| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4471) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 15 .06.2022 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bu anlamda, halkı yanıltıcı bilgi, doğru bilgi; tartışılacak konular. Ben, burada tarımla ilgili 3 tane noktaya değineceğim. Böyle bir düzenleme çıktığı zaman bu haberler nasıl kullanılacak veya bununla ilgili ne yapılacak?
Örneğin, Tarım Bakanlığı buğday ithalatıyla ilgili olarak "Hindistan'dan buğday ithalatı yok." diye açıklama yaptı ve bununla ilgili söylenenlerin yalan olduğunu belirtti. Aradan iki ay geçti, Hindistan'dan buğdayın geldiğine dair belge ortaya çıktı. Şimdi, Bakanlığın yalanladığı süreç içerisinde bununla ilgili hangi işlem yapılacaktı? Belge ortaya çıkmasaydı o bilgi yalan olarak mı değerlendirilecekti?
İkincisi, ben geçtiğimiz dönemde, kasımda hastalıklı et konusunda basın toplantısı yapmıştım ve o toplantıda yurt dışından gelen etleri satıldığı mağazalardan aldık, dışına tortular çıkıyor, bunlarda bir sorun var dedim. Bakanlık "Ette hiçbir sorun yok." dedi. Ocak ayına geldik, üç ay geçti, bu kez de etlerin bozuk olduğu, toplatılacağı açıklandı. Ağustosta gelmiş olan et ertesi yıl ocakta toplandı. Şimdi, bunu haber yapan arkadaşlarımız, burada yanıltıcı bilgi olduğu için, bu duruma göre, haber yaptıkları süreç içinde suçlu duruma düşüyorlar.
Sonra, nişasta bazlı şurup... Dünyanın her yerinde bilim insanları kanserojen etkisi olduğuna dair bu şurupla ilgili tartışıyorlar. Şimdi, bu yanıltıcı bilgi statüsüne alınacak ve biz artık nişasta bazlı şurubu eleştiremeyecek miyiz ya da bununla ilgili bir şey yazan "Yanıltıcı bilgi verdi." diye suçlu duruma mı düşecek?
Keza, sentetik tatlandırıcı... Dünyanın her yerinde, sentetik tatlandırıcının insan sağlığına zararlı olduğu bilim insanlarının ifadelerinde yer alıyor. E, Türkiye'de 2015'ten beri kullanılıyor; bununla ilgili bir değerlendirme yapılmayacak mı ya da GDO'lu yemler hayvanlara yediriliyor; bunlarla ilgili "Bilimsel araştırma yapılsın." demek suça mı girecek?
Gerçeklerin bu şekilde açığa çıkmasının önünü kesecek düzenlemelerden toplum da zarar görür, ülke de zarar görür. Tartışılması, yazılması, konuşulması, bilgilerin doğru biçimde ortaya çıkması bu yöntemlerle gerçekleşir. E, Bakanlık yalanlıyor; bugün de kalkmış işte Venezuela'dan gelecek buğdayı, orada yapılacak tarımı anlatıyor. E, 2014'te, Sudan'da arazi alındığında Bakan Bey'e sordum "Oradan ne getireceksiniz?" dedim. Yazılı cevapta "Domates, salatalık getireceğim." dedi. Kırk beş günde domates, salatalık buraya nasıl gelecek? Konteynerin fiyatı 15 bin lira; onunla buraya nasıl taşınacak? E, o bana yanıltıcı bilgi vermiş oluyor çünkü şimdi baktığımız zaman o verilerle ne yapacağını göremiyoruz. Bunun gibi, kamuoyunu doğru bilgilendirenler de, tarımla ilgili bilgi verenler de, bu açıklamaları yapanlar da bu maddeyle suçlu duruma mı düşecek? Bunun yeniden değerlendirilmesinin, düşünülmesinin "halkı yanıltıcı bilgi" kavramının kime göre, neye göre olduğunun, niçininin, nedeninin de sorgulanmasının doğru olduğunu düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.