KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Başkan.

Bildiğim kadarıyla Sayın Vekilim de öğretmenlikten gelme, onun için tutanaklarda da yer alsın diye söylüyorum: Bu kadro olayında millî eğitimin başlı başına sorunlu olduğunun bir kere altını çizmek lazım. Kadrolu var, sözleşmeli var, ücretli var, vekil var, ek ders veren var, 130 binin üzerinde de Sayıştay raporlarına yansıyan öğretmen açığı var; bütününün kadrolu olması lazım. Öğretmen odasına giriyorsunuz, bir bakıyorsunuz, giyiminden, kıyafetinden, ücretinden ayrışmış durumda; öğretmen taşeron gibi çalıştırılır noktaya getirilmiş. Eğer öğretmen açığı varsa o giderilmesi lazım, açıktaki binlerce öğretmen atama bekliyor. Öğretmenlerin de tanımı yalnızca kadrolu öğretmen olmalı. Öğretmenlerin bu noktada mağduriyetleri ortadan kaldırılmalı.

Şimdi, Suriyeli öğrencilere eğitim veren PIKTES öğretmenleri var. Tanım olarak 657'ye tabiler ama ücrete geldiğin zaman, kadroya geldiğin zaman devlet memuru sayılmıyorlar. Yasal statüde mağduriyetlerini ortadan kaldırmak gerekiyor. Bunlar "proje elemanları" olarak tanımlanıyor, özünde öğretmen olarak görev yapıyorlar. Öğretmen olarak görev yapan bu arkadaşlara da kadronun verilmesi lazım. Mesleki eğitim verenler, usta öğreticiler, bunların da içinde bulundukları koşullarda kadrolu olarak görevlerini yapmak hakları. Her yerde olduğu gibi millî eğitimde de görev yapanları parçalamışız. Niye? Serbest piyasa ekonomisi kafasıyla "En ucuza nasıl mal ederiz?" diyoruz, o zaman da çocuklarımıza eğitim verenlerin doğru, yeterli, birikimli eğitim vermelerinin önünü kesiyoruz. Çünkü geliri dengesiz olan, diğer arkadaşının yarısı düzeyinde maaşla çalışan bir eğitimciden ne kadar fayda sağlayacaksınız? Tümünü kadrolu yapmalı ve alınış koşulları da diğerleriyle, kadrolunun girişiyle eşlenmeli ve bu ayrım ortadan kaldırılarak sistem kendi içindeki bu sorundan arındırılmalı.

Teşekkür ediyorum Başkanım.