ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Vekilim "Teşekkür edin." diyorsunuz. Nasıl teşekkür edelim? Dört yıl önce öğrenci affı için kanun teklifi verdim, iki yıl önce tekrarladım, bugün seçim var diye öğrenci affını getiriyorsunuz. Niye dört yıldır bu öğrenci affını çıkarıp da mağdurların hakkını vermediniz? Niye teşekkür edelim? Aylık bağlama oranını 2008 yılında yüzde 70'ten yüzde 35'e düşürmeseydiniz tüm emeklilerin bugün alacağı en düşük maaş 4.500 lira olacaktı. Emekli hâlâ sizin düşürdüğünüz aylık bağlama oranı nedeniyle hak ettiği emekli maaşını alamıyor. En düşük emekli maaşını 2.500 liradan 3 bin liraya çıkaracakmışsınız; bunun doğrusu, asgari ücrete endekslemektir. Asgari ücret düzeyinde emeklimize gelin emekli maaşı verelim. Keza bayram ikramiyesi... Ben bugün telefonla sordum, 1 koyun 4 bin lira. Bırakın, emekli bayram ikramiyesinde 1 koyun alabilsin kurban için. Onu da gelin asgari ücret düzeyine taşıyalım, eğer yapacaksak bunları yapalım. Bakın, asgari ücret ülkemizde artık ortalama ücret hâline dönüştü. Niye oldu? Sendikal örgütlemelerin önünü kestiniz, sendikaların pazarlık gücünü yok ettiniz ve herkesi geniş tabanlı olarak asgari ücrete mahkûm ettiniz. Asgari ücret bugün açlık sınırının altında. 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 20 bin liranın üzerinde bir ücrete tekabül ediyor. Asgari ücret de açlık sınırının altında kalmış, bugün açlık sınırı 7 bin liraya dayanmış.

Ek gösterge 3600'le ilgili düzenleme yapıyorsunuz; bunun sözünü bir önceki seçimde vermiştiniz. Aradan geçen sürede yarattığınız mağduriyetler yetmemiş gibi burada da her kesimi kapsamıyor. Kamuda çalışan, şefi, müdürü yöneticisi "Bizim günahımız ne?" diye soruyor? Eğer bir iş yapılacaksa herkesin mağduriyetini ortadan kaldıracak düzenlemeye gitmek gerekir.

Ayrıca taşeronda kalan binlerce işçimiz var. Yalnız sağlıkta hizmet alım sözleşmesine takılan taşeronlar, görüntüleme merkezi çalışanları, sosyal tesis çalışanları, kamuda kiralık araç şoförleri, Karayollarında, Devlet Demiryollarında, PTT'de binlerce işçi var; bunlara, taşeron işçilerine kadro sözü verildiği hâlde bugüne kadar verilmedi. 4 Aralık diye bir tarih çıkarıldı 696 sayılı Kararname'de, 4 Aralıktan bir gün önce sözleşmesi biten kadroya alınmadı, 4 Aralıkta işe başlayan kadroya alındı; orada da insanlar mağdur edildi. Millî Eğitimde daimî işçi kadrosuna alınan 32 bin işçiyi niye sürekli işçi kadrosu geçirmiyorsunuz? Biz bunlar yapıldığı zaman teşekkür edeceğiz. Binlerce işçinin yaşadığı mağduriyeti artık görün.

Emeklilerde intibak düzenlemesi yapılmalıdır. Aylık bağlama oranı yüzde 35'ten yüzde 70'e çıkarılmalıdır. Emekliye, evi yoksa mutlaka kira yardımı verilmelidir. İlaç katkı payı kaldırılmalıdır. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyinde olmalıdır.

Bunun yanı sıra, mağduriyeti olan kesimlerin düzenlemeleri içinde olan, eğer cana kastetmemişse ehliyet nedeniyle cezası olanlar için de af teklifi getirmiştik; onu da bu düzenlemelerin içinde değerlendirin.

Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumundan staj döneminde işe başlayanların yaşlılık aylığı da prim ödeyerek o günden başlasın.

Bu mağduriyetleri dikkate alın. Modern köleliğe dönüşmüş bir çalışma yaşamı var, insanların kendi geçimlerini sağlayacakları ekonomik gücü onlara sağlayalım. Yokluğun ve yoksulluğun yaygınlaştığı bu süreçte olsun, gerçekçi enflasyon değerlendirmeleriyle halkımızın ve çalışanlarımızın sorununa çözüm üretelim diyor, teşekkür ediyorum Başkanım.