| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/5017) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 27 .03.2023 |
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Şimdi, arkadaşlarımız emekli maaşlarıyla ilgili kısmı ifade ettiler. Değerli arkadaşlar, emekli maaşlarının hesaplanması, biraz önce ifade ettiğim gibi... Bu hesaplama yöntemini dağıttılar diye biliyorum size.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir şey dağıtılmadı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Siz yoktunuz ama "Dağıtın." diye söylemiştim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Dağıtılmadıysa fotokopisini hemen dağıtalım.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bu hesaplama yöntemi, SSK'yla ilgili aylık bağlama yöntemleri 2000 öncesi var, 2000-2008 arası var ve 2008 sonrası var. Şimdi, mesela, 2000 öncesi hesaplama yöntemi, taban aylık bağlama oranı yüzde 60. Şu anda asgari ücretin brütü 10.008 lira, yuvarlak olarak 10 bin lira diyelim. Yani bir kişinin 5000 gün prim sayısı varsa, asgari ücretten alıyorsan ve yirmi beş yıllık sigortalılık süresini tutturuyorsa bu kişinin alacağı maaş 6 bin lira. Şu anda, EYT'lilerle ilgili bir şey diyoruz ya, 5000 gün prim, yirmi beş yıllık sigortalılık süresini taşıyanların -maaşları da asgari ücret çerçevesindeyse- alacakları emekli aylığı 6 bin lira. 2000 yılı öncesi 5000 günden fazla her tam iki yüz kırk gün için yüzde 1 yani yıl üç yüz altmış gün sayıldığına göre yıllık yüzde 1,5 ilave yapılıyor 5000 günden ilave, her iki yüz kırk gün için. Şimdi, bir kişi normal şartlar altında 43 yaşında emekli olabildiğine göre bu sistemden yani yirmi beş yıllık sigortalılık süresi olduğuna göre bu kişinin tamamen sigortalı olduğunu varsayarsak 9000 gün prim ödüyor ve hep asgari ücretle. Bu kişinin aylık bağlama oranının 5000 güne kadar olan kısmı yüzde 60, geriye kalan 4000 günlük kısmı da yüzde 16,67 -yüzde 17 diyelim- yani yüzde 77'si -yüzde 80 diyelim- bu kişiye emekli maaşı bağlanacak, şu anda 7.760 lira alacak. 9000 gün prim ödeyen, yirmi beş yıllık sigortalılık süresini tam olarak gerçekleştiren kişi, 2000 yılı öncesine baktığımız zaman, 10 bin liralık asgari ücretin yüzde 77'sini emekli maaşı olarak alacak. 2000-2008 arasındaki dönem için ise ilk 3600 gün için her bir yıl 3,5 yani üç yüz altmış gün olduğundan on yıl yapıyor bu sürekli sigortalılık süresi, toplam yüzde 35 ediyor. Sonraki gelen 5400 gün için o da yüzde 2. 5400 günlük süre on beş yıl yapıyor, yüzde 2'yle çarptığımız zaman 9000 gün prim ödeyen bir kişi 2000 ila 2008 arasında -1999'da çıkan kanun gereğince- 65 alıyor yani 2008 yılından önce emekli olan asgari ücretli bir vatandaşımız 6.500 lira emekli maaşı alıyor. 2000 yılı öncesinde yine aynı şekilde bu vatandaşlarımızın büyük bir kısmı 7.500 liradan aşağı alıyor. Bu, biraz önce Sayın Emecan'ın ifade ettiği gibi, aslında maaşla bağlantılı bir iş, hem prim ödeme gün sayısı hem de maaşla bağlantılı iş. Diyelim ki 10 bin lira maaş değil, şu anda emekliye tavan olan kısım asgari ücretin 7,5 katı yani en yüksek tavan ücreti 75 bin lira şu anda, 7,5 katı olduğuna göre; brüt 10 bin liradan yuvarlak söylüyoruz, 75 bin lira. Bu kişiler 75 bin liraya karşılık yüzde 14 sigorta primi ödeyecekler yani 11 bin liraya yakın sigorta primi ödeyecekler. O 75 bin liralık emekli maaşını alacak olan kişi 30 bin lira civarında emekli maaşı elde etmiş olacak. Yani buradan hem sigorta primi ile ödediği gün sayısı ve prime esas ücretiyle bağlantılı bir durum. Hepsini asgari ücretten hesapladığımızda bu çerçevede oluyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Kısa kesiyorum Sayın Başkanım.
Yani az önce arkadaşlarımızın ifade ettiği gibi primle, maaşla, prim ödemeyle paralel bir durum ortaya çıkması lazım ama sistem bu. Sistem, 2000 öncesindeki durum, 2000-2008 arasındaki durum ve 1992 öncesindeki durum olmak üzere hepsinin farklı farklı... 1992 öncesi kalmadı. Şu anda 2000 öncesinden bir miktar var. "EYT'liler" dediklerimiz bu üçünün bileşkesini ortaya çıkarıyorlar, yapıyorlar. O çerçevede bir kısmı belki 6 bin lira maaş alacak, bir kısmı 7 bin lira emekli maaşı alacaklar. Yani gönül ister ki ücretlerin, asgari ücretin çok yüksek rakamlarda olması, 15 bin lira-20 bin lira civarında olabilmesi ve bu çerçevede de zaten buna esas temel olan ücretin bir cüzü olan emeklilik maaşlarını artırmanın yolu da asgari ücretin veya emekliliğe esas olan ücretin artırılmasından kaynaklı ortaya çıkan bir durum. Bu çerçevede imkânlar doğrultusunda yapılan bu iş, kamu sadece burada hakem rolünü üstleniyor. Asgari ücret, çalışan ile çalıştıran arasındaki bir uzlaşma; o uzlaşmada da kamu, hakem rolünü üstleniyor. Nasıl hakem rolünü üstleniyor? Diyor ki: "Eğer burada herhangi bir şekilde yüksek bir meblağ ortaya çıkarsa ekonominin temel dengelerini ben gözetmek zorundayım. O ekonominin temel dengelerini gözetirken herhangi bir şekilde aktüeryal dengeleri veya enflasyonu tetikleyici bir unsur çıkarırsan ben burada hakemlik rolünü üstleniyorum." Öbür taraftan, hem açlık sınırını hem yoksulluk sınırını da hesaplayarak o çerçevede asgari ücrette işçi tarafı ile işveren tarafını bir noktada uzlaştırmaya çalışıyor. İki tarafı da mutlu edebilmek mümkün değil, her tarafı da mutlu edebilmek mümkün değil ama imkânlar doğrultusunda yapılan işler bunlar. Bir ücretin veya herhangi bir şekilde bir meblağın bünyeden çıkmasının topluma, sisteme... Parasal olayların sistemde farklı etkilerinin, çoğulcu etkilerinin birlikte hesaplanması gerektiği kanaatindeyim. Yani bu anlamda bunu değerlendirmek gerekir.
Bu bayram ikramiyeleri konusunda da -az önce ifade ettiğim gibi- gönül ister ki bayram ikramiyeleri 5 bin lira olsun. Az önce, açılış konuşmasında Sayın Kuşoğlu'nun, Sayın Durmuş Yılmaz'ın ekonominin temel kuralları çerçevesinde ifade etmeye çalıştığı, benim de görüşlerine katıldığım, doğru bulduğum o sistem çerçevesinde bunu bir dengeli ortamda yapmak doğrudur. Yani şimdi, 2 bin lira emekli ikramiyesi az olabilir; doğru, bana göre de az, keşke bunun daha fazla, yüksek miktarlarda olabilme imkânı olsa ama imkânlar sınırlı, o çerçevede yapıyoruz. Bütçe dengesinde -biliyorsunuz- biz asgari ücret kadar ücretlerden vergiyi kaldırdık. Bunun maliyetinin ne olduğunu değerli arkadaşlarım çok iyi bilirler. Şu andaki rakama göre, baktığımızda, asgari ücret kadar ücretten yüzde 15 gelir vergisi kesintisini kaldırdığımızdan dolayı yaklaşık 320 milyar liralık çalışanlara bir ek kaynak ilave edilmiş oldu. Bu emekli ikramiyelerinin artırılmasıyla birlikte ilave 25 milyar liralık bir kaynak durumu söz konusu oldu. 7.500 liraya..
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli Başkanım, 30 tane de önergemiz var. Biraz toparlayabilirsek yoksa sahuru burada yapacağız.
Buyurun.
MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Başkanım, uyarınızı aldım.
Bu konuyla ilgili de rakam 64,7 milyar lira, dokuz aylık bir maliyeti var. Bu çerçevede yapılan iş ancak bu şekilde olabiliyor. Teknik arkadaşlarımızın bize getirdiği rakamlar doğrultusunda bu oluyor.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.