DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Şimdi, biz üçüncü kişiler hakkında karar verecek bir karar organı kuruyoruz. Bu karar organının adını yasaya yazmamışız; dolayısıyla, Danıştay da "Bunun ismini yasaya yaz." diyor. Necdet Bey'in de söylediği gibi, ya, bu kurulun adının yasaya yazılması bence yeterli değil, bunun fonksiyonunun, görevinin, bunun nasıl insan kaynağı tarafından besleneceğinin açık ve net olarak yazılması lazım. Dolayısıyla, buradan hareketle de yönetmelikte de yapılacak şeyler var. Yani öngörülebilirlik açısından bu kurul kaç kişiden oluşacak, kimlerden oluşacak, oluşan kişilerin kimlikleri, nitelikleri nedir; bunların bu yasaya yazılması lazım. Yönetmelikte de görev süreleri, toplantı saatleri, günde kaç kere toplanacaklar veyahut da ayda kaç kere toplanacaklar ve toplandıklarında neyi nasıl görüşecekler, hangi evraklar üzerinden değerlendirme yapacaklar vesaire; bunların da yönetmelikte yazılması lazım. Bence bu hâliyle giderse isim var fakat altı yine boş. "Merkez Bankası Para Politikası Kurulu kurulur." diyorsun; Para Politikası Kurulu üyesi kim, niteliği ne, kimler buraya gelecek, ne karar alacak, ne yapacak şeye bırakıyorsun yani keyfî bir yere bırakıyorsun. Bunun, belirsizliğin önceden ortadan kalkması, öngörülebilirliğin olması lazım. Dolayısıyla benim verdiğim örnekte belki hemşire buraya uygun değildir, belki diş hekimi buna uygun değildir, doktor arkadaşlar sistemin nasıl çalıştığını herhâlde daha iyi biliyorlar ama bu kurulu daha sağlıklı bir şekilde oluşturabilirler. Dolayısıyla böyle bir şeyin bu yasaya yazılması gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkürler.