GARO PAYLAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, biliyorsunuz, bu asgari ücretle ilgili de bir hadise yaşadık. Yılbaşı günü asgari ücret meselesini, işte, geçen yıl asgari ücret gösterenlere bir indirim yapılmasıyla ilgili bir önerinizi getirdiniz yılbaşı günü. Ben de yeni bir milletvekili olarak geldim arkaya, siz anlattınız, biz de eleştirilerimizi söyledik. Şu anlamda, "Yani düşük gösterenler var, böyle bir eğilim var hep ve tam gösterenleri cezalandırmak gibi olur bu." dedik. Böyle bir eleştiri kullandık ve sonuçta da siz duymamışsınız herhâlde ama Sayın Maliye Bakanımız Naci Ağbal şahittir, "Ben partime danışacağım, öyle bu işe onay verebilirim." diyerek çıktım. Bu işe Sayın Maliye Bakanımız şahittir. Size sonra bunu ilettim de. Sonra geçmeyince siz öfkelendiniz, hiddetlendiniz ve ertesi gün bir basın açıklaması yaptınız, bir kez daha bizi orada tahkir ettiniz, HDP'ye "Cehalet topluluğu" dediniz. Çok üzüldüm gerçekten çünkü... Ve "HDP asgari ücreti hendeğe atmaya çalışıyor." dediniz.

Ancak, bakın, biz şunu demiştik: "Ya, bu kadar, işler oldu bittiye gelmesin. Bunu konuşalım, tartışalım." Ve nihayetinde hayırlı bir şey olmuş ki başka bir öneri getirdiniz. Bakın, bizim o önerimiz üzerine, belki, düşük gösterenler ödüllendirilip tam gösteren cezalandırılmasın diye asgari ücretin 2 misline kadar olan bütün herkesi kapsayan noktada bir teşvike, bir indirime gittiniz. Yani bu kadar fevri davranmak, bir muhalefetin getirdiği öneri veya o anda "Ben partimle görüşeceğim." meselesini bu kadar "HDP cehalet topluluğu. HDP asgari ücreti hendeğe atmaya çalışıyor." diye yaptınız ve bu konuda da sizi eleştirmiştim, "Düzeltme yapsanız iyi olur." demiştim daha sonra ama onunla ilgili de bir düzeltme yapmadınız.

Yani, doğruya doğru demek lazım, yanlışa yanlış demek lazım. Sırf tahkir, hakaret, bilmem neyle ilgili değil, biz muhalefet ediyorsak hepimizin iyiliği için ediyoruz, burada dosyaları bunun için hazırlıyoruz, buraya bunun için gelip boğaz tüketiyoruz.

Teşekkür ederim.