KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tabii, usul tartışmasını açtı bu. Ben de birkaç cümle söylemek istiyorum.

Protesto hakkı demokrasilerde vardır ama bu protesto hakkı şiddet, hakaret, ayrımcılık, ırkçılık içeremez. Yani bunu prensip olarak, ilkesel olarak söyleyelim. DİSK Genel Kurulunda yapılan, söylenen sözlerin içeriğine katılmak mümkün değil ama orada bir grubun yapmış olduğu bu hareket dolayısıyla bütün DİSK'i, oraya gelenleri mahkûm etmek, "güruh" demek falan da son derece yanlış. Dün haberi izleyenler... Biz haberden gördük. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının öncesinde bu yapılan hareketin doğru olmadığını, yanlış olduğunu ifade etmiştir ve "Keşke Sayın Bakan kalsaydı, düşüncelerini ifade etseydi." demiştir.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, müthiş bir kutuplaşmış ortamda bulunuyoruz yani Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böylesine bir şey görmedik. Yani toplum yüzde 50 yüzde 50 birbirine düşman edilmiş durumdadır. Dolayısıyla, hepimiz yani bugün 2016'da Türkiye'de siyaset yapan, iktidar, muhalefet hangi partiden olursa olsun, bakan olsun, Cumhurbaşkanı, Başbakan olsun, herkes dikkatli davranmak durumundadır. Dolayısıyla, görmüş olduğunuz bir davranışı kınarken daha önce bizim yapmış olduğumuz bir davranışın da öz eleştirisini yapabilmeliyiz. Bu toplumun kutuplaşmasında -kimse kusura bakmasın, rahatsız olmasın- en tepedekilerin tutumlarının, davranışlarının da son derece etkili olduğunu ifade etmek isterim.

Dün Sayın Bakan, evet, kalabilirdi, anlatabilirdi, anlatmadı, çıktı. Çıkarken, kim ne derse desin, suçlayabilirsiniz, içinizden geçirebilirsiniz ama bir partinin genel başkanını kastederek, onu kastetmiştir, "Katil içeride oturuyor." dememesi gerekiyor. Bunlar yanlış şeyler. Bunların bu topluma hiçbir faydası olmuyor arkadaşlar. Türkiye'den başka gideceğimiz bir yer yok, hepimiz burada olacağız. Sağı da solu da, iktidarı da muhalefeti de, Sünni'si de Alevi'si de, Türk'ü de Kürt'ü de bu topraklarda olacağız. Bu kadar düşmanlaşma olmaz. Bunlar yanlıştır. Salondaki bir işçi, bir işçi ki, DİSK Genel Başkanı bunu engellemeye çalıştı. Onu da tasvip etmiyoruz ama bir Bakanın ağzından çıkmaması gerekiyor o "katil" sözü. Bunlar yanlıştır. Bu ülke bizim. İç savaşa doğru sürükleniyoruz değerli arkadaşlar, farkında mısınız? Suriye'yi bugün görmüyor muyuz arkadaşlar? Çevremizde olup bitenleri görmüyor muyuz? Bu ülke bizim, nereye gideceğiz? Nereye gideceğiz? Esad, bütün kendine düşman olanları Suriye'den çıkarabildi mi? Herkesi öldürebildi mi? Peki, Türkiye'de bir grup bunu yapabilecek mi, sevmediklerini çıkaracak mı, öldürecek mi? Böyle bir şey yok. "Aklımızı başımıza toplayalım." derim ben.

Teşekkür ederim.