| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü c)Meteoroloji Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .11.2021 |
HASAN KALYONCU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar... Sunumuz için teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.
Öncelikle, sıfır atık ve ekolojik köprüler, kentsel dönüşüm, afet bölgelerinde vatandaşlarımızın yaralarının sarılması ve millet bahçelerinin oluşturulmasında gösterdiğiniz gayretlerden dolayı teşekkür ediyorum. Fakat sıfır atık kampanyasında kaynakta ayrıştırma veya kaynakta önlem alma konusunda çalışmaların yapılıp yapılmadığını soracağız.
Ekolojik köprüler aslında Milliyetçi Hareket Partisinin teklifi olarak, kanun teklifi olarak geldi. Bunu gündeme alıp değerlendirdiğiniz ve uygulamaya soktuğunuz için teşekkür ediyoruz. Bunun iklim değişikliğine karşı alınacak önlemler arasında da şu anda fark edilmese de ileride çok büyük etkisi olacağı kanaatindeyiz.
Şimdi, arkadaşlar burada maden çalışmalarından, işte, İstanbul'da müsilaj oluşumundan falan söz ediyorlar fakat bugün illerimizin bazılarında atık su arıtma tesisleri yok; mesela Artvin. Artvin özellikle çevreci etkinliklerin çok yüksek olduğu bir alan. Madenlere çok büyük tepki var ama Artvin, kanalizasyonunu Çoruh Nehri'ne tamamen aktarıyor. Bunlarla ilgili bir önleminiz olacak mı yani bir yaptırım olacak mı, belediyelere de bir yaptırım olacak mı? Aynı zamanda İzmir'de Tahtalı Barajı, içme suyu barajı. Bu baraja lağım girişi var ve baraj kurulduğundan beri bu lağım girişleri devam ediyor, hâlâ daha sürüyor. Bunu insanlarımız görmezden geliyor, milletvekili arkadaşlarımız bunlara çok da fazla ilgi göstermiyor zannediyorum. Kayıp kaçak oranlarının ifade edilmesinde, bazı illerimizde hiç bilgi yok, bilgi vermiyorlar. Bunun bir zorunluluk hâline getirilmesi gerekiyor.
Bunun yanında, iklim değişikliğinden... İşte "Beş yıldır imzalamadık." falan... Bizim iklim değişikliğine etkimiz 1,1 fakat etkilendiğimiz 98,9. Şimdi, burada bizim asıl önlem almamız gereken şey, iklim değişikliklerine ülkemizi nasıl uyum sağlatacağımız veya bu değişikliklere nasıl uyum göstereceğimiz. Mesela, burada eylem planlarından bahsettiniz konuşmanızda. Bunlar birçok bakanlığı ilgilendiriyor, birçok bakanlığın içerisinde olduğu bir çalışma alanı. Bu çalışma alanlarında Bakanlığınız koordinasyonu sağlayabilecek mi; gerekli önlemler, özellikle yetki karmaşasında gerekli önlemler alınabilecek mi? Mesela, erozyonla mücadele Tarım ve Orman Bakanlığının işi fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunda koordinasyonu sağlayacak, bütün önlemleri Tarım ve Orman Bakanlığı mı yapacak? Diğer alanda da böyle.
Benim asıl sormak istediğim şey şu: Bizim çalışmamız emisyon azaltımı veya bu karbon salımını engelleme üzerine mi yoğunlaşacak yoksa ülkemizin iklim değişikliğinden nasıl etkileneceği ve bu etkileri minimize etme yönünde mi olacak? Ben bunu sormak istiyorum çünkü en büyük vurduğu alan tarım sektörü, tarımda büyük kayıplar yaşayacağız. Ekonominin temelinde de tarım yer aldığından dolayı ülkemizde çok büyük sıkıntı oluşturacak. İklim değişikliğinin ülkemiz açısından millî güvenlik meselesi olarak ele alınması gerekiyor. Bu konuda çalışmalarınız var mı?
Ayrıca, artan sıcaklıklara karşı şehirlerimizde hava koridorları yok, ısı alanları mevcut ve bu alanlar daha da fazla artacak, şehir içerisindeki sıcaklık değerleri yükseldiğinde vatandaşlarımızın da can güvenliği tehlikeye girecek. Bu alanla ilgili çalışmalarınız mevcut mu?
Şimdi, iklim değişikliği konusunda Meclisimizde bir Komisyon kuruldu, bu Komisyonun sonuç raporu yayınlanacak, tamamlanmak üzere.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kalyoncu, son cümlelerinizi alalım.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Buradaki önerileri dikkate alacaksınız diye tahmin ediyorum ve iyi şekilde takip ettiğinizi düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.