KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkanım, Komisyonun değerli üyeleri, Sayıştayın kıymetli temsilcisi, kurumun değerli yöneticileri; öncelikle hoş geldiniz.

Şimdi, tabii, önemli bir görevi ifa ediyorsunuz, özellikle kamu alımlarında son yıllarda ciddi rakamlar kaydetmeye başladınız. İşte, 2016 yılında kamu alımları 37 milyarla başlamışken şu an 58 milyar, 2021 yılında da bu 86 milyar. Özellikle 2020'den 2021'e rakamın bu kadar yükselmesinin sebebi nedir, onu öğrenmek istiyorum.

Devamında... Yerli satın almalar yaptığınız gibi -onu tam bilemiyorum- ithalat yoluyla da malzeme satın alması yapıyor musunuz? Toplam cirodaki yerli üretimin payı ne kadar, ithalatın payı ne kadar; onunla ilgili bilgi verebilir misiniz? Yaptığınız ihalelerde yerlileri koruma adına, Kamu İhale Yasası'nda yüzde 15 bir avantaj var, bu malzeme satın almalarında da bu avantaj var mı, yerli firmalar lehine bu avantajı kullanıyor musunuz? Özellikle medikal aletlerle ilgili satın almalar... Bizim Samsun da bu medikal aletler konusunda önemli bir üretim merkezi; gerek kamu hastaneleri gerekse üniversite hastaneleri ciddi oranda alacaklarının olduğunu zaman zaman ziyaretlerimizde bize ifade ediyorlar. Burada ifa ettiğiniz önemli bir görev aslında yani bu satın almaların tamamını eğer kamu kurum ve kuruluşları; özellikle hastaneler ve üniversite hastaneleri Devlet Malzeme Ofisi üzerinden alabilirse yerli sanayinin bu işten çok ciddi oranda korunacağını bundan önceki toplantılarda ifade etmiştik. İşte, doksan gün süreyle ödeme planınız vardı, bu ödemeleri doksan günlük süre içerisinde yapabiliyor musunuz? Yani özellikle bu medikalcilerden bahsediyoruz yine böyle uzun vadeli alacakları var mı? Geçmiş dönemde, tabii, belki sizin ilgi alanınız olmasa bile, kamu kurum ve kuruluşları "Gelin alacağınızın belli bir miktarından vazgeçin, onu da şu takvim içerisinde ödeyelim." diyordu. Sizde böyle bir uygulama var mı?

Toplam medikal sektöründeki payınız ne kadar? Yani bütün bu organizasyonlara rağmen hastanelerin veyahut da kamu hastanelerindeki, üniversite hastanelerindeki Devlet Malzeme Ofisinin payı ne kadar? Bu kapsamda, başta da söylediğim gibi Samsun önemli bir merkez; Samsun'dan, Samsunlu üreticilerden şu ana kadar aldığınız medikal ürünlerin toplam cirodaki payı ne kadar?

Buna paralel olarak, özellikle, mesela mazot, benzin alımında çok ciddi iskontolar almışsınız. Hani bu sektörü biraz da ben biliyorum, 15 iyi bir rakam. Sizin müşterilerinizin önemli bir kısmı kamu, bunu madenî yağ ve bitüm de... Mesela, bitüm de belediyelerin ciddi oranda tükettiği; bu da mümkün olduğunca ithalata dayalı ama bugün, asıl fiyat rafineriler baz alınsa bile -gerek Irak üzerinden gerekse sınır kapılarından, Irak'tan özellikle geliyor bu, Suriye'den de bir miktar geliyor- arada çok ciddi farklar var yani bu alanda diyeyim ki yüzde 15'e yakın fiyat farkları var. Bitüm de belediyelerin her birinin tükettiği, hatta Karayolları da buna dâhil kamu sektörünün tamamına baktığınız zaman Türkiye'deki üretim yeterli olmadığı gibi, dışarıdan gelen -bitüm bazında bunu söyleyebilirim- fiyatı Türkiye'deki rafinerilere rağmen yüzde 15, yüzde 20 ucuz. Bu alanla ilgili de piyasaya girmeyi düşünüyor musunuz?

Yine, devlet son zamanlarda gelire endeksli senetler düzenliyor, burada da Devlet Malzeme Ofisini baz alıyor, yüzde 23'ü de garanti ediyor yani şu an diyor ki: "Biz size yüzde 23 gelir sağlamayı taahhüt ediyoruz." Ama buradaki bilançolarınıza baktığımız zaman, 2020'de 322 milyon kâr açıklamışsınız, hizmet alımı, yapım işi, danışmanlık, mal alımı da dâhil toplam cironuz 172 milyar. Yani buradaki elde ettiğiniz kâra baktığınız zaman 322 milyon; 172 milyar da... Yani yüzde 2, yüzde 3 mertebesinde gibi duruyor. Yani bu yüzde 23 taahhüt edilirken, sizin bu kârlılığı... Zaten kamu görevi görüyorsunuz, yüzde 23'ü yakalama şansınız bana sorarsanız sıfır. O arada, o kâr marjıyla devlette mal satmanın kolay olmadığını düşünüyorum. Bu, sizin üzerinizde nasıl bir baskı oluşturuyor veya oluşturuyor mu veya bu iş sizi hiç mi ilgilendirmiyor? Bununla aranızda nasıl bir ilinti var? Ya, bu kâr marjlarının sağlanmayacağı verdiğiniz rakamlarda zaten görünüyor yoksa... Çünkü bu daha fazla gerçekleşirse sanki önü açık gibi de... Tam, net olarak bilmemekle beraber kamu 23'ün daha üzerinde de kâr ederse sanki bu gelire endeksli senetlerdeki verilecek kâr oranının daha yüksek olacağı söyleniyor ya da ben öyle anlıyorum. Sizin buradaki rolünüz nedir? Kurumun üzerinde bu GES'lerin nasıl bir etkisi var? Bunu rakamlarla ifade etmeniz mümkün mü?

Tabii "İstisnai Satın Almalar" başlığı var. Mesela, 4734'e göre bu açık ihale, zaten herkesin girebileceği ihalelerden bahsediyoruz. Doğrudan temin, onu ifade ediyorsunuz. Bir de istisna ciroda ciddi bir yekûn teşkil ediyor. Yani bu istisnaları biraz açar mısınız? Nedir yani "istisna" derken bir aciliyet mi var? Hani bazen afet durumu olur, salgın hastalıklar olabilir, bununla ilgili herhangi bir şeye ihtiyaç duyulmayabilir. Bizim, burada, tabii üzerinde durduğumuz... Sizin aynı zamanda başka bir göreviniz var yerli üreticiyi destekleme gibi. Hani yerli malı haftaları düzenleniyordu, "Yerli malı kullanmalı." diye özel sloganları vardı; bunu da bir nevi destekleme gibi bir göreviniz var. Ciddi bir ürün portföyünüz var, 35 bin civarında bir ürün portföyünüz var. Dolayısıyla bu konuda malzeme standardizasyonu açısından olsun, malzeme kalitesi açısından olsun çok ciddi bir AR-GE'nizin olması gerektiğini ben düşünüyorum. Yani daha çok, siz bir üretim yapmadığınıza göre... Veya yapıyorsunuz da biz mi bilmiyoruz, onu da sormuş olalım. Yani siz daha çok -bizim anladığımız- satın alıyorsunuz ve bunu ihtiyaç duyan kurum ve kuruluşlara satıyorsunuz.

Bu arada, belki kalite kontrolü açısından bir laboratuvarınız -muhakkak- vardır. Satın almalar açısından belli standartları zaten yazıyorsunuz, listeleri yayınlıyorsunuz o katalogda, o standartlara uygun bir malzemeyi istiyorsunuz ama teslim edilen malzeme ile sizin aradığınızın, istediklerinizin arasında nasıl bir ilişki var? Ya, bu biraz da yönlendirici olur diye düşünüyorum çünkü şu an her ne kadar ihracat rakamlarımız artsa bile herkes kendi penceresinden bakıyor. Buna rağmen, bizim daha bu ay bile ithalat ile ihracatın arasında 11 milyar dolar fark var. Mümkün olduğunca burada en büyük görev de size düşüyor yerli malı kullanılmasına yönelik. Bu manada, AR-GE faaliyetleriniz de muhakkak olmalı, piyasayı da yönlendirmelisiniz. Mesela, en fazla neyi ithal ediyorsanız üreticilere "Ya, bunun üzerinde çalışın, gelin. Bakın böyle bir talep var, bunu sizden de alabiliriz." gibi bir yönlendirici tarafınız da olabilir diye düşünüyorum. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı?

Tabii, Türkiye'de bu ihalelerin tamamı TL üzerinden yapıldığı için, ithalata dayalı eğer siz de mal alıp satıyorsanız... O döviz rakamlarını biz de biliyoruz, mesela bu tür alışverişlerden, kur da bu kadar hareketliyken sizin ben bu manada ithalata dayalı... Yani siz de satarken değişken fiyat mı veriyorsunuz?

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Yok, euroyla ihaleye çıkıyorlar.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Euroyla ihaleye çıkabiliyorlar mı; onu bilmiyorum yani şu an Türkiye'de çıkmamaları lazım normal şartlar altında artık euroyla, dolarla herhangi bir işin yapılmaması esas alınıyor. Çünkü Türkiye'deki emtia fiyatları aldı başını gitti yani siz de bu sektörün içindesiniz. Özellikle inşaat sektörünü bildiğim için söylüyorum; cam fiyatları, MDF fiyatları -siz de masa, sıra, sandalye alıp satıyorsanız- çelik fiyatları, boru fiyatları 2 katına 3 katına çıktı. Belki yerli ürünler konusunda o günkü maliyetler üzerinden alıp satabilirsiniz ama ithalata dayalı ürünlerde kur yerinde durmadığına göre bununla ilgili kurum, özellikle ithalata dayalı ticaretinde kârlı mı zararlı mı; bu konuyla ilgili de net rakamları ifade ederseniz memnun oluruz.

Bundan sonraki hedefleriniz açısından -bunu da duymak isteriz- ne düşünüyorsunuz; beş yıl sonra, on yıl sonra, on beş yıl sonra kurumu biz nerede göreceğiz? Yine, bu dar alanlarda müdahale, işte bu tıbbi medikal cihazlarda yaptığınız uygulamaları, buna benzer böyle tekel oluşturan, özellikle yabancılarla yerlilerin rekabet edemediği alanları tespit edip bununla ilgili bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz? Bu alanlardan bize biraz bahseder misiniz?

Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Kâr eden bir kuruluş, bizim de zaman zaman sizlerle diyaloglarımız oluyor belediyeler üzerinden, bu hizmetleri de yerine getirmeye çalışıyorsunuz. İyi hizmet verdiğinizi ben düşünüyorum, zaman zaman da görüşüyoruz. Ben hepinize yaptığınız hizmetlerden dolayı da teşekkür ediyorum, bundan sonraki çalışmalarınızda da başarılar diliyorum.