BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sükûneti sağlayın, buyuralım Başkanım.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ama siz açıyorsunuz kardeşim siyaseti. Ben siyasete girdim mi bu ana kadar ya? Girmiyorum kardeşim siyasete.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Hayır, niye yargılanalım Atila Bey? Ama doğru değil ki bunlar.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Sayın Sertel...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Yanlış yapan kim varsa yargılansın ağabey, hangi taraftan olursa olsun.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yanlış yapanların hepsi yargılanacak, bitti.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Eyvallah, öyle de o zaman. Kim yanlış yapıyorsa, kim hata yapıyorsa o yargılansın.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Doğru yapanlar niye yargılanacak ki? Siz doğru yapanları yargılıyorsunuz, biz yanlış yapanları yargılayacağız.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Kim doğru yapıyor? Doğru yapanı kimse yargılamaz. Doğru değil ya, gerçekten...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Tabii... Ya, "tweet"ten insanları içeri attınız, "tweet"lerden attınız, on yıl öncesi atılan "tweet"lerden.

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ağabey, "tweet"in mahiyeti ne?

ATİLA SERTEL (İzmir) - AKP'li milletvekilinin yüzde 80'i içeri girer Fetullah Gülen'e çektiği "tweet"lerden ötürü ya! Günah ya! Hepiniz savundunuz ya, hepiniz savundunuz!

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Ağabey, "tweet"te hakaret olursa yargılanır herkes, ben de hakaret etsem... Kılıçdaroğlu'na hakaret etsem ben de yargılanırım ağabey. Böyle bir şey olur mu ya?

ATİLA SERTEL (İzmir) - "Pensilvanya" dendiği zaman hepiniz ayağa kalkıp Pensilvanya'ya huzurda duruyordunuz ya!

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Hakaret edeceksin, yargılanmayacaksın. Var mı böyle bir şey?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Peki, Sayın Yaşar, size söz verdim, buyurun.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.

Komisyonun değerli üyeleri, Kurumun kıymetli temsilcileri; hoş geldiniz.

Tabii, Türkiye'nin bugün gündemi...

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Biraz gerginsiniz Sayın Sertel, su için biraz, rahatlayın.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Ben sakinim ya!

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkanım... Tabii, kurumları...

ATİLA SERTEL (İzmir) - Kurumları siyasete soktular yani.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Evet, aslında KİT Komisyonunun bu işlerin mümkün olduğunca uzağında durması lazım. Kurumların kurum temsilcileri burada; mümkün olduğunca kurumun sorunlarının, kurumun önerilerinin üzerinde yorum yapmamız lazım. Dolayısıyla hani "Verildi, alındı..." Siyaset yapmayalım diyoruz ama Türkiye'de -o sizin söylediğiniz gibi- kömür miktarı azalınca fakir sayısı da azalır diye ümit ediyoruz, öyle yorumlayalım ama maalesef, bugün...

METİN GÜNDOĞDU (Ordu) - Bedri ağabey, siyaset yapmayalım diyoruz, hepimiz milletvekiliyiz, nasıl oluyor?

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Peki, siyaset yapacağız.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Yap, siyaset yap, biz de yapalım.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Bedri Bey, toparlayalım.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Toparlıyorum, peki, tamam Başkanım.

Onu sırası gelince konuşacağız.

Ben şuradan devam edeyim: Burada "ÜFE" diyorsunuz Sayın Genel Müdür. Üretici Fiyat Endeksi'ne...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Yoğun denetim programı yüzünden herkes çıldırdı.

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Biz gayet normaliz ama bilmiyorum sizi.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu normalse...

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Başkanım, nereden başlayacağız şimdi?

BAŞKAN MUSTAFA SAVAŞ - Buyurun siz başlayın ama Sayın Yavuzyılmaz sürekli araya giriyor.

Buyurun Sayın Yaşar, kusura bakmayın.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Baştan başlayalım.

Şimdi, 1'inci öneri diyor ki: "Siz ÜFE'Yİ uygulamadınız, piyasa takas fiyatını -ben öyle anladım- uyguladınız dolayısıyla ÜFE'yi uygulasaydınız kurum zarar etmeyecekti." Hâlbuki ÜFE rakamı yüzde 100'ün üzerinde. Bakın, tüketici fiyat endeksi başka bir şey. Bugün Üretici Fiyat Endeksi ENAG'a göre yüzde 126, öbüründe de yüzde 80; Tüketici Fiyat Endeksi de yüzde 60'larda. Ben bu şeyi bilmiyorum: Mesela, piyasa takas fiyatı ne kadar? Yani bu da bundan yüksek ki siz üretici fiyatına dönmeye çalışıyorsunuz. Hâlbuki normal İhale Yasası'na göre -siz 4734'e tabi misiniz bilmiyorum, onun üzerinden mi gidiyorsunuz- normal şartlar altında bu fiyat farkları ya "TÜFE+TEFE/bölü, 2" üzerinden gider ya da işte belli katsayılar üzerinden gider. Sizin bu sözleşmenizde bu konu açık ve net değil mi? Mesela, sizin uyguladığınız, uygulanan piyasa takas fiyatı kaçtı? Bunun hemen peşi sıra, ÜFE endeksi kaçtı? Bunun arkasından, TÜFE oranları neydi? Hangi oranlar üzerinden giderek uygulama yaptınız ki Kurum burada zarara uğradı? Bununla ilgili, ben sadece öneriye bağlı bunu soruyorum. Bunun cevaplarını sözlü de verebilirsiniz, yazılı da verebilirsiniz ama Türkiye'de bunun anlamı şu: Bu İhale Yasası'yla o kadar çok oynadınız ki -biz yetkili olmadığımız için "oynadınız" diyorum- yani neredeyse yüzde 60'ın üzerinde değişti, hangi kurum neye göre işlem yapacağını bilmiyor; işte teklif almak usulüyle mi yapacak -ne bileyim- 21/B'ye göre davetliler üzerinden mi yapacak? 4734'e göre ilan üzerinden mi yapacak? Siz, şimdi, anonim şirketsiniz, belki tümüyle bunun dışına da kendinizi atabilirsiniz ama işin özeti şu: Bu işler şeffaf olmalı Sayın Genel Müdürüm, şeffaf, kamuya açık olmalı; bütün herkese, bu işi yapabilecek her kim varsa bunlara açık olmalı ki hem sizin maliyetiniz düşsün hem rakamlar aşağıya düşsün. Başlangıçta da -hani maçın başında kurallar ve kaideler belli olmalı ki o maçın bir anlamı olsun- siz de bu ihaleye çıkarken kuralları net orta yere koymalısınız ki size teklif veren insanlar da bunun üzerinden gitsin, yoksa Kurum karşılıklı davalarla mücadele eder gider. Bunun sonuçlarını bildirirseniz mutlu oluruz, teşekkür ediyorum.