KOMİSYON KONUŞMASI

MARKAR ESEYAN (İstanbul) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; yani bu Anayasa Uzlaşma Komisyonunu, çalışmalarını zaten çok yakından takip ediyorduk ve gerçekten biraz evvelki sunumda özellikle sivil toplum örgütlerinin ve sivil vatandaşların konuya ilgisi aslında toplumda tek başına anayasa hazırlayanlardan tutun, tam anayasa teklifini veren sivil toplum örgütleri gerçekten bizim gururumuz olmuştur. Ben burada tekrar tebrik ediyorum onları bu hassasiyetleri nedeniyle. Bu aynı zamanda bizim tabii bu çalışmalarımıza da ciddi bir sorumluluk yüklüyor. Bu anlamda bu Anayasa Uzlaşma Komisyonunun yaptığı bu çalışmaların çok değerli olduğunu düşünüyorum ve burada da tekrar teşekkür etmek istiyorum. Gerçi tabii, bir nihai sonuç alınamamış olması bu sürecin boşa gitmiş olduğu anlamına gelmiyor, bu bir uzlaşma kültürü, bir demokrasi kültürü, kaldığı yerden devam edecektir.

Şimdi, benim hem bir sorum var hem de müsaadenizle bir yorumum olacak. Sorum şu: Yeni kurulacak anayasa uzlaşma komisyonu ile bu Komisyonun illiyeti ne olacak, ilişkisi ne olacak, biz nasıl katkıları ile bulunabileceğiz? Eşit sayıda üyeler verildiğine göre bu Komisyon üyeleri tamamen orada olamayacağına göre, bu birincisi.

İkincisi: Burada belirlenen 15 yöntem söz konusu. Bu yöntemler tabii Anayasa'nın doğrudan kaderini ilgilendiren temel hususlar. Önceki Anayasa Uzlaşma Komisyonunun çalışmaları çok değerli olmakla birlikte, bir sonuca... Yani bir anayasayı Meclise getiremediğinden yola çıkarak bu yöntemlerin üzerinde tartışılacak mı yani niçin sonuç alınamadığı konusunda yöntemlerin bir etkisi olmuş mudur? Mesela benim dikkatimi çeken çok mükemmeliyetçi iyi niyetli bir anlayışla bütün maddelerin ve anayasanın tamamının kapatılmasında tam mutabakat aranması. Yani, açıkçası bu demokrasiye de aykırı bir durumdur yani hiçbir konu üzerinde yüzde yüz mutabakat sağlanamaz. Bu aslında biliyorsunuz, otoriter rejimlerde bu tamamen bir şeydir.

Şimdi, hâliyle mesela benim aklıma şu geliyor. Aşağı yukarı burada çoğumuzun belki birey olarak da -diyelim ki burası bir anayasa yapıyor olsun- anlaşamayacağı Anayasa'nın başlangıç dibace maddeleri üzerinde nasıl yüzde yüz mutabakat sağlanacak? Yani mesela vatandaşlık tanımı, o ilk sorunlu 4 madde bu, bir anayasanın kapanmasını önlemeyecek mi? Yani dolayısıyla burada bu yöntemler belirlenirken iyi niyetli tabii ki şey olabilir, belki de benim şu anda bilgisizliğim ortaya çıkıyordur, beni aydınlatırsınız bu şey konusunda. Ama şu var ki burada rasyonalite ile gerçekten yöntemi iyi dengelemek lazım yani uzlaşma kültürü ile rasyonalitenin iyi bir orana denk gelmesi gerekiyor. Bu belki de 3/4'lük bir oylama sistemiyle söz konusu olabilir. Yani en nihayetinde bir madde üzerinde 4 partinin anlaşması söz konusu olduğunda bunda yüzde yüzlük bir mutabakat aranmaması, 3/4 bir mutabakatın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum ben.

Bu açıdan, tekrar bu çalışmalarda, sizin şahsınızda, bütün emeği geçenlere teşekkür ediyorum.