KOMİSYON KONUŞMASI

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, değerli çalışanlarımız, Sayın Bakan, Bakan Yardımcısı; şimdi, adım geçtiği için Sayın Bakanın konuşmasında, ben konuşmak için söz alınca cevap vereyim dedim o yüzden sizin de hoşgörünüze sığınarak, biraz süreden...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Hocam, beş dakika...

Buyurun.

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Benim adım da geçtiği için ben hani...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Hocam, beş dakika yani yine şeyimizi çiğnemeyelim.

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Peki efendim. O zaman daha sonraki maddelerde kullanırım ama buraya bir açıklık getirmek istiyorum.

Hakan Bakanımızın söylediği doğrudur, böyle bir davet geldi bize ve Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık'ın Başkanlığında Sayın Erkan Aydın'la beraber katıldık. Buradaki konu işletmecilerin sorunlarıydı, bunlar masaya yatırıldı, bunların çözümü noktasında biz de bir adım atacağımızı söyledik fakat böyle bir algı oluşuyor, onun altını çizmek istiyorum. Sanki bu Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi buraya gelene kadar, bu aşamalarda, bu maddelerin oluşmasında bizim bir katkımız, bizim bir haberimiz varmış gibi bir düşünce doğuyor; kesinlikle öyle bir şey yok. O toplantıdan sonra bu konuyla ilgili biz hiç bir araya gelmedik ve bu konuda hiçbir gelişmemiz, hiçbir gelişmeden haberimiz yok. Kayıtlara geçmesini o yüzden istedim.

Şimdi, dünkü konuşmalarda Kapadokya'dan bahsedildi. Milletvekili arkadaşımız Çanakkale'den, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığından bahsetti. Orada da vurguladım, lütfen, Uludağ Alan Başkanlığını -eğer düşünüyorsanız- bunlarla karıştırmayın. Onu vurgulamak istiyorum.

Diğer bir nokta, arkadaşlar millî park statüsünden kaldırılacak olmasını ve mevcut 700 hektarın 2 bin hektara çıkarılmasını biz kabul etmiyoruz. Dün de söyledim, dünkü konuşmalarda da dile getirildi. Bunu oldubittiye getirmeyelim, gelin, muhatapların yer aldığı bir komisyon oluşturalım, daha sonra bunu görüşelim; acelesi ne?

Etkilendiğim bir nokta şu oldu: Özellikle, Nevzat Ceylan Beyefendi'ye teşekkür etmek istiyorum. Ben hekimim, eğitimimin temelinde önce zarar vermeme ilkesi, felsefesi vardır ve benim de bu yaşamıma yansımıştır. Dün kendisinin konuşmasından sonra öz geçmişini de okudum -tutanaklara geçen bu konuşmaları sabah istedim, okudum- ve gerçekten Komisyona -ben bu Komisyonun üyesi değilim ama- ders verecek nitelikte bir konuşmaydı. Kendisine ayrıca teşekkür ediyoruz.

Dünkü konuşmamda söyledim, dedim ki: Yaşam hakkı Anayasa'nın güvencesi altında ve biz bu kanunu teklif edersek nelerin yaşam hakkını yok ediyoruz, örnekleriyle söyledim arkadaşlar; bitki çeşitliliğinden bahsettim Uludağ'da, toplam 175 adet endemik bitki tehlike altında olacak. Daha sonra dedim ki: 46 kelebek türü ve 11 arı türü tehlike altında olacak. Dedim ki: 111 kuş türü var Uludağ'da, tehlike altında kalacak. Dedim ki: 24 memeli, bunlar koruma altında, bunlar tehlike altında kalacak. Yer altı ve yer üstü sularından bahsettim. Zaten Orhan Sarıbal arkadaşım da söyledi, İznik Gölü'nü örnekleriyle açıkladı, yer altı ve yer üstü sularıyla ilgili zaten büyük bir tehlike var. Özellikle, o bölgelerle ilgili verdiğimiz soru önergeleri, araştırma önergeleri bile dikkate alınmadı. O arada çalışan ve yer altı sularını içme suyu hâline getiren ve Uludağ'ın kaynaklarını kullanan oradaki işletmelerle ilgili sorularımıza cevap verilmedi. Bunları dile getirdik.

Şimdi, değerli arkadaşlar, ben dün de söyledim, ben kayağı seven, yapan bir insanım. Sadece kayak turizmi açısından bakarsanız, dününü ve bugününü Uludağ'ın kıyaslarsanız, gerçekten artık Uludağ'da kar tutma mevsimi çok azaldı ve Bursa'da yapılan yanlışlar -o bölgede doğal gaz dönüşüm, elektrik santrali- araştırmalara göre Uludağ'ın klimasını, ısısını 2 ila 4 derece değiştirdiği söyleniyor ve yapay kardan bahsediliyor. Pistlerde yapay karla ilgili bir sıkıntı yok, makineler var, ben gittiğimde görüyorum.

Şimdi, bu maddelerle ilgili hızlı hızlı bir iki saptama yapmak istiyorum. 3'üncü maddenin 2'nci fıkrası, bu bahsi geçen alan Millî Park ve tabiat parkı. Buranın millî park statüsünden kalkacağından bahsediliyor. Burada alınacak kararlar sadece bu Komisyona bırakılacak kadar kıymetsiz değildir.

Şimdi, diğer bir konu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Hocam, süreniz bitti ama bir dakika daha ilave ediyorum.

YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, bu Komisyonda dün de bahsedildi, akademik odalarla ilgili, STK'lerle ilgili hiçbir düşünce gündeme gelmemiş. 3'üncü maddenin (6)'ncı fıkrasına baktığınız zaman, okuduğunuz zaman gerçekten ranta açılacak otel ve bu benzeri tesislerin yapılmasının önünü açmaktadır. Yani hazineye ait mallar devredilemez. (13)'üncü fıkraya baktığımız zaman, bu madde yine ilave inşaat ve tesisin önünü açmaktadır. Amaç millî parkı betona boğmak mıdır? Bunu sormak istiyorum.

Yine, 3'üncü maddenin 14, 15, 16, 17'nci fıkralarına baktığımız zaman, özellikle, yeni tesislerin yapılmasının önünü açmaktadır. Bu kanunla, Uludağ Millî Parkı'na giriş çıkış, sportif faaliyetler, işletmeler gibi hizmetler odaklı işletmeler tek elde toplanacaktır ancak teklif edilen kanunla alanın yeni yapılaşmaya açılacağı nettir.

En son da şunu söylemek istiyorum: Bu Alan Başkanlığının talan başkanlığına dönüşeceği endişemiz çok büyük ve iki günden beri de vurguluyoruz, ekosisteme zarar verecek, bölgedeki yaşamı olumsuz etkileyecek diyoruz. Gelin, bu kanun teklifini geri çekin diyorum.

Teşekkür ediyorum.