KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkan, Komisyonun değerli üyeleri, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar; ben de 2023 yılı Sanayi Bakanlığı bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Tabii, bu kadar kısa zamanda birkaç konuya değinmek istiyorum. Özellikle, Türkiye'nin teknoloji ağırlıklı ürün ihracatında istediğimiz yerde değiliz yani toplam ihracatın içindeki payımız yaklaşık yüzde 2,8 civarında. Diğer gelişmiş ülkelere baktığımız zaman bunların tamamı iki haneli rakamlarda, dolayısıyla bu alanın ciddi oranda desteklenmesi lazım. Bu alan desteklenirken doğal olarak bunu destekleyecek faktörlere de yatırım yapmamız lazım, bunun başında da AR-GE yatırımları geliyor. Bugün Türkiye'nin 2021 yılındaki AR-GE yatırımı 1,13; toplam gayrisafi millî hasılada bu değer çok düşük. Buna karşılık işte, İsrail'de bu 5,4; Güney Kore'de 4,8; İsviçre'de 3,3; onların toplam bütçelerini de Türkiye'yle mukayese ettiğiniz zaman çok ciddi rakamlara tekabül ediyor. AR-GE dâhil bu alanın ciddi oranda desteklenmesi lazım ki... İhracatta da bizim ortalama satış rakamımız 1,60 dolar yani bu toplam ihracatı rakama böldüğünüz zaman... Bu, diğer ülkelerde, gelişmiş ülkeler de bu rakam daha farklı işte, burada 4 olan var, 4,5 olan var, 5 olan var. Bunlar hep birbiriyle zincirleme bağlı olan... AR-GE'miz güçlü olursa, bu AR-GE'nin sonucu olarak, doğal olarak teknolojik ve nitelikli ürünlerde aynı zamanda ihracattaki payımız da artar diye düşünüyoruz. Bu alana ayrılan bütçenin yeterli olmadığını düşünüyoruz.

Özellikle bizim organize sanayi bölgelerine de bir miktar değinmek istiyorum. Buralar rant alanı olmaktan çıkmalı, mümkün olduğunca bizzat yatırımcıya tahsis edilmeli. Eğer belli bir zaman dilimi içerisinde bu yatırımlar da yapılmaz ise bunlardan, bu arsaların muhakkak geri alınması lazım, yoksa burası yapıldı, değerlendi, bu manada, bunun üzerinden gidersek bir sonuç elde edemeyiz.

Özellikle son günlerde bizim sanayicilerimizin bu, elektrik üretimiyle ilgili talepleri oldu. Dediler ki: "İşte, genelde kendi tükettikleri miktarın 2 katı kadar üretilebilir gibi." Hâlbuki bugün, Türkiye'nin çok ciddi enerji problemleri var. Ben anlamıyorum neden böyle bir sınırlama koyuyorsunuz? Bırakın insanlar, istediği kadar üretsinler, sonuç olarak bunu alan devlet, fiyatı koyan devlet; istediğiniz baremi uygulayabilirsiniz, bunun hiçbir karşılığı yok. Kaldı ki mesela, geleceğe yönelik üretim maliyetleri var; bugün kapasitesi 100 "Ben üç yıl sonra 500'e ulaşacağım. 500 üzerinden enerji yatırımı yapmak istiyorum." diyor; buna bile karşı çıkıyorsunuz, bunun bir anlamı yok. Enerjiyle bu kadar mücadele ederken -maliyetlerin bu kadar yüksek olduğunu hepimiz biliyoruz- bence buna hiçbir sınır koymamalısınız; alıcı devlet, bırakın, isteyenler, istediği kadar enerji üretsinler hem kendi ihtiyaçlarını karşılasınlar hem de fazlasını sizin istediğiniz fiyattan değerlendirebilirler.

Yine, bunun paralelinde, son dönemde, özellikle sanayicilerin paraya ulaşımında çok ciddi sorunlar var. Yani tamam, krediler var, şunlar var, bunlar var ama öyle değil; bugün, sanayicilerin çoğu kredi kullanmanın zorluğunu yaşıyor. Sanayi, uzun vadeli bir yatırımdır, uzun vadeli yatırımın da muhakkak uzun vadeli kredilerle desteklenmesi lazım. Bunun üç ayağı var: Üretim, finansman, pazarlama; ayağın biri eksik olursa bu konuyla ilgili ciddi sorunlar yaşarız.

Yine, inanılmaz bir enflasyonist ortamdayız. Yani sizi de endirekt ilgilendiriyor, neticede bu bir üretim, bu üretim esnasında girdi maliyetleri ortada, eğer buna paralel olarak bir an önce enflasyon muhasebesine geçilirse buradan da ciddi sonuçlar alınabilir.

İkincisi, belli yerlerde üretimler var. Samsun'dan örnek vereyim, Sayın Cumhurbaşkanı Samsun'da meydanda dedi ki: "Kenevir üretimi konusunda Samsun'u pilot bölge seçiyoruz." Dolayısıyla hem Türkiye'nin hem dünyanın ekonomisine çok ciddi katkı sağlayacağından bahsetti. Tamam, o sene vatandaşımız, kenevir ekti ama ne yapacak, ürettiği ürünü ne yapacak? Eğer siz oraya sanayinin altyapısını götürmediğiniz, keneviri ham madde olarak kullanılacak tesisleri ve işletmeyle ilgili yatırımları yapmadığınız takdirde köylüyle... Bunları eken sayısı şu an, düştü 2'ye. Yani bir üretim planlaması yaparken -sanayi açısından söylüyorum- önce sanayi altyapısını oraya götürmek lazım, ondan sonra vatandaşa "Kenevir ek veya hangi konuda ne faaliyet gösteriyorsanız..."

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

Son cümlenizi alalım.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Son cümlem, toparlıyorum.

İkincisi de özellikle tarımsal araziler üzerine lütfen organize sanayi yapılmasına müsaade etmeyin. Bırakın, organize sanayisini, ben, tarımsal arazilerin üzerine konut yapılmasına bile karşıyım, 1 santim toprağın oluşma süresi iki yüz, üç yüz sene; bu konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum.

Ben, bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, başarılar diliyorum.

Teşekkür ederim Başkanım.