UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok Değerli Bakanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızın bütçesinin de hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Değerli arkadaşlar, sözlerime başlarken ben de gerek maden kazalarında gerek diğer iş kazalarında hayatını kaybeden bütün kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum, inşallah bundan sonra iş kazaları yaşamayız diyorum.

Tabii, bunun için, madenlerde kaza yaşamamak için madenleri kapatmanın bir çözüm olmadığını da bilen bir kardeşinizim. Madenleri daha güvenli bir ortamda, kimsenin burnu kanamayacağı bir şekilde inşallah bir gün olur çıkarmaya başlarız.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Lafla peynir gemisi yürür mü? Yürüyor işte, yürüyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bunun için de Hükûmetimiz kömür ocaklarıyla alakalı inşallah düzenlemeleri de en kısa sürede tekrar hep birlikte Meclise getirir ve Meclisten geçiririz.

Değerli arkadaşlar, demokrasilerde, tabii ki veya iş sektörlerinde, özel sektörde başarılı olduğunuz sürece işinize devam edersiniz. Başarısız olduğunuz zaman da faturasını ödersiniz. Siyasiler için de bu geçerlidir, gerek hükûmetler için geçerlidir gerekse diğer siyasi partiler için de bu geçerlidir. Burada başarılı veya başarısızı tespit eden kimdir? Hükûmetler için, tabii ki iktidar için millettir. Ben öyle zannediyorum ki hükûmetlerin karnesini ana muhalefet partisi düzenlerse çok da objektif davranmış olmaz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Neden?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bu karneyi bence milletimizin düzenlemesi lazım.

MUSA ÇAM (İzmir) - Karne burada.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama Sayın Çam'ın düzenlediği karneye baktığınız zaman bir tek olayda Hükûmetin karnesine zayıf verir ve Hükûmeti düşürmek isterler. Ama bence ana muhalefet partisi Hükûmete karne verme yerine... Ana muhalefet partisinin işi alternatif olma yönünde daha çok çalışmaktır.

MUSA ÇAM (İzmir) - Altı ay kaldı, altı ay!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Daha 30 Martı geçeli altı ay olmadı. 30 Martta Hükûmetimiz gitti milletimizin önüne, milletimiz de Hükûmetimizin karnesini düzenledi ve Hükûmetimizi başarılı biliyor ki bu karneye hep pekiyi veriyor. Bugüne kadar da bu pekiyiyle geldik. Ama bir tek konuya bakarak, bir Bakanlığın bir tek iş kazasına bakarak Sayın Faruk Çelik'in karnesi diye duvara asmanın ben çok objektif olduğu kanaatinde değilim. Çalışma Bakanlığımıza baktığımız zaman, faaliyetlerine baktığımız zaman en azından, sadece iş kazasıyla sınırlandırmamak lazım, 77 milyonla ilgili bir Bakanlığı görüşüyoruz. Çalışma hayatıyla, emeklisiyle, işçisiyle, yeni doğan bebeğinden ölümüne kadar herkesle ilgili Bakanlığa, gelip de sadece iş kazası neticesinde karne vermek bence Sayın Bakanımıza en büyük haksızlık olur.

Değerli arkadaşlar, geriye dönüp baktığımızda Çalışma Bakanımıza aslında çok teşekkür etmemiz lazım, hiç kimsenin cesaret edemediği icraatları ortaya koydu. 3 tane sosyal güvenlik teşkilatını tek çatı altında toplamak bence devrim niteliğinde bir olay. Yani bugün burada çok çabuk unuttuk geçtiğimiz günleri. Bugün burada bence Bakanımıza bu yaptığı işlerden dolayı teşekkür edip "Sayın Bakanım, aynı bu devrim niteliğinde yapmış olduğunuz düzenlemeler gibi, iş kazalarını en aza indirgeyecek düzenlemeleri de sizden bekliyoruz." demeniz bence daha iyi olur kanaatindeyim.

Değerli arkadaşlar, bizler o 3 tane sosyal güvenlik teşkilatının ayrı ayrı çatı altında faaliyet gösterdiği yılları çok iyi biliyoruz, milletin hastane kuyruklarında beklediğini çok iyi biliyoruz, eczanelere gidip ilaç bulamadığı günleri de çok iyi biliyoruz. Bunları da en iyi, Sayın Çelebi, siz biliyorsunuz; Sayın Çam, siz biliyorsunuz sendikacılıktan geldiğinizden dolayı.

MUSA ÇAM (İzmir) - Çok iyi biliyoruz, çok iyi biliyoruz.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Şimdi ne kadar kötü bir noktaya geldiğini de çok iyi biliyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama bugün gelinen noktaya baktığımızda 18 yaşına kadar bütün çocukların bedava muayene olduğunu ben sizlerden duymak isterdim, karne hazırlarken bunları da karne notu olarak vermenizi beklerdim sizden.

MUSA ÇAM (İzmir) - Hastanelerde rehin kalıyorlar, rehin, rehin!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 18 yaşına kadar, zengin olsun fakir olsun, eğer çocuklarımız hastanelerde muayene olabiliyorlarsa, sosyal güvenlik şartı aramadan muayene olabiliyorlarsa bence bunda sadece Sayın Bakanımıza teşekkür etmemiz lazım.

Sosyal güvenlik kurumları eskiden il merkezlerinde bulunurdu ama şimdi seçim bölgenize gittiğiniz zaman, Türkiye'nin çeşitli ilçelerine gittiğiniz zaman sosyal güvenlik merkezlerinin faaliyet gösterdiğini görüyorsunuz, halkımıza hizmet verdiğini görüyorsunuz. Nüfus kriteri tutmadan, küçük ilçelerimize baktığınız zaman mobil sistemli sosyal güvenlik kurum merkezlerine gidip günübirlik hizmet verdiğini görüyorsunuz. E, bundan dolayı teşekkür etmeniz lazım Sayın Bakanımıza. Ama teşekkür etmekten bence bu kadar imtina etmeyelim. Teşekkürde bu kadar cimri olmamamız lazım, biraz daha cömert olmamız lazım. Bir sigara ikram edene teşekkür edilen ülkemizde veya dünyada bu kadar hizmet eden bir Bakanımıza teşekkür etmemiz lazım.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sigaraya teşekkür edilmez ya.

MUSA ÇAM (İzmir) - Cumhurbaşkanı duymasın sigaraya teşekkürü, vallahi ben karışmam.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bakınız, 2002'de Sosyal Güvenlik Kurumu gayrisafi millî hasıla oranı 2,27 açık verirken, 2014'te bu oranı yüzde 1,16'ya çekmişiz. E, bunun için teşekkür etmeniz lazım, açığı kapatmışız.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Kaçak sigara vereyim mi dünden kalma?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 2015'teki hedefimizi ise yüzde 0,93 olarak gerçekleştirmeyi tahmin ediyoruz inşallah.

Değerli arkadaşlar, 2002'de 7 milyar 629 milyon lira sosyal güvenliğe sağlık harcaması ayırmışız. 2013 Türkiye'sinde 49 milyar 938 milyon para ayırmışız. E, bunun için teşekkür etmemiz lazım. Niye teşekkür etmiyoruz? Niye çekiniyoruz?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Enflasyondan arındır onu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, 2014 yılında 54 milyar 906 milyon lira harcama tahmin ediyoruz. E, bunun için de teşekkür etmek lazım ama gel gör ki bir iş kazası var, hakikaten Türkiye'nin, Hükûmetimizin, 77 milyonumuzun içini hakikaten kan ağlatıyor bu kazalar. Bunu da inşallah kim düzeltir?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bir ocakta 1.120 maden kazası meydana geliyor 5 senede.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bunu da bizim Hükûmetimiz Allah'ın izniyle düzeltecek değerli arkadaşlar.

Bakınız, işçinin de yanındayız, emeklinin de yanındayız, çalışanın, memurun, bizim Hükûmetimiz herkesin yanında. Nereden yanındayız?

İZZET ÇETİN (Ankara) - 123 lira verdiniz memura, yanında olduğunuz belli oluyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Çelebi, sendika başkanı olduğunuz dönemlerde bir asgari ücretin kaç para olduğunu siz bizden daha iyi hatırlıyorsunuz: 184 lira...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Şu anda açlık sınırının altında olduğunu...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Asgari ücret tespit komisyonu...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Şu anda açlık sınırının altında olduğunu niye söylemiyorsunuz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Çelebi... Sayın Çelebi, asgari ücret, geçtiğimiz yıllarda da 1 kişi üzerinden hesaplanıyordu, bugün de 1 kişi üzerinden hesaplanıyor. Şimdi ne değişti Türkiye'de de 4 kişilik aile üzerinden asgari ücret hesaplaması yöntemini seçmeye çalışıyorsunuz? Ne değişti Türkiye'de? 2002 öncesinde de 1 kişi üzerinden hesaplanıyordu asgari ücret, 2014 Türkiye'sinde de 1 kişi üzerinden hesaplanıyor. Niye 4 kişi üzerinden çarpma, toplama yapmaya başladınız? Niye? Çünkü, asgari ücretin...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Ben söylemiyorum, TÜİK söylüyor bunları.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çünkü, asgari ücretin 891-900 lira olduğuna baktığınız zaman 1 kişiye çok fazla geliyor tabii bu asgari ücret size göre. Bize göre bu da yetmez ama 184 liradan 900 liraya çıkaran bizim Hükûmetimiz. Bunun için de Bakanımıza teşekkür etmeniz lazım, bunları hayal dahi edemezdiniz siz. 257 lira olan en düşük SKK işçi emekli aylığı... Emekliden yanayız ya, hepimiz emekliden yanayız...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Enflasyonu da hesap et, enflasyonu da hesap et.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 257 lira alıyordu ama bugün baktığımızda, 1.041,07 lira emekli maaşı eline geçiyor.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Sayın Bakanın sunuşunu biz gördük, onları tekrar etmeyin oradan.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, Hükûmetimize bunun için de teşekkür etmeniz lazım.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Açlık sınırının altında emekli maaşı alıyorlar, neden teşekkür edelim? Emekliler Derneği Başkanı burada bak, burada!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) -.Değerli arkadaşlar, bakınız...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Emekliler çok dertli, çok.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakınız arkadaşlar, bizim iktidarımızdan önce trafik kazasından dolayı hastaneye giden birisi ne yapıyordu? Oraya ücret ödemek zorunda kalıyordu.

MUSA ÇAM (İzmir) - Şimdi?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi katkı payı veriyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, trafik kazasından dolayı -sosyal güvencesi olsun, sosyal güvencesi olmasın- kim kaza yaptıysa, acil servise kim gittiyse, 1 lira para olmadan, gerçek vatandaş gibi, sosyal bir devlette olması gereken bütün özellikleri...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Daha dün çıktı 1 milyar 300 milyon hesap ya!

BAŞKAN - Nerede çıktı?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, evet, vatandaşımız 1 lira para ödemeden hastaneden taburcu oluyor.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sen uçmuşsun Uğur, uçmuşsun, dolaşıyorsun havada.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, Çalışma Bakanımızın sayesinde -bakınız, ben mali müşavir kardeşinizim- sağlık karnesi kalktı. Eskiden herkesin cebinde bir sağlık karnesi vardı, yaprakları dolar, gider tekrar sağlık karnesi alırdınız. Bunları kim kaldırdı arkadaşlar? Ne çabuk unuttunuz bunları? Bunları kim kaldırdı?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya, teknoloji öyleydi o zaman ya.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bilgisayarı da siz mi icat ettiniz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bilgisayarı biz icat etmedik ama bilgisayarı kullanmayı biz icat ettik, bizden önce e-devlet yoktu, bizimle beraber e-devleti tanıdı Türkiye. Dünyada bilgisayar vardı ama Türkiye'de yoktu. Dünyada sağlık karnesi yoktu, e-devlete geçmişti, sağlık karnesini biz kaldırdık değerli arkadaşlar, bunlara teşekkür etmek lazım.

Ana muhalefet partisi... Daha ileri demokrasi istiyorsunuz, biz de daha ileri demokrasi istiyoruz, Hükûmete tavsiyelerde bulunuyorsunuz, teşekkür ediyoruz ama bence ana muhalefet olarak önce kendi partimize tavsiyede bulunalım. Başarısızlığın sonu nedir, başarısızlık olduğu zaman ne yapmanız lazım, gereğini yapmanız lazım. Bence ilk önce Cumhuriyet Halk Partisi kendi partisi içerisinde gereğini yapsın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar)

BAŞKAN - Çalışma Bakanlığının bütçesini görüşüyoruz, lütfen ya.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bütün seçimlere bakın, başarılı mı başarısız mı ona göre karne hazırlayın, ona göre...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Soma'dan bahsetsene...

BAŞKAN - Sayın Aydemir, toparlarsanız...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kendi genel başkanınıza karne düzenleyin ve gereğini yapın.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Manisa Milletvekilisin, altı bin zeytin ağacını anlatsana.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Çam, bu karnenin aynısından, Cumhuriyet Halk Partisi karnesini de sizden bekliyoruz, grup toplantısında ben de o karneyi görmek istiyorum, merakla da bekliyorum.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Soma'ya gel, Manisa Milletvekilisin...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bir İç Tüzük garabeti yaşıyoruz Meclisimizde, hep birlikte gelin bu İç Tüzük'ü değiştirelim, hep birlikte değiştirelim. Muhalefet partisinden 1 kişi çıkıyor, karar yeter sayısı istiyor. Muhalefet partisinden 10 tane milletvekili yok ama bizim 185 kardeşimizi, 200 tane milletvekiline hitaben oraya çağırıyorsunuz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - İktidar sorumluluk ister...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tabii ki çalışacağız, tabii ki Meclis açık, tabii ki gitmemiz lazım ama önce ana muhalefet partisi milletvekili kardeşlerim kendi arkadaşlarına baksınlar, kaç kişiyle o Mecliste temsil ediyorsunuz, kaç kişi yasama faaliyetlerine katılıyorsunuz, ondan sonra arkadaşlarımızı eleştirin.

BAŞKAN - Sayın Aydemir...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz saygıyı da çok iyi biliriz, kime saygı göstereceğimizi de çok iyi biliriz, bunu da Sayın Sarı'dan öğrenecek hâlimiz yok.

Teşekkür ederim.