KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, ben sözümün başında Sayın Destici'ye atıfta bulunmuştum, atfımı geri alıyorum; birincisi bu.

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Öyle mi? Peki.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Çünkü şunu gördüm ki Sayın Destici daha önce, sabahtan itibaren konuşulanları dinlememişti, doğru da bir şeyler söyledi ama birdenbire sanki Cumhur İttifakı'ndan Millet İttifakı'na transfer olacak gibi bir düşünceye kapılıp sözlerini geri çevirdi.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Allah muhafaza!

ŞENOL SUNAT (Ankara) - O yüzden, ben atfımı geri alıyorum Sayın Başkan, önemli olan doğruları söylemektir.

MUSTAFA DESTİCİ (Ankara) - Ben sizinle polemiğe girmem, sizin üslubunuz benim üslubum değil.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Burada yok Cumhur İttifakı, Millet İttifakı gibi bir konuyu konuşmuyoruz, konuşursak çok şeyler konuşuruz, hem de cevap veremeyeceğiniz sorularla muhatap olma -her iki taraf için de söylüyorum- durumu olur, mesele o değil ama sadece kayıtlara geçmek için bir şeyler söyleniyorsa samimiyeti sorgularım.

Evet "Bu kanunun 2'nci maddesi eğitim öğretim hizmetlerini yürüten öğretmenleri kapsar." demeyi doğru görmüyorum, "Kamu ve özel kurumlarda çalışan öğretmenleri, yine öğretmenler içinden seçilecek olan eğitim yöneticilerini ve müfettişleri kapsar." olmalı. Biliyorum, diğer maddeler yok ama ben, ısrarla, doğru olanda ısrar etmek için bu önergeyi verdim.

Şimdi, biraz önce, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası temsilcisi arkadaşımız konuştu, 200 bini geçkin öğretmenden bahsetti ve hem 657'ye hem Özel Öğretim Kurumları Kanunu'na hem de İş Kanunu'na tabi olduklarını söyledi. Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlerin özlük haklarının devlet güvencesi altına alınması çok önemli.

Değerli milletvekilleri, biz, özel öğretim kurumlarını diğer iktisadi teşebbüslerden tabii ki farklı olarak görüyoruz yani bir kamu hizmeti olarak, kamu hizmeti sunan kuruluşlar olarak görüyoruz. Bu kurumların nesnel eğitim ölçütlerini denetlemeye hazır, salt ticari kaygılar taşımayan, öğretmen istihdamı ve öğrenci alımı gibi konularda titiz davranan, verimliliğiyle rekabete öncülük eden kuruluşlar olması için hepimizin gayret sarf etmesi gerekiyor. Şimdi, özel eğitim kurumlarına hiç yer verilmeyişi... Birden aklıma şey geldi, Sayın Cumhurbaşkanı yeni mezun çalıştıracak işletmelere 100 bin lira destek vereceğini ifade etti. Son on iki ayda çalışan sayısını da koruyarak meslek lisesi ve üniversite mezunu olanlar alınırsa, işte iki yıllığına faizsiz ve iki yıl sonra ödemek üzere...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Meslek lisesi mezunu onlar.

ŞENOL SUNAT (Ankara) - Şimdi, söylemek istediğim, bunlar da eğer bir işletmeyse, özel okullar... Özel okullar "Acaba biz de yeni öğretmen alırsak, istihdam edersek bu 100 bin liradan faydalanacak mıyız?" diye soruyorlar.

Şimdi, yine, değerli Komisyon üyeleri, okul yöneticilerini, il, ilçe millî eğitim müdürlerini liyakat ve yetkinliği esas alan modeller geliştirerek seçmemiz gerekiyor. Öğretmenlerin en büyük problemlerinden biri de liyakatsiz yöneticilerin uygulamış olduğu mobbingler ve sendikalara göre, efendim, vakıflara göre, derneklere göre, cemaatlere göre listelerin uçuştuğu Millî Eğitim Bakanlığında, öğretmenlerin belli bir şekilde baskı altında kaldığını hepimiz biliyoruz; kimse bunu inkâr etmesin. O yüzden, okul yöneticiliğinin, il, ilçe millî eğitim müdürlüğünün kriterlerinin mutlaka belirlenmesi gerekiyor gerçekten iyi bir millî eğitim yapısını oluşturabilmemiz için. O yüzden önergemizi bu şekilde verdik.

Teşekkür ediyorum.