KOMİSYON KONUŞMASI

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Teşekkürler.

Şimdi, Sayın Bakanın konuşmasına bakınca insan gerçekten kendisine acaba aynı ülkede mi yaşıyoruz diye sormadan edemiyor. Türkiye'nin de hayatın da gerçeklerinden tamamen kopmuş, âdeta başka bir evrenden seslendi. "Gençlerin sorunları nedir?" diye sokaktan geçen birine bile sorsanız en başta işsizlik, yoksulluk, torpil diye en az size on madde sayar Sayın Bakan. Sizse konuşmanızda sürekli “Sayın Cumhurbaşkanımız” “Türkiye Yüzyılı” “gençlik merkezleri” diye hep aynı şeyleri tekrarlayıp durdunuz.

Gençlik ve Spor Bakanı ne iş yapar, kanunda yazıyor: “Gençliğin kişisel ve sosyal gelişimi amacıyla gerekli çalışmaları yapmak falan filan…” Kanunu size soruyorum: Mesela genç işsizlikle ilgili ne yaptınız, ne yapacaksınız Sayın Bakan? TÜİK açıkladı, 3 milyon 55 bin işsiz var. TÜİK rakamlarında dahi durum çok karanlık. Ne eğitimde ne istihdamda... Gençlerde Türkiye Avrupa 1’incisi. Sayenizde “ev genci” diye bir kavram girdi literatüre. Ev gençleriyle ilgili ne projeniz var? Gençlik merkezinde oturup çay mı içecek bu kadar insan? Peki, genç kadın işsizliğini nasıl çözeriz, tek bir projeniz var mı? O koltuklardan “Sayın Cumhurbaşkanımız” “gençlerimiz” demekle olmuyor. Türkiye Yüzyılı gençlere felaketin yüzyılını yaşatıyor, felaketin yüzyılını. Bağımlılık, sanal bahis, kumar korkutucu seviyelere ulaşmış durumda. Bakanlığın derdi, adı sanı bilinmeyen projeler, ne olduğu belirsiz merkezler.

Bakanlığın 2025 bütçe teklifinde, kâr amacı gütmeyen kuruluşlara 2025-2027 için 6,3 milyar lirayı ayırmışsınız. Bu kâr amacı gütmeyen vakıflar kimdir, bunları denetliyor musunuz? Geleceğimizi karartan ne idiği belirsiz cemaat ve tarikatlara bütçeden milyarlar aktarılıyor. Bakın, bu parayla 3 milyon 150 bin tane burs verilebilirdi. Toplamda 7 milyon üniversite öğrencisinin yarısı bu parayla geçinir ama AKP'nin önceliği her zamanki gibi bu oy deposu tarikatlar. İnternete yazın Sayın Bakan, “Gençlik ve Spor Bakanlığı torpil” diye aratın, onlarca sayfa haber çıkıyor. Sözüm ona gençlerin gelişiminden sorumlu bir bakanlık torpil yapıyor, sonra da buraya gelip gençlerin değerlerinden atıp tutuyor. Bu, siyasi bir ikiyüzlülüktür; çok üzgünüm.

Geçtiğimiz yıl bir kanun teklifi verildi, “Aile ve Gençlik Fonu” diye bir şey kuruldu. Güya buraya başvuran ve yeni evlenen gençlere 150 bin lira kredi verecektiniz. Fona başvurmak için sadece 50 tane kriter koydunuz, daha "web" sitesini bile iki gün önce açtınız. Fona da -güya petrol, doğal gaz bulduk ya oradan- “Para aktaracağız.” dediniz. Şu an Fonun akıbeti hâlâ belli değil. Diyorsunuz ki: “Hane halkında toplam 2 asgari ücreti aşmayan gelire sahip olanlara 150 bin lira kredi verecektik.” Tam bir yılan hikâyesi. “2 asgari ücret ve 150 bin lira krediyle evlenmek.” İşte, sizin gençlere vaadiniz bu.

Değerli milletvekilleri, şu an Bakanlığın resmî rakamına göre 862 yurt var. Bu rakam sizi aldatmasın çünkü bunların bir kısmı alelacele kiralanmış, altyapısı bile yeterli olmayan yurtlar. Bartın'da bile iki yıldır su sorunu yaşayan, kanalizasyonu olmayan, suları çamur akan yurt var. Asansör krizlerini, vefat eden öğrencilerimizi anlatmıyorum. Gençler sosyal medya platformlarında odalarını paylaşıyor ve “KYK’de kaldığımız süre askerlikten sayılsın.” diyorlar ya, şaka değil. Bu gençler niye üniversitede okuyorlar? Gençlik Bakanlığında olduğu gibi torpili yoksa zaten işsiz kalacaklar.

Verileriniz ortada: 2023 yılında 200.534 öğrenci üniversiteden ayrıldı Sayın Bakan. Son beş yılda büyük şehirlerde üniversitelerden ayrılan öğrenci sayısı neredeyse 1 milyona ulaşmış ya. Yurt sorunu herhâlde böyle çözülecek. Öğrencilere okulu bıraktırarak yurt sorununu çözeceksiniz. Mesela Bakan yanıt versin: Bu yıl kaç öğrenci okulunu dondurdu? Cevap verin, lütfen, rica ediyorum. Plansızlık yüzünden bir apartman üniversitesinden mezun olmak için hapishane koğuşu gibi yatakların istiflendiği, bakım, onarımı yapılmamış bir yurtta kalacaksın, sonra mezun olunca iş arayacaksın, şansın yaver gider iş bulursan asgari ücretle açlığa mahkûm, sıfır hayalle, kara para aklayanların lüks yaşamlarını görüp hayatta kalmaya çalışacaksın. Bakanlar uygun görürse sana 150 bin lira verip “Hadi evlen.” diyecek ve sen o parayla kiralık ev bulup içine iki eşya bile alamayacaksın; sonra gençlerin gelişiminden sorumlu bir bakan gelecek ve Mecliste bir genç olarak senin ne kadar mutlu olduğunu anlatacak; “İstikbal gençliktedir.” mavalları okuyacak. Gençlere reva görülen hayat bu mu? Evet, AKP düzeninde budur.