| Komisyon Adı | : | İÇİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Mustafa Demir ve 131 Milletvekilinin; Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4895) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .02.2023 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun üyesi değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan Yardımcısı, sayın bürokratlar, basınımızın güzide mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Komisyon görüşmelerimizin vatanımıza ve milletimize hayırlı neticeler vermesini temenni ediyorum.
Kanun teklifinin tümü üzerinde görüşlerimi ifade etmeden önce bir konuyu belirtmek istiyorum. Gökçeada Belediye Başkanımız Sayın Ünal Çetin, Gökçeada halkının teveccühüne mazhar olmuş ve helal oylarıyla seçilmiştir. Seçilmiş ve yeri belli olan bir Belediye Başkanını FETÖ'vari operasyonlarla sabahın erken saatlerinde gözaltına almanın siyasi bir adım olduğuna şüphe yoktur. Sayın Çetin hakkında herhangi bir soruşturma var ise bu kendisine bildirilebilir ve ifadeye çağrılabilirdi. Elbette hukuka ve adalete güveniyoruz ancak bu soruşturmanın gözaltı operasyonuyla yürütülüyor olması çok manidardır. AK PARTİ iktidarının hukuku siyasallaştırdığı ve siyasi ikbali için araç olarak kullandığı böyle bir dönemde bu yaşanan olay hiç de sürpriz olmamıştır. İYİ Parti olarak bu soruşturmanın sonuna kadar takipçisi olacağız. Gökçeada halkının da bizlerin de Ünal Çetin Başkanımıza güvenimiz tamdır. Seçimlere yakın Millet İttifakı belediyelerine yönelik zamanlaması manidar operasyonu maşerî vicdana havale ediyor, Millet İttifakı belediyelerine yönelik bu tür itibarsızlaştırma gayretlerine müsaade etmeyeceğimizin özellikle bilinmesini istiyorum.
Değerli arkadaşlar, (2/4895) esas numaralı Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonuna, Çevre Komisyonuna ve Plan ve Bütçe Komisyonuna 25 Ocak 2023 tarihinde havale edildiği hâlde, bu 3 tali komisyondan yalnız 31 Ocak 2023 tarihinde Çevre Komisyonunda görüşülmüş, diğer 2 komisyondan hiçbir görüş alınmadan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığınca aynı tarihte esas komisyon olarak İçişleri Komisyonu Başkanlığına dün -1 Şubat 2023 tarihinde- akşam saat 18.00 itibarıyla dağıtımı yapılarak bizlere Çevre Komisyonu raporu teslim edilmiştir. Bugün Komisyonumuzda görüşmekte olduğumuz AK PARTİ klasiği torba yasayla 2872 sayılı Çevre Kanunu, 3621 sayılı Kıyı Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun, 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere 8 kanunda değişiklik, ilave geçici maddeler yer almaktadır.
İçişleri Komisyonuna (2/4895) esas numarasıyla havale edilen Çevre Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, havale edildiği 2 tali komisyonda hiçbir görüşme yapılmadan Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'müzün 23'üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "Tali komisyonların hangi yönden veya hangi maddeler hakkında görüş bildirecekleri havale sırasında belirtilmemiş ise, bu komisyonlar görüşlerini kendileriyle ilgili gördükleri hususlar üzerinde bildirirler." hükmüne de uyulmamıştır. İç Tüzük'ün 23'üncü maddesi kapsamında Çevre Komisyonunun aldığı karar gereğince 1'inci, 2'nci ve geçici 1'inci maddeler Çevre Komisyonunun çalışma ve görev alanını doğrudan ilgilendirdiği için bu maddelerin ayrıca görüşülmesi usulü kararlaştırılmış. Şimdi İçişleri Komisyonunda bizim önümüze getirilen (2/4895) esas numaralı bu kanun teklifinin içinde neler var?
Değerli arkadaşlar, 1'inci maddeyle Çevre Kanunu'nun 20'nci maddesinin (1)'inci fıkrasının (ı) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan "idari para cezası verilir." ibaresinden sonra gelmek üzere "Ancak yüzbin grostondan büyük tanker, gemi ve diğer deniz araçları için yüzbin groston esas alınarak idari para cezası verilir." hükmü getiriliyor. Yani gemilerden kaynaklanan yasa dışı boşaltmalara ilişkin idari para cezalarının gemi 500 bin groston da olsa 100 bin groston esas alınarak uygulanacağı yasayla ifade ediliyor. Tamam, grostonlara göre, büyük iş adamlarının ödenemez duruma gelen cezaları ödemesini önlüyorsunuz. 99 bin groston olan için adaletsizlik söz konusu olmayacak mı? Evet, tabii ki olacak. Peki, ben de dikkatlerinize sunmak istiyorum: AK PARTİ iktidarı 2023 sabit parasal değerleri olan maktu vergiler, harçlar, cezalarda yüzde 123 oranında artış yaptı. Bu oranın daha az veya yüksek uygulanmasında da yetkiyi Cumhurbaşkanına vermiş olduk. 2023 yılının daha ilk ayında motorlu taşıtlar, maktu vergiler, ehliyet harcı, pasaport harcı, trafik harcı, çevre temizlik vergisi, emlak vergisi ve bunun gibi birçok vergide maktu istisna tutarları bu orana göre de artırıldı. Bunları son yirmi üç yılın en yüksek oranında yüzde 123'lük oranda artırırken dar ve orta gelirli vatandaşlarımızın sırtına yüklediğiniz ödemelerin oranını düşürmeyi düşünüyor musunuz acaba? Bu soruyu da sormadan edemedim.
2'nci maddede yine, Kıyı Kanunu'na "açığa çıkmayan yeraltı otoparkı," ifadesi eklenmek istenmiş. Dolgu alanlarında yer altı otoparkı görsel açıdan olumlu görünse de çevre açısından çökme, kayma riski göz ardı edilemez. Otopark Yönetmeliği'ndeki "Tanımlar" kısmında bile olmayan bu ifadeyle yapılacak açığa çıkmayan yer altı otoparkı yapmanın maliyeti nedir, sağlıklı mıdır? Hangi kıyı şeridinde yapmayı düşünüyorsunuz? Bu hususta herhangi bir etki-fayda-maliyet analizi yapıldı mı? Yetkili bürokratlarımızdan bu konuda açıklama beklediğimi ifade ediyorum.
3'üncü maddeyle, seçim bölgem Adana'nın Karataş ilçesinde tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi kuruluyor; değerli arkadaşlar, -Adana Ticaret Odası öncülüğünde- valinin, büyükşehir belediyesinin, Ticaret Borsasının, Karataş Ziraat Odasının -ne hikmetse burada Karataş Ziraat Odası, Adana Ziraat Odasından hiç bahsedilmiyor- Adana Ziraat Odasının bu konuda çekinceleri var, onlar da hiçbir şekilde değerlendirilmeden göz ardı edilmiş durumda. Kuruluş çalışmaları iki yıldır zaten bu bölgede başlatılarak altyapı oluşturulmaya çalışılmaktaydı ama bugün geldiğimiz noktada, aslında arazinin tarıma elverişli olmadığı yönünde Adana Ziraat Odasının çekinceleri hâlihazırda orada durmakta. Evet, bu krokide koydukları o bölgenin hemen altında Adalı Mahallesi'nin denize yakın bölgesinde de balıkçılık ihtisas organize alanı bulunmakta. Burasının da yasa kapsamında değerlendirilmesi yerinde olurdu; o burada ifade edilmemiş; bunu da yasada eksiklik olarak mütalaa ediyoruz. Yine, 3'üncü maddeyle Karataş ilçemizin Bebeli Mahallesi'nde belirlenen alanda tarımla ilgili kurulu alanda resmiyet kazandırılırken bunu yer seçimi konusunda eleştirdiğimizi ifade ediyorum.
4'üncü madde, AK PARTİ'nin beceriksizliğinin bir itirafıdır. Bakın, madde gerekçesinde "Kırsal mahalle ve kırsal yerleşim alanlarında belediyelerce arzulanan düzeyde ve hızla maddede öngörülen Meclis kararlarının uygulamaya alınmaması..." deniliyor ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle usul ve esasların belirlenmesi isteniyor. Yani büyükşehir belediyelerinde İçişleri Bakanlığı yerine Çevre Bakanlığı yetkilendiriliyor. 2004 yılında AK PARTİ Hükûmeti bu kanunu çıkarmadı mı değerli arkadaşlar? Çıkardı, hepimiz bunu biliyoruz. İşte, aceleyle çıkan torba yasalar maalesef böyle sürekli değişerek önümüze getiriliyor.
Gelelim 5, 6 ve 7'nci maddelere. İl özel idarelerinin ve belediyelerin ödenek ve kaynak aktarımında sermayesinin yüzde 50'sinden fazlasına sahip oldukları şirketler tarafından Avrupa Birliğiyle katılım öncesi mali iş birliği çerçevesinde desteklenen projelerin finansmanı için yapılan borçlanmalarda, çok taraflı yatırım ve kalkınma bankaları ile yabancı devlet kuruluşlarından doğrudan veya İller Bankası Anonim Şirketi aracılığıyla yapılan borçlanmalarda, Cumhurbaşkanlığınca kabul edilen projeler için yapılacak borçlanmalarda miktar hesaplamaları dikkate alınmıyor. Yani Cumhurbaşkanı isterse olacak, istemezse olmayacak. Evet, bu kanun teklifi maddeleri, 2020 ve 2021 yıllarında Merkezi Yönetim Bütçe Kanunlarında konulduğu için ve bütçe kanununa bütçeyle ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulmayacağı ve Anayasa'nın 161'inci maddesine aykırı olduğu için Anayasa Mahkemesinin 24 Şubat 2022 tarihli kararıyla iptal edilmişti. Şimdi, burada Cumhur İttifakı'nın üye çoğunluğu sebebiyle maalesef yine kabul edilecek.
Evet, 8'inci maddeyle yine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sahneye çıkıyor. 2012 yılında yine AK PARTİ Hükûmeti zamanında On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da, bu kanunun uygulanmasıyla ilgili tereddütleri gidermeye, düzenleyici ve yönlendirici işlemleri yapmaya İçişleri Bakanlığı yetkiliyken şimdi sadece il özel idareleri ile il özel idarelerinin üyesi olduğu ve belediye üyesi bulunmayan mahallî idare birlikleri ve köyler için İçişleri Bakanlığı yetkili kılınıyor ama belediyeler ve bağlı kuruluşları ile belediyelerin üyesi olduğu mahallî idare birlikleri için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilendiriliyor yani İçişleri Bakanlığı yetki devri yapıyor. Bu da Anayasa'nın 127'nci maddesindeki "Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir." hükmüne aykırıdır. Bu sebeple bu maddenin çıkarılmasının gerekli olduğunu ifade ediyorum.
9'uncu maddeye gelince, 9'uncu madde görüşmelerin hemen başlangıcında Başkanın da ifade ettiği gibi, 404 sıra sayılı Yasa Teklifi'nde Plan ve Bütçe Komisyonundan geçmiş olduğu için o maddenin burada görüşülmesine artık gerek olmadığı düşüncesindeyim ve maddenin çekilmesi yönünde fikirlerimi ifade ediyorum.
Komisyonumuzu saygıyla selamlıyorum.