle ilgili bir açıklama talebidir. Sayın Bakan da açıklamasında kendi ifadelerinin bir bölümünde bir düzeltme yaparak sizi kastetmediğini, orada bir yanlış anlaşılma olduğunu senle ilgili olarak ifade etmiş, 6-7 Ekim olaylarının talimatının verilmesi noktasındaki açıklamasında da ısrarcı olmuştur.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, tutumunuz bu mu Sayın Başkan?
BAŞKAN - Ne yapmamı istiyorsunuz?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bilmiyorum yani bu mu, bu mudur, bu kadar mı?
BAŞKAN - Yani, ne yapmamı istediğinizi söyleyin, ben bunu değerlendireyim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam yani bir siyasi partinin eş genel başkanına "katil" denilmesi normal bir şey bu Komisyonda.
BAŞKAN - Ben hiçbir şeye "normal" demiyorum.
YUSUF BEYAZIT (Tokat) - "Normal" demiyoruz.
BAŞKAN - Ben, normal olup olmadığı noktasında...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sizin kınama gibi bir yetkiniz var Sayın Başkan, niye olmasın?
BAŞKAN - Böyle bir şey de yok.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Niye?
Arkadaşlar, eğer ben burada kınamaya kalkarsam, bütün bu konuşmaların içeriğine baktığında herkesin her şeyi kınaması lazım. Şu ana kadarki görüşmelere baktığımızda, bir "katil devlet" denildiğinde "katil devlet" diyenlere ilişkin olarak sizden de bir kınama duymadım ben.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ya da "Katil Cumhurbaşkanı..."
BAŞKAN - Müsaade ediniz efendim.
"Katil Cumhurbaşkanı"na ilişkin onunla ilgili de bir kınama duymadım. Kınaya kınaya kınaya kınaya nereye kadar gideriz? Bakın, buradaki...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bakın bu Komisyondan bahsediyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN - Efendim, bu Komisyondan başlamıyoruz.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu Komisyonda yapıldı.
BAŞKAN - Ben şunu söylüyorum, süreci söylüyorum. Bakın, Sayın Bakanın dışarıda yapmış olduğu bir açıklama, bu açıklamayla ilgili olarak siz malumu ilan ediyorsunuz, Sayın Aydoğan'ın kendi genel başkanına bunun söylendiğini ifade etmesi. Madem bu bu şekilde algılandı, bu bu şekilde ifade edildiyse neden ısrarla aynı ifadeyi 6-7 Ekim olaylarını, talimatı... O zaman bir başka şey, Sayın Bakan da şunu söylüyor -demin de konuştuk kendisiyle- diyor ki: "6-7 Ekim olaylarının talimatı..." Siz de öyle bir laf ettiniz ki, Sayın Bakan bir açıklama yaptı, bu açıklamanın üzerine de sizin 300 tane -ne bileyim- binanız yakıldı.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Evet, yakıldı. Yakılmadı mı?
BAŞKAN - E şimdi, bunun ne farkı var?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yakıldı.
BAŞKAN - Bunun ne farkı var?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ya Allah'ım, Ya Rabb'im...
BAŞKAN - Peki, Sayın Bakan mı yaktırdı yani?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, sonuç olarak siz bana karşı böyle ifadeler kullanacaksanız...
BAŞKAN - Bakın, ben size karşı...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Siz objektif bir şeyde bulunmuyorsunuz.
BAŞKAN - Nasıl? Siz "objektif" derken yani...
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Tamam da ne istiyorsunuz anlamıyorum ki.
BAŞKAN - Sayın Paylan, şöyle bir hâletiruhiyeyi bırakmamız gerekiyor: Söylenenler, konuşulanlar, bunlar hiç kimsenin, buradaki hiçbir arkadaşımızın kişiliğinde ya da şahsında vuku bulmuyor. Bunlar, konuşulanlar, söylenenler politikalara, işe ve davranışlara müteallik hadiselerdir. O zaman, Sayın Bakana da bizim burada söyleyebileceğimiz bir şey... Bu olay olmuştur. Bu konunun, dışarıda olmuş bir konunun aslında burada, Plan ve Bütçe Komisyonunda tartışılmasının gereksizliği gelinen noktanın boyutunu gösteriyor. Teknik bir komisyondur burası ve bu Komisyon, birlikte uyum içerisinde...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Biz başlatmadık biliyorsunuz.
BAŞKAN - "Siz başlattınız." demedim.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Öyle algılanmasın lütfen.
BAŞKAN - Hayır, hayır. "Siz başlattınız." demedim. Tutanaklar ortada. Yani, "Siz başlattınız." da demedim ama ben gerçekten sizin ne istediğinizi tam olarak hâlâ çözebilmiş değilim. Sizi şunu mu istiyorsunuz?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bir kınama istiyoruz.
BAŞKAN - Diyorsunuz ki: "Bir genel başkana..."
GARO PAYLAN (İstanbul) - "Katil" denildi Komisyonumuzda.
BAŞKAN - Hayır, şöyle, "Katil" denilmedi.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Denildi.
BAŞKAN - Denilmedi.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Açık açık denildi, tutanaklarda var.
BAŞKAN - 6-7 Ekim olaylarını...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Evet, orada var tutanaklarda.
BAŞKAN - İşte 6-7 Ekim...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Hayır, hayır, var. "'Katil' dediğim Selahattin Demirtaş'tır." diye var.
BAŞKAN - Efendim, "6-7 Ekim olaylarının talimatıyla" diye başladı.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Evet.
BAŞKAN - Bu şekilde giden, gelişen bir sürecin içerisinde de bu ifade kullanıldı.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Evet, "Selahattin Demirtaş'ı söylüyorum." dedi.
BAŞKAN - Sayın Bakan da diyor ki: "Ben, buradaki bu ifademde ısrarcıyım." Bu ifadesinde ısrar...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, bununla ilgili bir kınamanız var mı?
BAŞKAN - Müsaade edin. Efendim, var, tutanaklar burada.
Bu ifadesinde ısrarcıysa Komisyonun yapabileceği şey budur. Zaten...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Komisyon bir kınama yapamaz mı?
BAŞKAN - Efendim, komisyonların bu manada bir kınama yapması gibi bir usulü yoktur, onu söylüyorum. Siz bana İç Tüzük...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani, burada Davutoğlu'na, yarın çıkıp bir arkadaşımızın "Davutoğlu katildir." demesi normal bir şey olacak yani kınamayacaksınız o zaman değil mi?
BAŞKAN - Değerli arkadaşlar, o zaman siz...
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ne söyleyeceğini söyleyeyim.
BAŞKAN - Şöyle söyleyeyim yani siz kendi...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Gerekeni nasıl söyleyeceksiniz? Başkanlık bir tavır almayacak mı?
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Öyle bir şey olursa gereken söylenir.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Ne olacak?
BAŞKAN - Siz söylediniz ya da söylemediğinizi bilmiyorum ama burada karşılıklı çok ağır ifadeler içerisinde, çok daha ağır ifadeler içerisinde ne cümlelerin kurulduğuna, haddi, maksadı aşan ne cümlelerin kurulduğuna hep beraber süreç içerisinde şahit olduk. Burada bize düşen, hep beraber bu süreci ortadan kaldırmaktır.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Tamam, düzey oradadır yani.
BAŞKAN - Doğru... Olması gereken budur yani.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Peki, o zaman, siz çıtayı oraya koyuyorsunuz bir Başkan olarak, tutum olarak.
BAŞKAN - Olması gerekenin ne olduğunu söylüyorum.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Peki.
BAŞKAN - Siz yani bakın...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Bu çıtayı aşağı çekmek gerektiğini söylüyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Burada, bakın, bir demagoji olarak falan söylemiyorum yani yeni bir üzüntü vesilesi vesaire yapmak istemiyorum ama eğer birbirimizin sözlerini gerçekten doğru anlamaya çalışırsak o zaman doğru anlarız. Burada şunu sorarım: Sayın Bakan, siz ifadelerinizde -ki tutanaklara geçmiştir- ısrarcı mısınız?
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Tutanaklar net Sayın Başkan.
BAŞKAN - Tutanaklar net.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Görüşmelere devam edelim Sayın Başkan.
BAŞKAN - Siz...
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sizin tutumunuz nedir Sayın Başkan? Söyleyin tutumunuzu, ben de...
BAŞKAN - Benim tutumum görüşmelere devam etmek şeklindedir.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Peki, tamam. O zaman ben bir cümle söyleyebilir miyim?
BAŞKAN - Tabii ki.
GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Başkan, tutumunuzu protesto ediyorum, haksızlık yaptığınızı düşünüyorum. Burada bir eş genel başkana "katil" denilmesini normalleştirdiniz. Sayın Bakan, sizi de protesto ediyorum. Gece saatlerce çalıştım, pek çok katkı sunmak istiyordum ama o katkıları size sunmayacağım çünkü siz, bakın, siyaset kurumunun itibarı anlamında size bir çağrı yaptığım hâlde, bu konuda bir itibar koruma noktasında olmadınız ve maalesef şu andaki tutumunuzla da bu senaryonun bir parçası oldunuz.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Ne senaryosu ya?
GARO PAYLAN (İstanbul) - Yani, bugün, Türkiye'yi -bu savaş ikliminde, bu çatışma ikliminde- cendereye sokan bir duruma siz bir tutam daha katkı sunmuş oldunuz. Üzüntüyle ve esefle karşılıyorum ve sizi protesto ediyorum, ayrılıyorum buradan.