DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli hazırun, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Benden önce konuşan arkadaşımız dedi ki: "Bu yaptığımız hizmetlerden bizi eleştiren arkadaşlarımız da mutlaka yararlanıyorlar." Çok doğru söylüyor. Ben İstanbul-İzmir yolunu kullandım, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nden de geçtim. Dolayısıyla, vergi mükellefi olan bir Türk yurttaşı olarak, Türk vatandaşı olarak bu hizmetlerden yararlanmak benim hakkım. Bu, sizin bize sunduğunuz bir atıfet değil. Demokrasilerde siyasi iradenin yaptığı şey, benim paramla yurttaşa hizmettir. Dolayısıyla, seçmenin siyasetçe bizlere, siyasetçilere minnet borcu yoktur, olmamalıdır; nezaketen teşekkür borcu vardır.

AHMET KILIÇ (Bursa) - Daha önce bu hizmet yapılmıyordu.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - "Kullandım." dedim. Siz bu cümleyi kurdunuz, ben de "Kullandım." dedim.

AHMET KILIÇ (Bursa) - Ben de onun için söyledim.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bu kadar, fazla bir şey söylemedim yani.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Herkes kendi fikrini ifade ediyor.

Buyurun.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Dolayısıyla, demokrasilerde seçmenin, siyasetçiye verdiği hizmetten dolayı minnet borcu yoktur, olmamalıdır, sadece nezaketen teşekkür eder. Yurttaşın ödevi, kendi parasıyla kendisine hizmet etmek üzere seçilen siyasi kadroya verdiği verginin nasıl harcandığı konusunda soru sormaktır, irdelemektir, hesap sormaktır. Dolayısıyla, bizim şu anda yaptığımız eleştiri köprüye karşı olmak, yola karşı olmak, vesaireye karşı olmak değil; biz, bu köprüleri, bu yolları, bu tünelleri yaparken "Nasıl yaptınız? Kaça yaptınız? Kaynaklarımızı etkin bir şekilde kullandınız mı? Daha ucuza yapabilir miydiniz? Daha iyisini yapabilir miydiniz?" sorularını soruyoruz, sizin bize vermeniz gereken cevap bu. Dolayısıyla, iktidar olarak bizim size tahsis ettiğimiz -günün birinde biz iktidar olursak siz de bize tahsis edeceksiniz- kaynağı kullanarak yaptığınız 18 sayfalık bir icraat var ama bunun içinde hesap vermek yok. Bizim size sorduğumuz soru, hesap sor... Arkadaşımız, burada, Osmangazi Köprüsü'yle ilgili bir iddiada bulundu, bir açıklamada bulundu. Neyin, niçin, nerede, nasıl yapıldığını sordu; bir maliyet ortaya çıkardı. Bizim sizden beklediğimiz, bu konuda açık, net bir şekilde bize hesap vermeniz, verdiğiniz hesabın da kamuoyunda yayınlanması, eğer sizin dediğiniz doğruysa bizim bu iddiamızdan vazgeçmemiz, eğer bizim iddiamız doğruysa sizin de yanlışınızı kabul edip milletten özür dilemeniz, başka yapılacak bir şey yok. Dolayısıyla "Ona karşıyım, buna karşıyım." diye bir şey söz konusu değil. Siz, bu millete, milletin parasıyla hizmet etmek üzere seçilmiş bir kadrosunuz ve dolayısıyla siyasi tercihleriniz var, o siyasi tercihlerinizi yapmakta da haklısınız. Dolayısıyla kamu-özel iş birliğini bir finansman modeli olarak kullanıyorsunuz. "O finansman modelini kullanırken uyguladığınız usul ve yöntemlerde yanlışlıklar var." diyoruz "Şuralarda hata yaptınız." diyoruz.

"Milleti zarara soktunuz." diyoruz. Dolayısıyla, bize şurada 18 sayfa "Şunu yaptım, bunu yaptım." yerine bunun cevabını vermeniz lazım, bunun hesabını vermeniz lazım Sayın Bakanım. Evet, bunun hesabını vermeniz lazım, eğer bunu vermiyorsanız, bunların... Elbette yani sokaktaki adamların cebine para koysan "Şu hizmeti yap." desen iyi veya kötü bunu yapar. 1 kilometre bölünmüş yolu kaça yapıyorsunuz? Daha ucuza yapılabilir miydi? 1 kilometre hızlı tren yolu kaça yapılıyor? Bu daha ucuza yapılabilir miydi? İhale yöntemleriniz neydi? Sabahki oturumda bir arkadaşımızın söylediği sözden dolayı bir kargaşa ortaya çıktı ve onun sonucunda dediniz ki: "Somut bir şey söyleyin, cevap verelim."

Sayın Bakanım, Sayıştay raporunda somut bu kadar bulgu var, siz bunlara yanıt verin. Buradaki hizmetleri biz zaten görüyoruz, yaptığınız yolun üstünden geçiyoruz, yaptığınız trene biniyoruz, seyahat ediyoruz. Bunlar bizim gördüğümüz şeyler, inkâr edilecek tarafı yok bunun. Fakat siz, bunu yaparken bizim kaynaklarımızı etkin kullandınız mı, kullanmadınız mı? Devletin otoritesi, kurumu diyor ki: "Bazı yerlerde yanlış yaptın. Kaynağı etkin kullanmadın, usulsüzlük var." Sizin yapmanız gereken 18 sayfayı okumak değil, bunların cevabını vermek. Bunun cevabını...

AHMET KILIÇ (Bursa) - Yapılanları anlatmasın mı?

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Verdim cevabını.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Hayır, vermediniz, arkadaşımız burada, arkadaşımız da orada sorular sordu vermedi cevabını. Bunun cevabını...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Arkadaşlar...

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Hayır, hiçbir...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Kesin hesapla ilgili ne söyledin?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Bakan en sonda yine bir cevap verecektir.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Tamam, o zaman bunun cevabını verin.

Teşekkür ediyorum.