KOMİSYON KONUŞMASI

MUSA ÇAM (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Muhalefet partisi milletvekilleri olarak bu konudaki düşüncelerimizi söylüyoruz ama hayret ediyorum, iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımızın son derece doğru, son derece makul önerilerimizin ve görüşlerimizin yadırgandığıyla ilgili bir tutum ve davranışla karşı karşıya kaldığımızı görüyorum. Sanki bizler yurt dışında yaşayan 5,5 milyona yakın insan ve hatta bundan faydalanacak olan 600 bine yakın insanımızın, genç kardeşlerimizin bu bedelli askerlikten faydalanmaması gibi bir konuma itilmeye çalışılıyoruz ki bu doğru bir şey değil.

Bizim itirazımız ve isyanımızın özellikle on üç yıldır iktidarda olan AKP iktidarının ve Hükûmetinin bu süre içerisindeki zikzakları, gelgitleri. Yani iktidara geliyorsunuz, 2011 yılında bir değişiklik yapıyorsunuz, 5.112 euro olan bedelli askerliği 10 bin euroya çıkartıyorsunuz, sonra yirmi bir günlük olan askerliği de kaldırıyorsunuz, ayrı bir konu. Yani kısasa kısas gibi, "Ben bunu yükseltiyorum ama bak bunu da indiriyorum, bunu da kaldırıyorum." gibi insanları parayla terbiye eden, sanki parayla satın alan konumuna düşüren, insan onurunu inciten ve rencide eden bir duruma sokuluyor. Bunun belki böyle olmadığını söyleyebilirsiniz, öyle de düşünebilirsiniz ama sonuç itibarıyla bir alışveriş söz konusu, parayla ölçülen bir durum söz konusu. Bizim itirazımız ve isyanımız da budur.

Yoksa gurbette bulunan vatandaşlarımızın ne kadar zor ve güç koşullar altında çalıştıklarını, para kazandıklarını, bir ailede birden fazla yetişkin olduğunu, askerlik yapmak için o paraları ne kadar zor ve güç koşullar altında biriktirdiklerini, hepsini biliyoruz. Ailelerimizden insanlar var orada yani, çocuklarımız, yakınlarımız, hemşehrilerimiz, dostlarımız, arkadaşlarımız var. Bizler de tabii ki o insanların bundan faydalanmasını, bundan yararlanmasını çok arzuluyoruz. Ama bunun bir oyuncak hâline getirilmesini, kaldırmak, indirmek, kısa süre getirmek, şunu yapmak, bunu yapmak insan onurunu tabii ki kırıyor. Bizim itirazımız ve isyanımızın en önemli tarafı bu.

İkincisi: Bunların yasalara uygun, Anayasa'ya uygun, bizim geleneklerimize uygun bir şekilde yapılmasını arzuluyoruz ve istiyoruz.

Şunu söylemek lazım: Tabii ki siyasi partiler seçim dönemlerinde çeşitli vaatlerde bulunabilirler, normaldir bunlar. Yani sizler de şu anda yurt dışında ikamet eden vatandaşlarımızdan en yüksek oy alan bir siyasi partisiniz. Bundan dolayı da milletvekili sayınız da ondan kaynaklanarak artmış da olabilir. Ha, buna karşılık şimdi, yurt dışından gelen bu talepler üzerine... Bize de geldi bu talepler, diğer partilere de geliyor bu talepler.

Bunun yüksek olduğu ve bunun düşürülmesiyle ilgili herhangi bir sorun yok. Yoksa o zaman 6 bin eurodan bin euroya neden düşürülüyor, neden tamamen kaldırılmıyor, niçin sıfırlanmıyor? Ne olur bunda yani, niye orada illa bin euro koyuyoruz? Bunun karşılığı nedir? Nereye varılmak isteniyor burada? Ha, o zaman görülüyor ki, acaba önümüzdeki 2016 yılının, bu yılın ortalarında bir anayasa referandumu olacak, başkanlık sistemine giden bir yolda biz taşları şimdiden döşeyelim. İşte yurt dışında ikamet eden insanlarımıza, seçmenlerimize daha şirin gözükelim "Bak, biz 6 bin eurodan bin euroya düşürdük." gibi. Eğer böyle bir, taviz gibi bir düzenleme ise bu gerçekten insanların onurlarını çok kırıcı ve çok rencide edici bir durumdur. Bu verdiğimiz önergeyle birlikte bunun sıfırlanması gerektiğini söylüyoruz. Bunu da bir popülizm olsun diye değil... Yani 1.000 euroyla 0 euro arasında değişen çok fazla bir şey yok. Türkiye Cumhuriyeti devleti büyük bir devlet, kaynakları olan bir devlet. Doğru kullanılırsa, israf edilmezse, oraya buraya peşkeş çekilmezse... Yani yurt dışında bulunan 500-600 bin insanı da toplasan 600 bin euro yani Türkiye Cumhuriyeti devleti 600 bin euroyla ne fakirleşir ne de zengin olur, bunu sıfırlayabiliriz. Dolayısıyla, vermiş olduğumuz önergede yurt dışında bulunan kardeşlerimizin, gençlerimizin mutlaka ve mutlaka sıfır ücretle askerliğini yapması ama bunların ülkeyle olan bağlarının kuvvetlendirilmesi ve genişletilmesi ve güçlendirilmesi lazım. Türkiye'de karda kışta askerlik yapan, hayatını, canını veren, her gün gazetelerde ve televizyonlarda açtığımızda da şehit olan o insanlarımızın, o yavrularımızın, o kardeşlerimizin, o cenazeleri başında ağlayan annelerin, babaların, evlatların ruhlarını da incitmeyecek bir düzenlemenin yapılması gerekirken maalesef bu düzenlemeler yapılmadan yine bir seçim öncesi veyahut da bir referandum öncesi, muhtemel referandum öncesi yine yurt dışındaki kardeşlerimize verilen bir armağan gibi geliyor. O arkadaşlarımızın da o kardeşlerimizin de burada sahipsiz olmadığının altını bir kez daha çiziyoruz ve sıfır bedelli bir askerliği öneriyoruz.

Teşekkür ediyorum.