MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, Orman Bakanlığımızın değerli bürokratları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben zamanım yettiği ölçüde birkaç konuyu dile getirmek istiyorum.

Biri hayvancılıkla ilgili. Özellikle de seçim bölgem Adana ilinden başlayarak daha doğrusu oradan örnek vererek bir konuyu gündeme getirip bazı sorularım olacak. Adana ili kırsal bölgelerinde küçükbaş hayvancılık önemli bir geçim kaynağı olarak hâlen devam ediyor. Hayvan sürüleri yaz aylarında "yaylak" denilen yerlere çıkartılıyor ve beslenmeleri buralarda sağlanıyor ancak Adana Orman Bölge Müdürlüğü orman sınırlarının üst "zone"unda Alpine Region'da 1.900-2.500 rakımları arasında fidan dikimi ve tohum ekimleriyle rehabilitasyon çalışmaları yapmış. Teknik olarak orman üst "zone"u olan 1.900 metreden sonra orman yetiştirmenin imkânsız olduğu ve sadece ot bitkilerinin yetiştiği mera niteliğinde on binlerce arazi tel örgülerle kapatılarak sedir, karaçam tohumları ile yine sedir ve karaçam fidanları dikilmiştir ancak bu sahalarda ekolojik şartların da olumsuzluklarıyla herhangi bir başarı sağlanamamıştır. Bu sahalar hayvan otlatılmasına da kapatılarak küçükbaş hayvancılık sekteye uğratılmıştır. Aslında bugünlerde hep tartışıyoruz. Hükûmetiniz et fiyatlarına da yukarıdan bir narh getirdi. Dolayısıyla "Et fiyatları bunun üzerinde satılmayacak." deyince satılmıyor. Bu, ekonomik gerçeklerle maalesef bağdaşmayan bir durum.

Tabii, neden bu hâle geliyor? Ekmek fiyatları niye yükseliyor? Et fiyatları niye bu kadar yükseliyor? Bu, yıllardır hükûmetlerinizin uyguladığı politikaların bir sonucudur. Yani fiyatlar aşağı inecek ya da üst limitler konmayla olmuyor. Nitekim burada da yapılan uygulamalara baktığımızda, Türkiye'de hayvancılığın ne kadar geriye gittiğine şahit oluyoruz.

Meralar konusunda, otlaklar konusunda çok ciddi yanlışlar yapılıyor. Hatta, 2001 yılına göre meraya baktığımızda, Türkiye'deki çayır ve mera arazilerine baktığımızda, TÜİK verileri 14.617 hektarlık bir alanı ifade ediyor. 2001 yılından 2015 yılına kadar da aynı rakamı fiks, çakılı olarak raporda belirtmiş ama Tarım Bakanlığının il müdürlükleriyle yaptığı bir çalışmada bunun 10 milyon civarında, 10.300 hektarlık bir alan olarak tespit edildiğini görüyoruz. Yani, bu şu anlama geliyor: Yaklaşık 4 milyon civarında bir azalmanın olduğunu, bir mera kaybının olduğunu görüyoruz. Tabii, mera kayıpları bu seviyelere ulaşınca et fiyatları da bir yere gidecek. Şimdi oraya çok fazla girmek istemiyorum ama bu hep yanlış politikaların bir sonucu. Maalesef, şu anda sonuca odaklandırılarak ilgi dağıtılmaya çalışılıyor. Yani, vakti zamanında Tarım Bakanlığının merdivenlerine süt üreticileri süt döktüğünde süt inekçiliği desteklenmiş olsaydı belki bunları yaşamayacaktık çünkü halk arasında bir söz vardır: Anası olmayanın danası olmuyor. Yani, süt ineği olmayınca da maalesef et üretimi de olmuyor yani dünkü yanlışların bedelini bugün ödüyoruz.

Sayın Bakanım, şimdi, bu bağlamda kaç dönüm bir alanda, 1.900 ile 2.500 rakımlı arazide ormanların rehabilitasyonu adı altında çalışma yaptınız? Bu sahalarda kaç adet fidan dikip kaç adet tohum attınız? Bu sahaların ne kadarında dikilen fidanlarda ve ekilen tohumlarda başarı sağlandı? Bu sahalarda ne kadar yatırım harcaması yapıldı? Başarısız olan bu sahalarda bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz? Daha önce buralarda ne kadar küçükbaş hayvan otluyordu? Şimdi bu hayvanlar nerede?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız?

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Toparlıyorum Sayın Başkan.

Bu şekilde ormancılık çalışmasının bilim ve teknikle bir alakası var mı? Hayvancılığımıza sekte vuran bu olumsuz çalışma Türkiye'de yaşanan yüksek kırmızı et fiyatlarının artmasında etkili olmuş mudur? Doğal kaynakları akılcı kullanmayan Bakanlığınızın ülkemizi su fakiri ülke konumuna getirdiği gibi, meracılığımızı da öldüreceğinizin farkında mısınız? Bu sahaların yeniden etüt edilerek mera ıslah çalışmalarıyla amacına uygun kullanılması için gerekli önlemlerin alınmasını ve ülke ekonomisine geri kazandırılmasını düşünüyor musunuz?

Sayın Başkan, müsaadenizle, bir de avcıların ilettikleri bir konuyu hemen kısa bir şekilde nakletmek istiyorum. Biliyorsunuz, 4915 sayılı Kara Avcılığı Yasası'nın 13'üncü maddesi "Avcılık belgesi, Türk vatandaşlarına bir defaya mahsus olmak üzere verilir ve her yıl vize edilir." hükmünü getirmiş. 34'üncü maddesi ise "492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin 'Meslek erbabına verilecek tezkere, vesika ve ruhsatnamelerden alınacak harçlar' bölümünün 15 inci bendinde yer alan; 'Kara av tezkereleri:' ibaresi 'Avcılık belgesi:' olarak değiştirilmiştir." hükmünü getirmiş olduğundan, Maliye Bakanlığının tebliğlerine göre de yıllık harca tabi tutulan avcılık belgesi harcının her yılın ocak ayında vergi mükellefi olan avcının bağlı bulunduğu vergi dairesine ödenmesi uygulamasına başlanmıştır. Görülüyor ki, bu yasal düzenlemeye göre harcı ödemek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlar mısınız.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Bitiriyorum hemen.

Harç, devletin yaptığı hizmet karşılığında vatandaştan alınan bir ücret olduğuna göre ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 111'inci maddesine göre harca tabi tutulan avcılık belgesi her sene yenilenmediğine göre devletin hangi hizmetin karşılığında bu harcı aldığı anlaşılamamış. Batılı ülkelerde bulunmayan bu uygulamaların haksız ve adaletsiz olduğunu açık olarak ifade ederek bir konuyu da hemen ekleyip bitiriyorum.

Yine, yasanın 14'üncü maddesine göre, bir yıl için verilen avlanma izin belgesinden Orman Bakanlığınca alınan ücret de, ülkemiz avcılarının genelde dar gelirli ve kırsal kesimden oldukları gözetildiğinde hem fazla hem de bu ücretin belirlenmesinde avcı örgütlerinin görüşü alınarak gerçekçi ve adil biçimde kararlaştırılmadığından olumsuz sonuçlar doğurmaya elverişli olduğu ifade ediliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen toparlayın.

MEVLÜT KARAKAYA (Adana) - Örneğin, avcılık belgesi harcıyla birlikte düşünüldüğünde çok yüksek bir tutara ulaşan bu parayı ödeyemeyen avcıların gerekli belgeleri almayarak kaçak avcılığa yönelmeleri gibi kırsal kesim avcılarını kayıt altına almak için mutlaka bu bedellerin aşağıya çekilmesi gerektiğini özellikle kaçak avcılığın önlenmesi açısından ifade ediyorlar. Sayın Bakan, yaşanan bu sorunlara bir çözüm bulunması için çalışmalarınız olacak mıdır?

Bir başka, erozyonla ilgili konu vardı ama daha fazla sabrınızı zorlamak istemiyorum.

Çok teşekkür ediyorum.