ERKAN HABERAL (Ankara) - İlave iki dakika, artı bir dakikayla sekiz dakika olur.

BAŞKAN - Efendim pazarlığa peşin peşin başlıyorsunuz maşallah.

Buyurunuz efendim.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, size de ayrıca çok teşekkür ediyorum, büyük bir dikkatle seyrettim, çok güzel notlar alıyorsunuz ama otomobilde kaldınız, uçak istiyoruz. Seçim kampanyası boyunca bütün billboardlarda "Yerli uçağımızı yapacağız. Yerli uçağımızı yapacağız." Uçak istiyoruz.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Ankara'da yapıldı.

ERKAN HABERAL (Ankara) - O uçakla da bizi gezdireceksiniz, ilk bu milletvekillerini gezdireceksiniz, söz kabul ediyoruz burada.

Sayın Bakanım, bu otomobile bu kadar takılmanızı anlamadığım için aslında bir ironi yapmak istedim. Siz uçak yapmaya, uzay mekiği yapmaya kalktınız. Uzay mekiği yapıyorsunuz, uzaya uydular fırlatıyorsunuz. Otomobil herhâlde bir BMW, Mercedes çıkartamasak da bir Şahin'in atmacasını çıkartırız diye düşünüyorum. İsmi de "atmaca" olsun bir Karadenizli olmam sebebiyle özellikle "atmaca" ismini tercih ederim. Teşekkür ederim.

Sayın Bakanım, şu ana kadarki olan bütün Sayıştay raporlarında bir şey dikkatimi çekti: İlk defa bu kadar kötü bir rapor TÜBİTAK'ta gördüm, bilmiyorum gördünüz mü? TÜBİTAK'la ilgili raporda -eminim ki siz gereğini yapacaksınız- Sayıştayın yazdıklarını kurum kabul etmiş. Neyi kabul etmiş? İşte "Kayıtların düzeltileceği..." demiş. Bir başka yerde hatalı yapıldığı anlaşılan kayıtların ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde düzeltileceği bildirilmiş. Demek ki mevzuatlara uyulmamış, demek ki TÜBİTAK'ta mevzuata aykırı işlemler yapılıyormuş, bundan çıkan sonuç bu. Kurum kabul ettiği için diyorum efendim, Sayıştay raporlarına dikkat ederseniz.

Bir KDV istisnası durumu var. Bu, haydi diğer kurumlarda da olan bir şey, anlaşılabilir bir şey diyelim ama TÜBİTAK'ın muhasebe işlem fişlerini kayıt altına almadığı raporda yazarsa, taşınmazların muhasebe kayıtlarında yer almadığı yer alırsa bir sıkıntı var demektir Sayın Bakan. Demek ki -ben sizin bu konuda ne kadar hassas olduğunuzu da biliyorum- incelemelerde bir eksiklik var demektir.

Ve artı Sayın Bakan, denetimde TÜBİTAK Başkanlık ve bağlı birimlerinde -önemli bir konu bu- kadrolu ve proje kapsamında çalışanlar için kıdem tazminatı karşılıkları ayrılmamıştır. Neden takıldım bu konuya? Hükûmet hani... Kıdem tartışmaları var ya acaba TÜBİTAK'la mı başladı dedim. Kıdem kaldırılacak, kaldırılmayacak acaba ön mü aldı, TÜBİTAK "İlk ben yapıyorum mu." dedi diye...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Ne zaman ayrılmamış; eskiden beri mi ayrılmıyor yoksa şimdi mi?

ERKAN HABERAL (Ankara) - Sizin Sayıştay raporunuzdan okuyorum efendim.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - 2014 yılı kesin hesap.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Daha önceden de ayrılmıyordu da devam mı etmiş, yoksa ayrılmıyor mu?

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Demek ki kurum takip etmiyor, Bakanlık iyi değil, siz sorduğunuza göre Sayın Bakan.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Arkadaşlar bir baksınlar.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Saygıdeğer Bakanım, TÜBİTAK Başkanlık ve bağlı birimlerinde kadrolu ve proje kapsamında çalışanlar için kıdem tazminatı karşılıkları ayrılmamıştır, Sayıştay raporu denetim görüşü.

Sizin raporunuza göre konuşuyorum, bütün referansım sizin raporunuz efendim. Performans raporunda TÜBİTAK'ın yetersiz kaldığı, performans ölçülerine daha dikkat edileceği bildirilmiş. Bunu bildiren kim? Kurum. Demek ki üniversitelerin, AR-GE'lerin performanslarını ölçen kurumda kendi içinde bir plansızlık, programsızlık var.

Sayın Bakanım, ayrıca özellikle size sormak istediğim şeyler var. Bu, mahkeme ve yetkili kurullarca sahteliği ispat edilen dijitallere "gerçektir" raporu veren ve yurt dışına kaçan 3 şahsiyet var. Bunları bu kuruma kim almıştır, referansları kimdir bunların ve bu kurumda içeride hâlâ bir bağları var mıdır?

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Kimin aldığını bilmiyorum ama ben attım.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Ben de size, efendim, öğrenmek mahiyetinde soruyorum.

Kuruma personel alırken hangi bilimsel kriterleri TÜBİTAK uygulamaktadır efendim?

Oluşturduğunuz bilim merkezleri, özellikle dikkat ettim, Konya, Kayseri, İç Anadolu Bölgesi...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Elâzığ.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Kocaeli, Bursa, Marmara Bölgesi. Kocaeli'ni anladım efendim, memleketiniz. Ben de bakan olsam giderim Rize'ye yaparım, çok doğru da gelişmiş bir bölgede neden hep aynı şehirler, yani neden Marmara Bölgesi, neden İç Anadolu Bölgesi? Neden Rize'de yok, neden Trabzon'da yok, neden Zonguldak'ta yok?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Haberal...

ERKAN HABERAL (Ankara) - Son bir dakika efendim...

BAŞKAN - Yo, yo, hayır, ben size iki dakika vereceğim süre tartışmalarla kaybolan süreyi de nazarıdikkate alarak. Gördüğünüz gibi, adaletli davranmaya çalışıyoruz.

Buyurunuz efendim.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Çok teşekkür ederim.

Efendim, Sayın TÜBİTAK Başkanı bir açıklama yaptı. 50 binden fazla kitap piyasada toplatılmış, işte imha edilmek üzere toplatılmış. Güzel, muhakkak ki kurum böyle bir şey yapmışsa bir gerekçesi vardır ama bunun kriterleri önemli, bu kriterler ne; bir.

İkincisi: Bakın, burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerinin odasına gönderilen kitaplar: Harun Yahya, Adnan Oktar. Bunlar toplatılacak kitaplar kategorisinde yer almıyor mu ya da biz bu kitapların...

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - Kim göndermiş?

ERKAN HABERAL (Ankara) - Harun Yahya, Adnan Oktar; bütün milletvekillerinin odasında var.

BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK (Kocaeli) - TÜBİTAK mı göndermiş?

ERKAN HABERAL (Ankara) - Hayır efendim, toplatılan kitaplarda diyorum. Toplatılan kitaplar içerisinde neden bunlar yok, toplatılacak kitaplar kategorisinde bu kitaplar yer almıyor mu, bunu sormak istiyorum.

BAŞKAN - Çok affedersiniz Haberal, sürenizi de durdurdum, bu kitapların toplatılmasını mı öneriyorsunuz? Ben anlayamadım da o bakımdan, sarahat kazandırırsanız Komisyonumuzun aydınlanması açısından.

Buyurunuz efendim.

ERKAN HABERAL (Ankara) - Efendim, bu kitaplar din kitapları. İslam diniyle ilgili referans alacağımız bir insan olmadığı için Adnan Oktar, Harun Yahya -ne ise zat- bu kadar din âlemimiz, ulemamız varken bunlar Meclisin içine gelip Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında milletvekillerinin odasına dağıtma cesaretini buluyorsa bir yerde bir sıkıntı var demektir, bunu anlatmaya çalışıyorum.

Sayın Bakanım, son olarak, bir sahte diploma konusu vardı; hatırlarsanız, bir önceki sayın bakanın akrabasıyla ilgili bir sürü şeyler çıktı vesaire, önemli olan o değil. Önemli olan, acaba TÜBİTAK, bir: Diploma bankası oluşturup Türkiye'de bugüne kadar olan bütün diplomaların, verilen bütün diplomaların üniversitelerle iş birliği yaparak tek çatı altında toplanıp... Atıyorum "Fikri Işık" diye baktığınız zaman en azından şu, şu, şu okuldan şu tarihte mezun olmuştur, diploması şudur diye bir banka oluşturulamaz mı?