ŞENOL SUNAT (Ankara) - Bu 4'üncü madde öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi konusunda. Yine 1739 sayılı Millî Eğitim Kanunu'nun 45'inci maddesini içeriyor ama bu 45'inci maddede de iki fıkra çıkarılmış, bir de "Millî Eğitim Bakanlığınca seçilirler" ibaresi de çıkarılmış. Şimdi, o isabet olmuş, o yüzden bu önergeyi verdim. Bu mülakat denilen... Çünkü Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan mülakatların ortadan kalkması için ölçme ve seçme -yani KPSS dediğimiz- sınavlarında başarı sırasına göre seçilmesinin önemini ifade ediyorum. Mülakatın gençlerimizde, öğretmenlerimizde veya yine diğer kurumlarda imtihana giren gençlerimizin kul hakkı gözetilmeden, başarı derecelendirmeleri yapılmadan listelerin; vakıfların, derneklerin, cemaatlerin, ilim yayma cemiyetlerinin listeleri verilerek öğrencilerin hakkı, maalesef, yenmektedir. Bana, geçen, mülakatta elenen öğretmen adayları geldi yani bunlar, o 15 bin kişilik grupta olup bu mülakata girdikten sonra -ki sorulara da cevap verdiğini ifade eden bu gençlerimiz- nasıl haklarının yendiğini anlattılar. Onun ötesinde öyle bir travma yaşıyorlar ki "Acaba biz bir şey mi yaptık? Bir alan taraması yapıldı da bir iftiraya mı uğradık?" gibi, gerçekten sonucuna da varamadıkları bir psikolojik rahatsızlık yaşıyorlar. Bu gençlere bunu yaşatmamıza gerçekten çok üzülüyorum. Yani gençlerin yapmadıkları bir şeyden dolayı; işte, sosyal medyalarında bir şey mi görüldü, ne oldu, bunu da bilmiyorlar ve gidiyorlar her yere de başvuruyorlar. Diyorlar ki: "Ya, bizim bir şeyimiz mi var, bizim bir suçumuz mu var?" Öğretmen olmuş çocuklar bunlar. Öğretmen oluncaya kadar geçen süreçlerini gayet iyi bilen birisi olarak söylüyorum, çok zor şartlarda okuyorlar. Zaten eğitim fakültelerine giren öğrencilerin büyük çoğunluğu sosyoekonomik açıdan mağdur ailelerin çocukları. Dört yıl boyunca başarılı oluyorlar, bir de KPSS'ye hazırlanıyorlar ve KPSS'de de iyi puan almış olmalarına, o hakkı elde etmiş olmalarına rağmen, mülakatta 1 puanla, 2 puanla eleniyorlar; böyle bir şey olamaz. O yüzden, mülakat mutlaka kaldırılmalıdır çünkü şaibe girmiştir. Mülakat için komisyonlar oluşturup ki o komisyonların nasıl oluşturulduğunu da bilmiyoruz, kimlerden müteşekkil bilmiyoruz, soruların ne olduğunu bilmiyoruz. Her çocuk farklı şey anlatıyor yani bazılarına meslek bilgisi sorulmuş, bazılarına biraz siyasi konularla ilgili görüşleri sorulmuş. Yani, buna göre, bu çocuklarımızın elenmesinin, haklarının yenmesinin kul hakkı olduğunu bir kere daha hatırlatmak istiyorum. Beş dakikalık, on dakikalık mülakatla bu çocukların öğretmenlik değerlendirmesini yapamayız. Bunun için yapmamız gereken, öğretmen yetiştirme konusunu ele almamız gerekiyor yani öğretmen liselerini mutlaka açmamız gerekiyor, eğitim fakültelerine girerken bu çocukların denenmesi gerekiyor, eğitim fakültesi sürecinde bu çocukların en azından takip edilmesi gerekiyor, eğitim fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması gerekiyor, eğitim fakültelerinin taban puanlarının yükseltilmesi gerekiyor.

Şimdi, genel liselere yani ortaöğretime öğretmen yetiştiren yüksekokul eğitim fakültesi ama mesleki ve teknik eğitim fakültelerine, çok değişik meslek branşlarına öğretmen yetiştirecek bir müessesemiz artık yok. O yüzden, diyoruz ki biz İYİ Parti olarak, öğretmen akademilerini mutlaka oluşturmamız lazım ama Millî Eğitime bağlı olarak kanunla oluşturmamız gerekiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Birkaç dakika, bitiriyorum.

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Buyurun.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Öğretmen akademilerinde mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarına öğretmen yetiştirmemiz gerekiyor. Yine, öğretmen akademilerinde "hizmet içi eğitim" dediğimiz, böyle kafalara esen "Şu programı da verelim." değil, bilimsel, altyapısı olan hizmet içi eğitimleri öğretmen akademilerinde verelim diyoruz.

Şimdi, bu 45'inci maddede, sayın kanun teklifi veren arkadaşlarımız, şöyle bir şey var: "Hangi derece ve türdeki eğitim, öğretim, teftiş ve yönetim görevlerine, hangi seviye ve alanda öğrenim görmüş olanların ne gibi şartlarla seçilebilecekleri yönetmelikle düzenlenir." Bu maddeyi niye kaldırdınız? Aklıma kötü şeyler geliyor yine, sabıka çok çünkü. Yani yöneticileri yoksa öğretmenlerden seçmeyecek miyiz? Millî Eğitimde çalışan insanlar arasında liyakatli olanlardan seçmeyecek miyiz? Yine, yoksa şirket gibi düşünüp dışarıdan atama mı yapacağız? Yani bunun çıkmasını anlayamadım. Bunun mutlaka olması lazım.

Ben teşekkür ediyorum.