ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle, ben de yayın yasağının mantığını anlayamadığımızı... Burada Türkiye'nin gerçek gündeminin tartışılmasına izin verilmediğini görüyoruz. Dün bütün kanallar, yabancı kanallar her şeyi tartışırken bizim kafamızı kuma gömmemiz ve bir şeyleri öğrenmememiz kabul edilebilir bir şey değil.

Bu IŞİD teröristinin yapmış olduğu eylemin nasıl olduğunu, ne zamandan beri Türkiye'de olduğunu, daha önce yargılanıp yargılanmadığını, içeri alınıp alınmadığını... Bu konularla ilgili Dışişleri Komisyonu olarak bilgi istiyoruz. Buraya bir yetkili gelsin, bunu açıklasın. Yani burayı biz sadece böyle kaldır-indir, noter gibi kullanamayız ve buna da izin vermeyeceğiz bundan sonra. Buraya içeriksel olarak gelip burada bu açıklamayı yapacak ve biz anlayacağız olayın ne olduğunu. En azından Dışişleri Komisyonu olarak bazı şeyleri bileceğiz. Bunu bilmediğimiz sürece, buradaki anlaşmalara bundan sonra biz de sıkıntı çıkaracağız çünkü böyle bir anlayış... Türkiye'de bu kadar olay oluyor.

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, bence tonu biraz düşürün.

ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Lütfen izin verin.

BAŞKAN - İzin vereceğim de tonu biraz düşürün çünkü şu an muhatabınız biziz yani dışarıdan birileri değiliz. Önce tonu biraz düşürün.

ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Tamam ama biz Dışişleri Komisyonu olarak...

BAŞKAN - Yani şunu, bence tonu daha düşürerek devam edin çünkü çok ileriye dönük, çok keskin bir şey söylüyorsunuz.

ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Tamam. Ben ne konuştuğumu biliyorum. Lütfen...

BAŞKAN - Tamam, elbette biliyorsunuz ama önce tonu biraz düşürün.

ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Ne konuştuğumu biliyorum. Lütfen...

Burada terörle ilgili olarak, en azından Dışişleri Komisyonunun amacı, kapsamı, bu Komisyonun şeyi burada bilgi almak, dış politikayla ilgili genel değerlendirmeler yapabilmesine imkân sağlamak. Türkiye'de böyle bir olay oluyor, bununla ilgili, Türkiye'deki kamuoyu hiçbir şey bilmiyor. Dolayısıyla burada bizim -diğer arkadaşlarımız da kabul ediyorsa- kesinlikle bu olayın en azından nasıl olduğunu, nasıl cereyan ettiğini, bu şahısların Türkiye'ye nasıl geldiğini, ne kadar süre burada kaldıklarını, niye bunların daha önce tutuklanmadığını öğrenmek istiyoruz. Bu gayet normal yani buna bir itiraz edilmemesi gerekiyor. Bizim kendi iç güvenliğimiz ve dışarıyla bağlantılı bir güvenlik olarak.

İkincisi: Kosova'yla ilgili anlaşmaları destekliyoruz. Neden destekliyoruz? Çünkü Kosova'yı biz ilk tanıyan ülkelerin başında geliyoruz. Dolayısıyla Kosova bizim Balkanlardaki en büyük, en yakın dostluk ilişkileri içerisinde bulunduğumuz ülke. Biz tanıyoruz. Dolayısıyla tanıdığımız bir ülkeyle anlaşmalar imzalamamız da gayet normal.

Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Ben teşekkür ederim.

Yani bilgi almak elbette ki hem hakkınız hem de bu Komisyonun önemli işlevlerinden bir tanesi. Bunu bizce talep etmenizde hiçbir sıkıntı olmadığı gibi, biz de hep beraber bunu talep etmeliyiz, edebiliriz; edelim hatta. Bunlarda hiçbir sorun yok. Ben sadece şundan itiraz ettim: Yani şarta, "O olmazsa ardından bu gelir. Şunu yapmazsanız bunu yapacağız."a bence gerek yok. Yani beraberce talep edelim. Elbette biz de öğrenmek istiyoruz, biz de bilmek istiyoruz ne olup ne bittiğini.

ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - O zaman mesela birisi gelsin bu hafta.

BAŞKAN - Tabii tabii canım, bu çok zor bir şey değil ki bunu biz anında talep ederiz ve gelmek de zorundalar zaten yani bu Komisyonun böyle bir yetkisi de var. Biz Hükûmet temsilcisini buraya çağırırız en üst düzeyde, onlar da buraya gelirler ve sizler de bizler de merak ettiğimiz her şeyi sorarız ama "Gelmezlerse şöyle yaparız." demeye bence hiç gerek yok. Onu söylemek istedim, yoksa destekliyorum ben söylediğiniz şeyi, çağıralım yani. Yani diğer arkadaşlardan da eğer fikirlerini paylaşmak isteyen varsa bu konuda, biz en kısa zamanda buraya bir Hükûmet temsilcisini konuyla ilgili bilgilendirme yapmak üzere elbette davet edelim.

ÖZTÜRK YILMAZ (Ardahan) - Yani bizim burada amacımız... Kendi güvenliğimizle ilgili bu kadar olay oluyor ve yayın yasağı geliyor. Her kritik konuda yayın yasağı geliyor ve tartışamıyoruz. Bizim görevimiz, buradaki mevcudiyetimiz sadece anlaşmalara "Kabul edenler... Etmeyenler..." olmamalı. Biz burada içeriksel şeyleri tartışabilmeliyiz. Yani burada tartışmadığımız zaman Genel Kurulda tartışmak zorunda kalacağız. Burada bazı şeyleri anlamalıyız. Dışişleri Komisyonunun özelliği budur. Sadece, gelen anlaşmalara iki dakika içerisinde onay vermek veya reddetmek olmamalı. Böyle bir anlayışla gitmemeli burası. Bu platform içeriksel bir özellik taşımalı ve buna mutlaka, burada en azından izin verilmeli.

Teşekkür ediyorum.