KOMİSYON KONUŞMASI

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, basınımızın değerli temsilcileri, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun kıymetli üyeleri, milletvekili arkadaşlarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçe görüşmelerinin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Sayın Bakanımızın sunumunu dikkatle okudum, gerçekten ülkemiz için heyecan verici gelişmelerin altyapısının tamamlandığını ve bunların büyük bir aşama kaydettiğini görmekten mutluluğumu ifade etmek istiyorum. Çok büyük teknolojik çalışmalar yapıldı, bunlardan her birini büyük bir inovasyonun, büyük bir icadın müjdeleyicisi olarak görmekteyiz, böyle değerlendirmekteyiz. Artık eski köye yeni âdetlerin geleceğine yürekten inanıyorum. Çünkü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yapmış olduğu bu AR-GE faaliyetlerinin ve AR-GE faaliyetlerine verilen desteğin, bütçede buna büyük bir pay ayrılmasının ilerleyen aşamalarda faydasını daha da iyi göreceğiz. Bu konuda en büyük zenginliğimiz tabii ki insan kaynağımızdır, bunu da en güçlü ve etkin bir şekilde kullanacağız.

Değerli arkadaşlar, on üç yıllık iktidarımız döneminde, her alanda olduğu gibi, yine yerli üretimde de büyük mesafeler katettik. Özellikle ATAK helikopteri, ANKA insansız hava aracı, MİLGEM savaş gemisi, Altay tankı; bunların hepsi yerli üretimlerdir. Bunların her birini alkışlamamız gerekiyor. GÖKTÜRK uydusunu biz fırlattığımız zaman ODTÜ'de lastik yakma eylemi olmuştu ve bu şekilde oradaki o açılış protesto edilmişti. Ne zaman Türkiye ayağa kalksa, yeni bir şeyler yapsa, özgün çıkışlar yapsa birileri hep buna "Dur." demiştir. Şimdi de konumuzla alakalı olduğu için söylüyorum, yerli otomobillerle ilgili çalışma yapılmaktadır, son sürat devam etmektedir ancak bunun da engellenmesi için yine birileri durmamaktadır. Maalesef, bu ülkenin gelişmesini, kalkınmasını istemeyenler bu otomobile "Çakmadır." ifadesiyle beraber bu marka değerini yıpratmaya başlamışlardır. Aslında bilim adamlarının, akademisyenlerin bu çalışmaların peşine takılıp geliştirilmesine katkı sağlaması gerekirken -maalesef burada bir milletvekilimiz de farklı bir bakış açısıyla olaya yaklaşmıştı- bu bilim adamlarının bu konularla ilgilenmesi gerekirken korsan bildirilerle beraber ülkenin birliği ve beraberliği, huzur ve barışı için operasyon yapan askerlerin, polislerin motivasyonunu bozmak için gayret göstermektedirler, ülkemizi dışarıya karşı suçlamaktadırlar, bu tip konularla meşgul olmaktadırlar. Bu 2 bin kişinin şu anda neyi icat ettiği, neyi keşfettiği...

BAŞKAN - Sayın Cora, bir dakika...

Değerli milletvekilleri, lütfen efendim, hatibi takip etmekte zorluk çekiyoruz.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Beni mi kastettin Sayın Başkan?

BAŞKAN - Hayır, efendim, genel bir uğultu oldu salonda da.

EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Bir tek ben konuşuyordum, uğultu yoktu.

BAŞKAN - Yok efendim, hayır, genel bir uğultu oldu.

Buyurunuz Sayın Cora, devam edin.

SALİH CORA (Trabzon) - Bu akademisyenlerin şu ana kadar akademik kariyerleri içerisinde neyi keşfettiklerine, neyi icat ettiklerine dair somut bir veri yoktur, millet iradesi neredeyse onlar hep karşısında yer almışlardır. Ben, Türkiye'deki bilimsel çalışmaların, Türkiye'deki bu TÜBİTAK, TÜBA gibi kuruluşların, kendi içerisinde yapmış oldukları faaliyetlerin, ülkemizin büyümesine yönelik yapmış oldukları çalışmaların akamete uğratılmaması, bu kurumların sürekli olarak tartışılmaması gerektiğine inananlardanım. Zira bu kurumların eğer muhalefetin veya belirli kitlelerin, grupların istediği şekilde açıklama yapmaması hâlinde yani muhalefetin sözcüsü gibi davranmadıklarında "iktidarın arka bahçesi" gibi yaklaşımların da bu kurumlara zarar verdiğini düşünmekteyim. Yapmış oldukları çalışmalar, sonuçta ülkemizin menfaatlerine, geleceğimize yönelik önemli çalışmalardır. Bu kurumların özgün bir yapıda yine bu şekilde devam etmelerine, iktidarıyla muhalefetiyle, hep beraber katkı sağlamamız gerekiyor.

Ben bu vesileyle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize teşekkür ediyorum.