HİŞYAR ÖZSOY (Bingöl) - Aslında, hani Serap Hanım'ın söylediğiyle benzer bir kaygı. Şimdi, özellikle bu siyasi suçlarda iltica sorunu çok ciddi bir sıkıntı olarak çıkıyor karşımıza. Bunun sayısız örnekleri var, hani hem Türkiye'nin talep ettiği Türkiye'ye gelenler. Dolayısıyla daha önce de defalarca söylediğimiz gibi bu tür yani insan hakkı ihlaline, özellikle mülteci haklarına bir şekilde etki edebilecek durumlarda iki şey yapılabilir: Birincisi, evet, bu ülkelerin insan hakları karnesine, mülteci hakları karnesine bakmakta fayda var, belki bunun da ötesinde bu tür anlaşmaların evrensel insan hakları kriterlerini çelemeyecekleri, ona karşı olamayacakları şeklinde bir ibarede olabilir, çünkü, Serap Hanım iki örnekten bahsetti ama biz, çok fazla örnek olduğunu da biliyoruz, yani Türkiye'den giden siyasi suçları olanlar ama iltica etmiş olanlar ya da başka ülkelerden buraya sığınanlar.

İhtiyacını anlıyoruz, bu tür anlaşmalar yapılıyor yani küresel çapta yeni bir -tırnak içinde söylüyorum- antiterör rejim kuruluyor, maalesef çok fazla da eleştirel bir şekilde olmadan Türkiye bunun içerisine canhıraş bir şekilde gidiyor. Şu ana kadar ele aldığımız anlaşmaların çok önemli bir kısmı bu tür anlaşmalar ama ileride başımıza çok fazla sıkıntı açabilir. Bu bilgilendirme notunda mülteci haklarıyla ilgili olarak da bilgi alabilirsek, o konuda da buradaki arkadaşlarımız aydınlanmış olur.