| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 25 .11.2021 |
AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar; dünyayı kasıp kavuran Covid sürecinde yaşamını yitiren tüm sağlık şehitlerimize ben de Allah'tan rahmet dileyerek sözlerime başlamak istiyorum ve ailelerine de sabırlar diliyorum.
Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar; eski Türkiye'yi anlatırken yıllardır bitmeyen hastaneler, yollar, köprülerden bahsederdik. Hiç istemediğimiz bu sahneler maalesef Kütahya'da var. On bir yılda kaba inşaatı yüzde 60 seviyesine gelen bir şehir hastanesi hikâyemiz var. Üç yıldır da bu kutlu çatının altında devamlı bu konuyu konuşuyorum. Daha önce seçim meydanlarında ve kürsüden defalarca dile getirdiğim önerim inşallah bu kez hayata geçecek. Mademki bu şehir hastanesi alan firma inşaatı bitirmiyor ve bununla ilgili bir açıklamada bulunmuyor, 2027 yılına kadar süresi var, bunu bekleyeceğimize teklifimiz şudur: Sağlık Bakanlığı aracılığıyla başka bir araziye TOKİ marifetiyle devlet hastanesini yapalım. Bununla ilgili ilk adım Kütahya Belediyemiz tarafından yer tahsisi olarak yapılmıştır. Şimdi, anahtar teslimi ve bitirme süresi daha kısa ve belli olan bir ihaleyi yapmayı şehir olarak bekliyoruz. Bakanlık olarak daha önce bunu yaptık. Osmaniye ve Kırıkkale'de, İstanbul Bağcılar'da bir yıl inşaat süresi olan anahtar teslim hastanelerini 2001 yılında yaptık, yalnızca Bağcılar herhâlde 2003'e sarkmıştı. 2022 yılında daha iyilerini ve daha büyüğünü yapacağınızdan eminim.
Sayın Bakanım, Türkiye'de yaklaşık 500 civarında aktif deprem fay hattının olduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor. Bu 500 fay hattının büyük bir kısmı 25 ilde bulunmakta, bu illerden birisi de maalesef Kütahya'dır. Bu yüzden sizleri gördüğüm her fırsatta "Hastane, hastane, hastane." diyorum. Tabii ki devletimiz, Bakanlığımız Kütahya'da çok güzel işler yaptı. Gediz'de, Simav'da, Emet'te, Aslanapa ve Altıntaş'ta hastanelerimiz var. Maalesef hekim ve sağlık çalışanı açısından dolduramadığımız bazı hastanelerimizde -acil servis dışında- sevk zincirinin en iyi yapıldığı yerler hâline geldik. Hekimlerimiz de anladığım kadarıyla risk almak istemediklerinden çevre illere hastalarını sevk etmektedir.
Bu arada Tavşanlı'daki -Kütahya'nın en büyük ilçesidir- Mustafa Kalemli Devlet Hastanesinin bahçesinin içine 16 bin metrekare kapalı alanı olan, yalnızca 75 yataklı bir hastane daha yapmışız, hâlâ da ne yapacağımıza karar vermedik. Eğer burasını bir fizik tedavi hastanesi olarak kullanacaksak acilen buraya fizik tedavi uzmanlarını göndermemiz lazım. Şahsi düşüncem, burayı Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi içine katıp iki hastane yerine tek hastane olarak devam edelim, içinde yine fizik tedavi ünitesi olan ama genel hastane olarak devam etsin çünkü yaklaşık 25-30 kilometre yanında, kaplıca bölgemiz olarak bilinen Yoncalı'da şu an 200 yataklı bir fizik tedavi hastanemiz ve yapımı devam eden de 100 yataklı bir fizik tedavi hastanemiz vardır. Şayet kaplıcaya dayalı bir fizik tedavi hastanesi yapmak istiyorsak, ülkemizde yaklaşık 12 milyona yakın engelli vatandaşımızın olduğu da biliniyor, yalnızca bunların gidebildiği ne bir fizik tedavi hastanesi ne de bir otel vardır; Emet Belediyesinin hemen fizik tedavi hastanesine döndürülebilecek kaplıca oteli bulunmaktadır, burayı da çok rahatlıkla bir kaplıca, fizik tedavi hastanesi ve oteli hâline getirebiliriz. Bunu ya da Kütahya'da yapacağınız bir devlet hastanesini yapalım Sayın Bakanım. Siz biliyorum ki istemezsiniz ama bu hastaneye adınızı verelim, büstünüzü dikelim. İstemeyeceğinizi biliyoruz ama Kütahya böyle bir müjdeyi sizden bekliyor.
Sayın Bakanım, değerli bürokratlar; sağlık zincirinin ilk adımı olan sağlık ocaklarımızın mimarisiyle ilgili konuşmak istiyorum. Sağlık ocaklarımız malumunuz genellikle yaşlılarımızın kullandığı bir ünite hâline geldi. Keşke vaktiniz olsa da Kütahya Parmakören Mahallemizdeki sağlık ocağına sizi götürebilsem. Bir binanın 2'nci katında, daracık merdivenleri olan bir yerde, burada yaşlılarımız çıkarken de inerken de büyük zorluklar çekmektedir. Hem aile hekimlerimizin hem de sağlık ocaklarının en fazla 1,5 katlı olacağı bir projeler geliştirmeliyiz.
Yıllarca gururla çalıştığım Bakanlığımızın çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili verdiğim kanun teklifim Türkiye Büyük Millet Meclisinde beklemektedir. Sağlık çalışanlarının çalışırken aldıkları döner sermaye ödemelerinin emekliliklerine yansıtılması en büyük beklentileridir çünkü emekli olduktan sonra unvanı ne olursa olsun emekli maaşları oldukça düşüktür.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Mustafa Baki Ersoy iki dakikasını devretti, devam edin lütfen, iki dakika ilave ediyorum.
AHMET ERBAŞ (Kütahya) - Sayın Bakanım, şu anda siz Sağlık Bakanlığımızın babasısınız çünkü hem özel sektörü biliyorsunuz hem üniversiteyi biliyorsunuz hem de devleti biliyorsunuz, eğer çözerseniz bu işi siz çözersiniz. Devletlerin iki konuda dışa bağımlılığı çok az olmalıdır. Bunlardan birisi savunma sanayisi, diğeri de sağlık sektörüdür. Savunma sanayisinde göğsümüzü kabartan, dünyaya kafa tutan teknolojileri geliştiriyoruz. Sağlık sektöründe de bugün müjdesini verdiğiniz aşı ve aşılarımızın devamı gelir inşallah. Gölbaşı ilçemizde kendi şırınga ve setlerimizi nasıl yapmaya başladıysak gün gelir buradan kendi MR'ımızı ve tomografimizi de yaptığımızın müjdesini verirsiniz inşallah.
Bu duygu ve düşüncelerle Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını diler, saygılarımı sunarım.
Teşekkür ederim Sayın Başkanım.