DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ederim, çok fazla vakit almayacağım.

Şimdi, ben bu fon yasa teklifine, fonun kurulmasına taraftar olmadığımı, olmayacağımızı da söyledim. Dolayısıyla, bundan sonraki maddeler hakkında herhangi bir iyileştirme yapılması konusunda söyleyeceğim sözün de bir anlamı yok. Yalnız, burada konuşma hakkımı kullanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına şunu sormak veyahut da şöyle bir düşüncemi açıklamak istiyorum. Efendim, İzmit Körfezi'nden Çatalca'ya 300 kilometre, İzmit Körfezi'nden Kandıra'ya 60 kilometre; 300 çarpı 60, 18 bin kilometrekare ediyor. Bu, Türkiye'nin toplam alanının yüzde 4'ünden biraz az ve bu bölgede aşağı yukarı 20 milyon insan yaşıyor, Türkiye nüfusunun dörtte 1'i burada ve Türkiye ekonomisinin millî gelirinin de neredeyse bir yüzde 20'si de burada üretiliyor. Aşağıya Gölcük, Bursa gidersek bu tabii 25, 30'a kadar çıkıyor. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak bir depremde, basına yansıdığı kadarıyla, İstanbul'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı master imar planını değiştireceği, İstanbul'u dağıtıp 3 tane uydu şehir kuracağı haberleri çıktı. Böyle bir şey var mı, bilmiyorum, eğer varsa 3 şehri o dar alana, İstanbul'a dağıtsanız bile İstanbul'da depremi önlemek, hareket etmek, İstanbul'u depremden kurtarmak mümkün değil. Şöyle on yıl vadeli bir program çerçevesinde İstanbul'un 16 milyon nüfusunu 5 milyon azaltma projesi çerçevesinde 10 milyona, 11 milyona düşürecek şekilde Niğde, Aksaray, Kırşehir, Karaman arasındaki o vadiye 3 tane ikişer milyonluk uydu şehir kursanız, İstanbul'un sanayisini de buraya taşısanız, 850 milyar dolarlık bir ekonominin yılda yüzde 10'unu, çok gelir belki ama yüzde 8'ini şey yapsanız 70 milyar, on senede 700 milyar eder. 700 milyara buraya, bu taşınır diyorum. Üstelik, stratejik olarak boş olan Anadolu'nun ortası da insanlaşmış olur. Böyle bir şey düşünüyor musunuz? Yani, İstanbul'un mevcut imar planını değiştirip 3 tane uydu şehir kurmak İstanbul'da o sorunu çözmez diye düşünüyorum; bu konuda bir düşünün.

Bölgenin suya ihtiyacı var, "Su nereden gelir?" derseniz Çoruh Türkiye'nin debisi en yüksek nehri, tersine çevirebiliriz, Kızılırmak'a akıtabiliriz veyahut da Keban Barajı'ndan, Atatürk Barajı'ndan orta Anadolu'ya suyu getirebiliriz. Bunun planlamasını bir düşünün.