KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Başkan.

Bu bütçe işçi, işsiz, çiftçi, esnaf, emekli, engelli, atanamayan, genç, kadın, sorunlu kesimleri mutlu edecek bir bütçe değil; bütçe faiz bütçesi. Konuşmacı arkadaşlarımız muhalefet adına kapsamlı olarak bunlara değindi. Ben farklı konulara değinmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Başbakanlık kalkınca yürütmenin başı Cumhurbaşkanı oldu. Önceki sistemde Cumhurbaşkanına milletvekili soru soramıyordu çünkü Başbakan yürütmeden sorumluydu; milletvekili Başbakana soru soruyor, yanıt alıyordu. Cumhurbaşkanına ise milletvekilinin soru sorma olanağı da yok. Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak size soru soruyoruz, siz bakanlara yönlendiriyorsunuz, bakanlar kimi soruya dört beş yılda yanıt veriyor, hatta hiç yanıt vermiyor, kimi bakanlar da ellerindeki verileri vermek yerine TÜİK'i adres gösteriyor. TÜİK'teki çoğu veri güncel değil. Örneğin, soruyorum: TÜİK 2001 yılından beri tarım sayımı yapmıyor. Tarım sayımı neden yaptırılmıyor? 10 ve 11'inci Planlara yazmışsınız. Kim TÜİK'e talimat verecek? On yılda bir tarım sayımı yapılması gereken yerde neden yapılmıyor? Bu sorunun yanıtını verebilir misiniz? Sonra "Doğru bilgi sorunu var." deniyor. Milletvekilinin sorusuna dahi yanıt verilmeyince kamuoyu nereden bilgilenecek? Tarım Kanunu 2006 yılında çıktığında "Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'i çiftçiye verilecek." yazıyor. 2006 yılından beri neden çiftçimize bu destek verilmiyor? Bu sorunun muhatabı kim? Faize 565 milyar ayrılan bütçede, çiftçiye Tarımsal Destek Programı'nızda 54 milyar ayırmışsınız. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesine göre, çiftçi, kanun çıktığından beri 200 milyarın üzerinde alacaklı duruma geldi. Neden kanunu uygulamıyorsunuz?

Emeklilikte yaşa takılanların sayısını bakanlara soruyoruz, yanıt yok. Emeklilikte yaşa takılanlar ve emekli için bu bütçede ne var? Ülkemizde EYT'li kaç kişi? Bu soruların yanıtını sizden bekliyoruz.

696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle bir kısım işçiye kadro verildi. KİT, BİT, bakanlık, kurum, kuruluş ve ortaklıklarda, hâlen taşeron firmada, kamuda kaç kişi çalışıyor? Bu soruya da yanıt alamıyoruz, açıklar mısınız?

Ülkemizdeki Suriyeli sayısını soruyoruz, İçişleri Bakanı 3,5 milyondan söz ediyor. Millî Eğitim Bakanına soruyoruz, yabancı uyruklu öğrenci sayısının 1 milyon 200 bine eriştiğini belirtiyor. Suriyelilerin ülkemize gelişinden sonra ülkemizde doğan Suriyeli ailelerin çocukları T.C. vatandaşı olduğuna göre, onları, artık Suriyeli olarak saymıyor musunuz? Bunlara eğitim veren PIKTES öğretmenleri var; kadrolu öğretmen değiller, 657'ye tabi değiller. Bu öğretmelere kadro verecek misiniz? Üniversiteli işçilerin çalıştıkları kurumlarda memur olmasına yönelik bir düzenleme yapacak mısınız? Bütçede, atanamayan 500 bin sağlıkçı, 400 bin öğretmen için bir kaynak yer alıyor mu? Kaç atama olacak? Mühendislerin de durumu benzer. Kimden bilgi alacağız? Staj süresinin -yaşlılık sigortasıyla başlayarak- emekliliğe esas olmasını talep edenler var. Bunların sayısı kaçtır? Bu konuda ne yapılıyor?

Bu bütçede unutulan il yine Niğde. Ülkede 55 havaalanı geçmişten bu yana gelenlerle beraber oldu, Niğde Havaalanı 1996 yılından beri temel olarak kaldı. Yapılacak mı? Niğde Enerji İhtisas Bölgesi'nin 2015 yılında yapılacağı duyuruldu, çivi çakılmadı. Ayrılan alanın Kuveytlilere satıldığı söyleniyor, doğru mu? 1.210 kişi çalışacak diye 2.537 hektar alan sekiz yıldır boş kaldı. Son durum nedir? Niğde Aktaş(Andaval) Lojistik İstasyonu on yıldır konuşuluyor; ne zaman yapılacak? Bu da mı sözde kalacak? Niğde merkez Yüksek Hızlı Tren Projesi'nden neden muaf? Neden Niğde IPARD kapsamına alınmadı? Niğde, yirmi yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında unutulan bir şehir olarak bu bütçede de unutuluyor. Bir de Niğde'de her seçimde petrol çıkar, bu seçimde yine petrol çıkacak mı? Çünkü on yıldır Niğde'de petrolle ilgili daha hiçbir çalışma da olmadı. Seçim yaklaştı mı Niğde'de petrol çıkıyor. Bakanın birisi seçimden önce geldi "1.700 kişi altı ayda iş bulup çalışacak." dedi, temel attı, ora da temel olarak kaldı. Yüzyılı inşa edeceğini söyleyen arkadaşlarımız oldu. "İnşa" yeniden başlamak anlamına gelir, o zaman Adalet ve Kalkınma Partisi yirmi yılda hiçbir şey yapmadığını kendisi ikrar etmiş oluyor çünkü geleceğin yüzyılını inşa edecekseniz geçmiş yirmi yılın boşa geçtiği ortaya çıkıyor.

Bu dönemde, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde önemli yıkım kamu varlıklarında oldu, 250'nin üzerinde kurum, kuruluşun satışı gerçekleşti. O varlıklardan elde edilen paraların nereye gittiği de açıkça yer almıyor. Şeker fabrikaları özelleştirildi. Şeker fabrikaları özelleştirildiğinden şeker fiyatına müdahale edilemeyeceğini Bakan Bey yazılı yanıtında bildiriyor. Böyle saçmalık olur mu? Ülkede her yer yangın yeri.

Teşekkür ediyorum.