| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Kütahya Milletvekili Ahmet Tan ve 172 Milletvekilinin Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4618) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 17 .10.2022 |
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Gerçekten ilginç zamanlarda yaşıyoruz. Bir taraftan kötülüklerle mücadele etmek için yasa çıkarıyoruz ama kötülüğün içerisinde de kötülük oluyor.
Şimdi, Millî Piyango ne olduğunu işte tartışıyoruz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Millî" olunca kumar olmuyor.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Yanlış bir şey, bedavadan para kazanma yani insanoğlunun emeğinin karşılığı olmayan şeylere yönelmesini isteyen bir şey. Bu, A partisinin, B partisinin, C partisinin de suçu, kabahati vesaire değil ama bir noktada da bu işler teşvik ediliyor. Bunun ötesine geçecek olursak, şimdi, Millî Piyango İdaresi bir kumarı oynatıyor, tamam ama oynanılan kumara bile hile karıştırılıyor. Şu anda toplumda maalesef böyle bir algı var, son birkaç yılda Millî Piyango İdaresinin -ki özel sektöre devredildi- yaptığı çekilişlerde hile olduğu söyleniyor. 3 numara, 5 numara arka arkaya sırayla geliyor. Bunlara "Milyonda, milyarda 1 kere tesadüf." deniliyor. Dolayısıyla vatandaş buna güvenini kaybetti. Yani bu konuda yapılabilecek hiçbir şey yok mu, denetim yok mu? Eğer bunlar gerçekten yanlışsa niye bununla mücadele edilmiyor? "Bu sözler yanlıştır, biz denetliyoruz dolayısıyla burada hile yoktur, hurda yoktur; işler doğru düzgün yapılıyor." diye bu niye söylenmiyor da vatandaşla iletişim kurulmuyor? Yani yanlışın içinde yanlış var, yanlışın içinde yanlış var. Hadi kumarı oynatıyoruz ve bunu devlet eliyle yapıyoruz ama o kumarın içerisinde bir de yanlış var, oraya da hile sokuyoruz ve orada da insanları aldatıyoruz. Eğer bu yanlışsa lütfen söyleyin, yurttaşla bunun iletişimini kurun. Denetim mi yapılacak, nasıl yapılacaksa bunu yapın. Üç yıl önce, beş yıl önce Millî Piyango İdaresi özelleştirilmeden önce böyle bir algı yoktu da özelleştirildikten sonra böyle bir algı niye geldi? Bunu yurttaşlık vazifesi, sorumluluğu olarak görmüyor musunuz? Bu dedikoduları ortadan kaldırmak sizin görev alanınıza girmiyor mu?