| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/286) ve 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/285) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü ç)İklim Değişikliği Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 09 .11.2022 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Bakan, "Plastik poşet kaynaklı 550 bin ton plastik atığını engelledik." diyorsunuz. Bu poşet kullanımı nerede azaldı? Market, pazar, büfe, fırın; poşet sayısı azalmadı çünkü artık marketler, 25 kuruş olan poşeti, ürünleri ancak 2 tane poşetle alınabilecek noktaya taştılar çünkü boyutlarını küçülttüler; daha çok noktada poşet sarfiyatı var. Bu bağlamda, bu 550 bin ton plastik attığını poşet üzerinden nasıl belirlediğinizin dökümünü bize bir gönderirseniz biz de görmüş olalım. Yani burada olan şu: Vatandaş marketten bir bedava poşet alıyordu, şu anda o da 25 kuruş, bu 25 kuruşun da boyutu küçültülerek 50 kuruşa iş yürüyor. Bu anlamda eğer bir dökümünüz varsa onu görmek isteriz çünkü ben gidiyorum -istediğiniz yere de gidelim, bakalım- marketlerde poşet moşet azalmadı, arttı.
İkincisi, örtü altı üretim yapılan bölgelerde bu naylon olarak kullanılanlar ürün elde edildikten sonra tarlada bırakılıyor; tarlada bırakılanların yarattığı kirlilik, bir dönem sonra gidip o tarlada sürüm yapan traktörün pulluğuna dahi takılıyor. Yani bu anlamda örtü altı üretim yapılan bölgeler... Örneğin, "Zengen" diye bir bölgemiz var -arkadaşları gönderin oraya- tarlaların rengi değişti, her taraf poşet.
Bunun yanı sıra, dağlara turizm amaçlı gidildiğinde atıklar çöp torbalarına konuyor, sonra da onlar zamanında alınmadığı için, özellikle yaban hayvanları parçalayınca, turizm anlamında gidilen bu dağlarda da gerçekten bir atık kirliliği oluşuyor, özellikle piknik sonrası buraların da durumunu görmenizi öneririm.
Sayın Bakan, biz size "Ülkemizde ne kadar araziyi yabancı aldı, ne kadar konut var, ne kadar arazi aldı?" diye sorduğumuz zaman yanıt veriyorsunuz ama bu yanıtlar her seferinde değişik oluyor çünkü bize "TAKBİS üzerinden kayıtları esas aldık." dediğinizde tarla, bağ, çay, elma, sera, pamuk gibi rakamları içine koyduğunuz yerde örneğin pancarın, buğdayın, arpanın tanımlaması yok; onun için bu rakamların gerçekçi olarak ne olduğunu da öğrenmek istiyoruz. Bizim bölgemizde de 600 bin dönüme yakın yabancıların arazileri var, buralarda meyvecilik yapıyorlar ama bunları sizin kayıtlarda görmüyoruz.
Niğde'nin Bor ilçesinde organize sanayinin bulunduğu yerde bir dere akıyor, Kızılca köyünün tarım arazilerinin içinden geçiyor ve burada artık canlı yaşamıyor, gerçekten büyük bir kirlilik var; daha önce de bunu defalarca ifade ettik, köy halkı da bununla ilgili muzdarip ama bu dereye akan atığın önlenmemesi sorun yaratıyor.
Güneş enerjisi santralleriyle ilgili de bir önerim var: Biliyorsunuz, 24 milyon hektar mera arazimiz 12 milyon hektara düştü. Şimdi de güneş panelleri yapılıyor, bunların altındaki arazi atıl kalıyor; eğer buralarda en azından gezen tavuk uygulaması gibi bir düzenlemeler geliştirilebilirse güneş panelinin altındaki o alanlar verimli olarak kullanılır çünkü araziler atıl duruma geliyor. Bu arazileri güneş panelinin dışında da kullanabiliriz noktasında çalışmanın yararlı olacağını düşünüyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ayrıca, bu gürültü kirliliği ölçümünden vaz mı geçtiniz çünkü ben sabah Meclise geliyorum, bazen yürüyüş yapıyorum; buradaki gürültü Türkiye'nin gürültü ortalamasının üstünde herhâlde çünkü dökülen yaprakları falan çok sesli bir şeyle topluyorlar; geçmişte bunun Türkiye genelinde ölçümü yapılıyordu. Bu gürültü kirliliğinin ses açısından bu bağlamda kontrolünü Bakanlık bıraktı mı?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ben çevreyle ilgili yapılması gereken çok şey olduğunu düşünüyor, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.