| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a) Sağlık Bakanlığı b) Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c) Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç) Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d) Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .11.2022 |
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar ve basınımızın değerli mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, Komisyona sunulan bütçenizin tarihsel seyrine baktığımızda şöyle bir gelişme var: Şimdi, 2021 yılındaki başlangıç ödeneğini 2022 yılı başlangıç ödeneğiyle kıyasladığımızda yüzde 49,5'luk bir artış var, nominal olarak bir artış var fakat siz yıl içerisinde ilave ödenek de kullanmışsınız, dolayısıyla o ilave ödeneği aldığımızda da yüzde 17 gibi bir artış görülüyor, o da nominal bir artış. Şimdi, 2022'den 2023 artışına baktığımızda çok önemli bir nominal artış var, yüzde 152'lik bir artış var. 2023'ten 2024'e yüzde 21'lik çok önemli bir düşüş var, 2024'ten 2025'e de yüzde 15,8'e düşmüş. Tabii, bunun kendi içerisindeki dağılımına baktığımızda yani tedaviye giden tutar ile koruyucu hekim vesaire, onlara baktığımızda da tedavinin lehine, koruyucu hekimin aleyhine de bir gelişme söz konusu.
Şimdi, "Bunun sebebi acaba nedir?" diye baktığımızda... Bunu sizin teyit etmeniz lazım, yanlış düşünüyorsam "Yanlış." deyiniz lütfen. Şimdi, şehir hastaneleri için yapılan hizmet alımlarıyla ilgili 2022, 2023, 2024 ve 2025 yıllarındaki tutarlar burada. Siz buna "kullanım bedeli" diyorsunuz ama bir de kira bedelleri var, onları üst üste toplayıp biraz önce söylediğim nominal rakamlarına oranladığımda bu tutar, ikisinin toplamı 2022 bütçenizin yüzde 22'sine tekabül ediyor aşağı yukarı ve 2023'te bu rakam yüzde 15'e, 2024'te yüzde 16'ya, 2025'te de yüzde 15,4'e düşüyor, burada istikrar gibi bir durum söz konusu; bunun sebebi, sunumunuzda söylediğiniz ve artık kamu-özel iş birliğiyle hastane yapmaktan vazgeçip ulusal bütçeden yapmanız ve dolayısıyla oradan yaptığınız tasarruf mudur? Eğer bu akıl yürütme doğruysa, bu analiz doğruysa o zaman demek ki ulusal bütçeden bizim bu yatırımları yapma imkân ve kabiliyetimiz varmış ve dolayısıyla toplum kazanacakmış; bunun da kabul edilmesi gerekiyor.
Gerek sizin sunumunuzdan gerekse muhalefetteki arkadaşlarımızın bütçenin üzerinde yaptığı eleştirilerden ben şöyle bir sonuç çıkardım: Şimdi, ülkemizde kademelendirilmiş bir sağlık hizmet sunumu tercih edilmiş ve bununla ilgili olarak da bir yapı oluşturulmuş. Bu yapı içerisinde yapılan yatırımlar ve sunulan hizmetler sonucunda da yurttaştan bir rıza üretilmiş ve bir memnuniyet de ortaya çıkmış yani doğru yolda ilerlenmiş durumu ortaya çıkıyor fakat arkasından devam eden, benim de yaptığım analizden de hareketle gelinen noktada bu sistem yozlaşmış. Dolayısıyla, yozlaşan bu sistemde rıza eskisi gibi üretilemiyor, memnuniyet eskisi gibi üretilemiyor yani bir sorun çıkmış. Bu sorunun sebebiyle ilgili ben yaptığım incelemeye, analize göre şöyle bir sonuca vardım, eğer yanlışsam bunu da düzeltin lütfen: Bu kötüleşmenin nedeni, uygulanmakta olan performans uygulama sistemi.
Şimdi, hiçbir rasyonel, aklı başında kişi performans sistemine karşı çıkamaz ve çıkmamalıdır çünkü bir girdi var, o girdinin bir çıktısı var; o çıktının o şeye göre ölçülmesi ve dolayısıyla da "Yaptığım gayret, yaptığım masraf elde ettiğim faydaya değer mi?"nin hesabının yapılması lazım. Dolayısıyla, bu konsept doğru bir şey ancak acaba sağlık sektöründe bu konseptin uygulanmasında bir sorun mu var, yoksa siz bu konsepti farklı bir şekilde mi uyguluyorsunuz?
Şimdi, kişi başına -yani kişilerin yıl içerisinde- doktora gitme sayısına baktığımızda mesela 2002 yılında bir kişi 3,2 kez doktora müracaat ederken 2016'da bu 8,6 olmuş; OECD'de bu 6,6; Türkiye'de 7,2. Dolayısıyla, burada parça başı, hizmet başı bir ölçüm var. Onun dışında, nüfusumuzun bu dönemde yüzde 15 arttığı gerçeğiyle hareket edersek gerek kamu gerek tıp fakülteleri gerekse özel hastanelerde örneğin, yapılan ameliyat sayısı yüzde 193,8 artıyor; 1 milyon 598 binden 4 milyon 722 bine yükseliyor, 2020 yılına geldiğimizde tekrar 3 milyon 722 bine düşüyor fakat bu rakam hâlâ yüksek.
Şimdi, tabii, bunun bir bölümü yapılan, verilen hizmetle, sağlık hizmetine erişimin kolaylaşmasıyla açıklanabilir ve bu da sağlıklı ve doğru bir şeydir fakat bu performans kriterinin yanlış uygulanmasından dolayı gereksiz ve yersiz, kaynak israfına yol açan durumlar da söz konusu mu? Bence, burada üzerinde tekrar düşünülmesi, incelenmesi ve araştırılması gereken bir durum söz konusu.
Kaynak kıt. Dolayısıyla, kıt kaynağın -sadece bizde değil, bütün dünyada kaynak kıt- daha etkin bir şekilde kullanılabilmesi için bu performans sistemi, performans sisteminden vazgeçilmeden nasıl iyileştirilebilir, daha az girdiyle daha fazla çıktı nasıl sağlanabilir; bunun araştırılması lazım. Dolayısıyla, buradan hareketle, sunumuzda şöyle bir şey dediniz: "Son yirmi yılda kamu cari sağlık harcamasının oranı Amerika Birleşik Devletleri'nde 2,5 kat; OECD'de neredeyse 1,5 kat artarken sağlıktaki bütün gelişmelerle birlikte bizde belirgin bir artış olmamıştır." Ben bunu anlayamadım, yorumlayabilirim fakat iyi de yorumlayabilirim, kötü de yorumlayabilirim. Yani buradaki...
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - İyi yorumlayın.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Hayır, buradaki kastınız nedir? Yani siz "Biz kaynakları öyle etkin kullandık, koruyucu hekimliğe verdik; dolayısıyla, insanlarımızı hasta etmedik, onun için az harcadık." diyorsanız, bu alkışlanır.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Aynen öyle, doğru. Artı 2 kat kadar hasta bakmış olmamıza rağmen bu kaynak...
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Fakat bu metinden bu anlaşılmıyor, bunun negatifi de mümkün.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Yok, o anlamda değil, negatif anlamda değil.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Dolayısıyla yani sağlık sektöründe yapılması gereken iş bence size tahsis edilen bu kaynağın etkin bir şekilde kullanılması için bu performans sisteminin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Yani hastaneye hasta gittiğinde... Gittim, ben de hastaneye gittim, yaz tatilinde Uşak'ta hasta oldum gittim. Vallahi kapının önünde bekledim, torpil morpil de istemedim, girdim içeriye, üç dakika ya da dört dakika ayırdı doktor bana.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Süre o kadar ya, normal.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bu kadar ya. Bu bununla ne yapılabilir? Bu mümkün değil. O nedenle bu işin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor.
Yine Uşak'tan bazı dostlarımın bildirdiğine göre, Uşak'ta yılın başında önemli bir doktor sıkıntısı varmış fakat siz oraya önemli bir miktarda doktor göndermişsiniz, bugün itibarıyla bu sıkıntıların önemli bir kısmı giderilmiş. Dolayısıyla da randevular, bir aylık verilen randevular şu anda on güne, on beş güne inmiş.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Daha da indireceğiz.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ama MR ve diğerleri hâlâ beş ay, altı ay sonraya şeklinde devam ediyor, orada bir değişiklik söz konusu değil.
O nedenle yapılması gereken şey, bence, uzun vadedeki sağlık politikası, eğer buradaki verdiğiniz bilgiler doğruysa, bütçede biraz önce söylediğim gibi, koruyucu hekimliğe ayrılan payın giderek azalmasından ziyade bu işi tersine döndürmeniz, tedaviyi azaltmanız, koruyucu hekimliği arttırmanız uzun vadede ülkenin çıkarına olacaktır çünkü bu ülkede, her ülkede olduğu gibi, kaynak bol değil.
Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.