KOMİSYON KONUŞMASI

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sayın Bakanım, Değerli Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar ve basınımızın değerli mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sabah tanışma faslında "Bana teşekkür edecek misiniz?" dediniz, aslında "Edecekmişsiniz." dediniz; ben de acaba niye teşekkür edeceğim diye kendimi sürekli sorguluyorum ama şunun cevabını buldum: Yapılan hiçbir iyilik, güzellik yok olmamalı, nankörlük yapılmamalı; yüzüme gülümsediniz, onun için size teşekkür ediyorum ancak hiçbir yurttaşın hiçbir siyasiye, o siyasinin o yurttaşa kendi parasıyla verdiği hizmetten dolayı teşekkür borcu yok. Bunu böyle kabul edelim, ne size borcu var ne bize borcu var. Siz iktidardasınız, şu anda onların parasını siz kullanıyorsunuz, biz iktidar olsak onların parasını biz kullanacağız. Dolayısıyla, bu bizim ödevimiz, onların bize minnet duygusu vesairesi yok. Dolayısıyla, bizim vazifemiz, o üstlendiğimiz ödevi bihakkın yapmak. Bir yerde yurttaş belki siyasetçiye şükran duyabilir, efendim, minnet duygusu duyabilir; o da aldığı emaneti 1 koyundan 4 post çıkarabiliyorsa, 1 kilometre hızlı demir yolunu 4,5 milyon dolar yerine 2 milyon dolara yapıyorsa, yaptığınız millet bahçesini 500 milyon TL yerine 100 milyona yapabiliyorsanız, oradan aynı paraya 4 tane şey çıkarıyorsanız vatandaş bize teşekkür isterse eder ama etmese de bir şey yok. Dolayısıyla, verimliliği artırdıysanız teşekkür borcu var. Ben de kendi nam ve hesabıma yurttaş olarak size teşekkür edeyim ama yaptığınız sunumda böyle bir analiz vesaire de yok. O nedenle, yapılmamıştır demiyorum ama böyle bir bilgi sunmadınız.

Onun dışında, Sayın Bakanım, başka bir müjdeniz falan mı olacak acaba diye de düşünmedim değil. Ben Uşak Eşmeliyim, Uşak Eşme'de bir AK PARTİ'li belediye yönetimi var. Eşme'ye bir atık su projesi geliştiriliyor diye duydum, üzerinde çalışılıyormuş, acaba böyle bir müjde mi vereceksiniz? Gerçi bana değil belediyeye verin, kendi partinize verin ama gerçekten bu yılki yatırım bütçenizde, İller Bankasının bütçesinde böyle bir şey var mı? Varsa eğer cevabınız "evet" veya "hayır" şeklinde olursa da memnun olurum.

Onun dışında, ikinci bir husus, yine, benim ilçemde Kışladağ Altın Madeni var. Bu altın madeni 2005 yılında işletilmeye başladı, bir miktar da altın çıkardılar. 18 Eylülde köyümden beni aradılar, dediler ki "Üç gündür, burada yıllarca akmayan yani 2005'ten bu tarafa kuru olan, akmayan dere gecenin saat ikisinde, üçünde suyun sesini duyacağımız şekilde akmaya başladı ve biz, ertesi gün gittik, kuru derede suyu gördük." "Acaba, orada bir arıza oldu da siyanürlü su serbest mi bırakıldı veyahut da herhangi bir patlama mı oldu?" vesaire gibi sorular sordular. Ben de bunun üzerine, telefonla işletmenin yönetim kurulu başkanını aradım, durumu sordum. "Bu, bizim rutin olarak yaptığımız yağmur suyunun deşarjından başka bir şey değildir." dedi ve arkasına da bir analiz raporu koymuş "Suyun içerisinde ne kadar siyanür var?" diye. Ben rapordan anlamam, gösterdiğim insanlar dediler ki "Bu tolere edilebilir yani kirli su değil" Ve şu ana kadar yani eylülden bu tarafa geçen süre içerisinde, o derede herhangi bir canlı ölümü vesaire görülmedi.

Benim sorum şu: Yönetim kurulu başkanının verdiği cevabı aksi ispat edilinceye kadar doğru kabul etmek zorundayım, ahlak bunu kabul eder fakat o bölgede meteorolojik olarak yağmur yağmadı, üst üste o kadar su birikecek bir durum olmadı. Söylenene göre deşarj edilen su, orta büyüklükte bir göletin yani 5 bin, 6 bin nüfuslu bir kasabanın üç aylık su ihtiyacı giden su. Burada ne oldu? Sorduğumda, bana teşkilatınızın, Uşak il teşkilatının da bilgisi olduğunu, onların bilgisi dâhilînde bu suyun serbest bırakıldığını söyledi.

Benim sizden istirhamım şu: İlgililere sorun, gerçekten nerede birikmiş bu kadar su? Su kıtlığının olduğu bir yerde bu kadar su niye boşa bırakılmış? Şu anda, Uşak'ta tarım sulamasında 50 metreden, 60 metreden çıkan sular neredeyse 200-250 metreye inmiş vaziyette. Dolayısıyla, böyle bir su temiz ise niye heba edildi? Bu konuda sizden bir yazılı açıklama bekliyorum. Yani dediğim gibi, şu ana kadar bir ölüm, canlı ölümü, kuş muş vesaire bir şey yok. Öyle görünüyor ki su temiz fakat bu su gerçekten nerede birikti? Öyle bir yağmur yağışı da olmadı. İki yıllık su mu bu, üç yıllık su mu? Üç yıllık su biriktiriliyorsa, bir anda bir arıza oldu, bir kaza oldu da, yarıldı da, oradan bir şey mi çıktı? Eğer böyleyse yarın orada havuz var, siyanürlü havuz var, o havuz patlarsa ne yapacağız biz? Onun için, sizden istirhamım, bu konuda aydınlatıcı bir bilgi verirseniz memnun olurum.

Bir başka husus: Efendim, şu millet bahçesiyle ilgili olarak dağıttığınız kitapçığınızda Uşak'la ilgili millet bahçesinde... Geçen hafta burada Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesi vardı. "Uşak'a stadyum yapılacak mı yapılmayacak mı?" diye sorduk, hatta biraz da İsmail Milletvekilimizle ters düştük. Ben şu soruyu sordum: Uşak'a yeni bir stadyum yapılacak mı? Çünkü bunun yanı başındaki kapalı... Sayın Bakanım, şimdi "Uşak'a yeni bir stadyum yapılacak mı?" diye sordum çünkü şu anda millet bahçesi olarak ilan ettiğiniz ve bir kısmını yaptığınız yerin içerisinde bir kapalı spor salonu vardı, orası yıkıldı. Şurada gördüğünüz gibi, soldaki küçük kırmızı yer kapalı spor salonuydu, şu anda fiilen kullanılan stadyum duruyor fakat siz bunu millet bahçesinin içerisinden almışsınız.

Sorum şu: Bu stadyum yıkılmayacak, dolayısıyla Uşak'ın geçmişinden gelen bir hatıra olarak millet bahçesinin entegre bir parçası olarak orada duracak, imar edilecek, güzelleştirilecek, çocuklar o millet bahçesine gittiklerinde orada top oynayabilecekler, efendim, tribünlere çıkacaklar, dolaşacaklar mı? Bu yıkılacak mı yıkılmayacak mı? Bahçenin entegre bir parçası olarak mı devam edecek? Edecekse Uşak Stadyumu olarak da hizmet verecek mi yani oradaki trafiği vesaireyi de dikkate alarak? Bu konuda bir bilgi verebilir misiniz, onu istirham ediyorum.

Sayın Bakanım, bir alttaki görselde de Uşak'a birden fazla millet bahçesi yapacağınızı söylediniz. Bu millet bahçesi, diğer millet bahçesi nerede yapılacak? Şimdi, benim buradan gördüğüm kadarıyla, resimden, görselden anladığım kadarıyla, burada Roma'dan kalma, Büyük İskender'den kalma birtakım eserler var, Uşak'ta böyle bir bölge var. Zannetmiyorum ki Turizm Bakanlığı izin versin, siz buraya millet bahçesi yapın. Başka bir yere millet bahçesi yapacaksınız da onun içerisine böyle Uşak'a özgü tarihî eserlerle mi donatacaksınız? Şimdi burada Bizans'a, Roma'ya ait, İskender'e ait birtakım resimli eserler görülüyor ama Uşak'ta böyle bir yer var. Nereye yapılacak bu? Şu anda var olan sit, tarihî alana mı, etrafına mı yapılacak, yoksa başka bir yere yapılacak da Uşak'taki bu görseller buraya imitasyon mı yapılacak, ne olacak? Bu konuda da bilgi verirseniz memnun olurum. Sorum bundan ibaret.

Teşekkür ediyorum.