| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi (2/4056) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 10 .01.2022 |
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; şimdi, bildiğiniz gibi burada 1'inci maddede daha kanunun amacında atama, mesleki gelişim ve kariyer basamakları denmiş ama bunlar bile yeterli derecede değerlendirilmemiş bir kanun taslağı. Deveye sormuşlar: "Neden boynun eğri." diye. Ne demiş deve? "Nerem doğru ki?" demiş. Yani, bu kanun taslağı maalesef bu şekilde, sadece yapmış olmak için... Ve bir yekpare, herkesin memnun kalacağı ve öğretmenlerin sosyal statülerinin de, özlük haklarının da içinde yer alacağı, aynı zamanda nakil işlemlerinin, tayin işlemlerinin, mesleki ve etik standartlarının, ödül ve disiplin işlemlerinin, yönetici atama ve seçim kriterlerinin, mesleki gelişim ve özlük haklarının, denetçilerin atama ve seçim kriterlerinin belirlenmesi gereken bir meslek kanunu teklifi olmalıydı. Başında da, daha önce de konuştum; bütün sendika yöneticileri, temsilcileri hemen hemen bizlerin söylediği her şeyi fazlasıyla da söylediler. Sayın Destici biraz önce yine eksiklikleri ifade etti ki o eksiklikler bizim geneli üzerinde yapmış olduğumuz konuşmalarda zaten vardı. Şimdi düşünüyorum, niye böyle bir toplantıyı saatlerce yapıyoruz? Ya, lütfen, doğru olan bir şeye "evet" deme durumunda olalım. Yani iktidar bunu getirdi, iktidara yakın partiler bunu destekledi, bu taslağı destekledi diye, yanlış olan, eksik olan bir kanun teklifini burada tartışıp... Yani toplanma sebebimiz bu değil mi? Yoksa polemik mi yapmamız gerekiyor? Popülist mi davranmamız gerekiyor? Buradan bir kazanç falan sağlamak değil, millî eğitim bir bütün. Millî eğitimin meselelerini burada çözemeyeceksek bu Komisyon toplantılarına da gerek yok. Bir değişiklik yapın -sayınız fazla- "Komisyon toplantılarında sadece iktidarın dediği olur." deyin, öyle geçsin bu. Şimdi, mesleğin bütün yönlerini kapsayan sistematik bir düzenleme yapılmadan, birçok parçalı yapı altında öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilmesi, niteliklerinin geliştirilmesi mümkün mü? Bunlar üzerinde duralım. Yani sosyal... Bakın, öğretmenlerin sadece maddi, mali özlük haklarından ziyade, sosyal statüleriyle ilgili de çok büyük dertleri var. Sosyal statünün yükseltilebilmesi için bu maddelerin, biraz önce saymış olduğum maddelerin üzerinde durmak zorundayız.
Şimdi, değerli milletvekilleri, evet, öğretmenlik önemli ihtisas mesleği. Çocuklarımızın emanet edildiği kişilerin uygun şartlarda, uygun imkânlarla bu görevlerini ifa etmesi gerekiyor. Şimdi, bu kanunun amacı sadece eğitim öğretim hizmetlerini yürütmekle görevli olan öğretmenlerin atamaları, mesleki gelişimleri, kariyer basamaklarında ilerlemeleri olmamalı. Bunları da -biraz önce ifade ettiğim gibi- öğretmenlik, öğretmenliğin nitelikleri ve seçimi -kanunda olanı söylüyorum, taslakta olanı- aday öğretmenlik, öğretmenlik, kariyer basamakları; bununla biz bunu bitirmişiz. Bakın, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 43'üncü ve 45'inci maddelerini almışsınız, çıkarmışsınız oradan, ondan sonra da birkaç kelime ekleyip -hatta bazı cümlelerin ne manaya geldiğini de anlamıyorum; biraz sonra sırası gelince ifade edeceğim- ondan sonra "Öğretmenlik meslek kanununu çıkardık, müjdeler olsun." diye ilan ediyorsunuz. Yani ben yıllarca öğretmen yetiştirmiş bir öğretmen olarak emin olun, hicap duyuyorum. Yani bir arkadaşımız dedi ki: "Efendim, o kadar çok maddesi var ki bir kanun içinde toplayamayız." Biz neler yaptık, neler çıkarıldı bu Mecliste sayın milletvekilleri.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Yani bir yerden, 657'den, 1739'dan ve öğretmenlikle ilgili diğer kanunları bir araya toplamak bu kadar zor mu? Biz, sistem değiştirdik ya. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi gibi ucube bir sistemi uyarlamaya çalışıyoruz hâlâ.
CEMAL TAŞAR (Bitlis) - Milletin iradesine ucube demeyin Sayın Hocam.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - O yüzden yani öğretmenlik meslek kanununu bu şekilde değerlendirmenizi uygun görmediğimi ifade etmek için söylüyorum.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Teşekkür ediyorum Sayın Sunat.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Şimdi, söylemek istediğim, bu önergeleri veriyoruz biz. Niye veriyoruz? Biliyoruz ki geçmeyecek, sayınız fazla. Genel Kurulda da aynı şekilde olacak ama bir makulde buluşmamız gerektiğini ifade ediyorum. Onun için... Uygun bir dille... Temiz bir dil... Ha, çok temiz bir dil de kullandığımı söyleyebilirim. Bu kadar tahribata, yeter artık.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - "Ucube sistem" demeniz çok uygun olmadı, lütfen.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Ucube sistem, ucube sistem...
HABİBE ÖÇAL (Kahramanmaraş) - Milletin iradesine diyemezsiniz.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Milletin iradesi... Milleti kandırdığınız için... Millet yeni görüyor.
CEMAL TAŞAR (Bitlis) - Bu millet kanmaz.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Millet yeni görüyor, yeni. Bu ucube sistemin ne olduğunu millet yeni görüyor.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Milletin iradesinin getirdiğine...
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Çünkü o kadar çok kandırıldı ki millet... Sizler de kandırıldınız, sizin Başkanınız da çok "kandırıldığını" ifade etti ama milleti uçuruyordunuz...
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Sayın Sunat, süreniz bitti diye ek süre verdik. Zaten diğer önergelerde de konuşacaksınız. İsterseniz, öbür önergelerde devam edin.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Evet, bitti mi benim sürem?
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Evet, yedi dakika oldu, uzattık ikinci defa.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Uzattınız.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Teşekkür ediyorum.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Yani söylemek istediğim, tekraren ifade etmek istiyorum: Gelin, bir alt komisyon oluşturalım, yeniden... Bakın, Sayın Destici de aynı şeyi söyledi. Sendikalara çok önem veriyorsanız... Sendikalar da, hiçbiri birbirinden farklı bir şey söylemedi.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Teşekkür ediyorum, sağ olun.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Lütfen, bir alt komisyon oluşturup tekraren bu meslek kanunu ele alalım diyorum.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Teşekkür ettim.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.
SERKAN TOPAL (Hatay) - Biz burada 8 kişiyiz, orada 6 kişi var.
ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, tekraren yapın.