| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (ÇAYKUR) daha önce ibra edilen 2017, 2018, 2019 ve 2020 yıllarını kapsayan 4 hesap yılı ve işlemlerine yapılan itirazlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 28 .03.2023 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Kurumun değerli yöneticileri, tabii ÇAYKUR bu masada en fazla tartıştığımız kurumlardan biri. Özellikle Çay Yasası'yla ilgili bir çalışma yapıldı, Meclise geldi ama maalesef orada tarafların oluşması konusunda da gerek bölgede... Bölgeyi yakından takip eden bir milletvekili olarak da takip ettik, maalesef Meclise gelemedi, kadük oldu beş yılda. KİT Komisyonunun başladığı birinci günde, ilk yaptığımız toplantıda da sizden önceki Genel Müdürün de talebi bu Çay Yasası'nın bir an önce çıkmasına yönelikti ama beş yıl geçti, maalesef, zaten üç beş maddeden oluşan bir Çay Yasası'nı bile Meclise getirememenin... O gün biz size de söyledik burada "KİT Komisyonu farklı bir Komisyon, siyaset üstü bir Komisyon; eksiğiniz gediğiniz varsa getirin, hatta bu Çay Yasası konusunda bize de gönderin." Muhtelif defalar "Taslağınız var mı?" dedik, varsa onu da istedik ama maalesef bir sonuç elde edemedik. İnşallah artık bundan sonraki dönemde bu yasa çıkar.
Özellikle bizim üretimde etken olduğumuz TÜRKŞEKER gibi, ÇAYKUR gibi düzenleyici kuruluşlara ne kadar ihtiyacımız olduğunu pandemi süresince de gördük yani bugün, piyasanın dengeleyicisi olması açısından da çok büyük bir öneme sahip. İşte, Türkiye'deki üretimin önemli bir kısmını da sizler üretiyorsunuz. 2022 yılında da kâra geçmiş görünüyor Kurum. Tamam, bundan da mutluluk duyduk ama netice itibarıyla kâr etmenin yanı sıra düzenleyici özelliğinizin de altını ben çizmek istiyorum. Sürekli sadece sorular üzerinden gidiyoruz ama mesela ne kadar gençleştirebildiniz? Bu ürünün geleceğine dair, gelecek nesillere ulaşması açısından bu üretimde çok ciddi mesafeler katettiğimizi ben düşünmüyorum. Özellikle Trabzon Milletvekilimiz bu kadro meselesini konuştu; bu, gerçekten Türkiye'nin kanayan yaralarından biri. Biz, şu an, asgari ücreti 8.500 lira yaptık ama Anadolu'nun belli yerlerinde hâlâ kredi kartlarını topluyorlar, her ne kadar 8.500 lira olsa bile "6 bin liraya, 7 bin liraya çalışır mısın, üzerini bize tekrar iade eder misin?" gibi... İşsizliğin diz boyu olduğu bölgede siz önemli bir noktadasınız. Bu yirmi dokuz günün anlamı gayet basit, işte, bir yılını doldurmadan, herhangi bir hak ve hukuka sahip olmadan, kısa bir süre çıkarıp tekrar işe alma gibi... Bu, dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir yöntem. İnşallah bu "geçici işçi" statüsünden bu ülke kurtulur, devlet çalıştıracaksa alır; ne taşeron üzerinden ne de başka gerekçelerle özellikle KİT'lerde bu tür çalışmalar olmaz diyorum. İnşallah bundan sonraki dönemde daha farklı şeyler olur.
Reklamı hiç anlatmaya bile gerek yok yani bu tür kurumlar milletin kuruluşlarıdır. Bugün bu kuruluşların başında siz varsınız, yarın başkaları olacak; bu Komisyonda bugün iktidar belki A partisi, yarın B partisi olacak ama kesinlikle bu kurum ve kuruluşların siyasi mülahazalarla ne üretime ne de istihdama yönelik faaliyetlerinin olmaması lazım. O makamda oturuyorsanız, işin gereği neyse -muhakkak ufak tefek farklılıklar olabilir ama- onun yapılması lazım yoksa şu televizyon, bu kanal, öbürü, bilmem ne gibi mülahazalarla reklam vermeye kalkarsanız... İşte, KİT'lerin genel manada yaşadığı en büyük sorunların başında bu geliyor, siyasallaşması. İktidar kim olursa olsun, normal kurum ve kuruluş olarak ne gerekiyorsa yapılması lazım, başta siz yönetici ve idarecilerin buna fırsat vermemesi lazım; eğer böyle bir baskıyla da karşı karşıya kalıyorsanız verirsiniz defteri, kitabı. Nasıl istiyorsanız buyurun, alın, siz yapın deme erdemini herkesin göstermesi lazım. Onun için, bu konuyla ilgili de söyleyecek bir şey yok diyorum.
Hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Sağ olun Başkanım.