FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, kıymetli katılımcılar; sözlerime başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tarım Bakanlığımızın bütçesini konuşuyoruz. Bu saate kadar Sayın Bakanımızın icraatlarıyla ilgili çok önemli değerlendirmeler yaptık ama bu değerlendirmelerin tamamı Sayın Bakanımızın maalesef Tarım ve Orman Bakanı olarak, köy işleri Bakanı olarak bu hizmetleri bihakkın yapamadığını hep beraber gördük. Sayın Bakanımız zaman zaman bazı ifadeler kullanıyor, vallahi çiftçilerimizin de çok hoşuna gidiyor. Mesela işte "Çiftçilerimiz zarar etmiyor." diyor, çiftçilerimiz katıla katıla gülüyor. Sayın Bakanımız "Saman ekin." diyor, çiftçilerimiz yine kahkahayla gülüyor. Hiç olmazsa şunu... Başka şeyler söylese iyi de mesela "Ben Girit'ten zeytinyağı alıyorum, sabah kahvaltısında afiyetle yiyorum." diyor, vatandaş yine gülüyor. Hiç olmazsa destek olarak, katkı olarak güldüremediği çiftçimizi, vatandaşımızı, hele hele gençlerimizi... "Toprağı eşeleyin." diyor, Allah Allah "toprağı eşelemek" nasıl bir kelime, onlar da gülüyor, bunları güzel yapıyor.

Ben bunlara çok girmeyeceğim, zaman dar, sadece Sayın Bakana birkaç şey soracağım: Sayın Bakanım, Gıda ve Tarım Örgütü FAO'ya Bakanlık merkezinde yer açtırdınız mı, izin verdiniz mi? Daha önce Sayın Mehdi Eker'den bu istenmiş, yapmamış. Yani yabancı bir kuruluşun Bakanlık merkezinde yer açmasına izin verdiniz mi? Çok önemli bir soru, buna cevap istiyorum.

İkincisi, Sayın Bakanım, meşhur Melen Barajı var, ihaleye verdiniz tekrar, 2020 Haziranında ihaleye verdiğiniz firma, Everest, hâlâ bir çivi çakmadı, neden acaba? Başka bir derdiniz mi var yani İstanbul susuz kalsın mı istiyorsunuz, yoksa bunu bu firmadan bir başkasına mı vermeyi düşünüyorsunuz? Ve şu ana kadar orada... Daha önce Yöntaş-Ece Turun yaptığı ve size yazdığı 20'den fazla yazı var -daha önce çatlamıştı biliyorsunuz o baraj- "Bu malzeme kullanılırsa çatlar, yapmayın." diye. Siz laf dinlemediniz, söz dinlemediniz -sizin bürokratlarınız ve şimdi onlar yönetici- devleti milyonlarca lira zarara uğrattınız. Bu konuda diyeceğiniz bir şey var mı?

Sayın Bakan, ormanları koruyamadınız, uçakları kiralayamadınız, zafiyetler yaşattınız, memleketi yaktınız ve milyarlarca lira zarar ettik. Küpeli hayvan projesini batırdınız, milyonlarca lira zarar ettik. Bakanlığın -bir de bilgi işlemci sayılırsınız- "web" sayfasını koruyamadınız, "hack"lendi, milyonlarca zarar ettik. Elektrikli traktör uydurdunuz, 100 milyon para harcadık hâlâ ortada maalesef elektrikli traktörümüz yok. Kaldı ki elektrikli traktörün pili bir saat gidiyor, maliyetinin 500 bin lira olduğu söyleniyor.

Şimdi, bütün bunlar sizin marifetleriniz. Başka marifetleriniz de var. Bakanlıkta bürokrat dayanmıyor maşallah; al-ver, al-ver, al-ver... Bakıyoruz danışmanlar yönetiyor. Şimdi, bu danışmanlarla ilgili sorular soruyorum; bir yıldır soruyorum, altı aydır soruyorum. Ya, Sayın Bakan, niye cevap vermiyorsun, Allah aşkına ya? Mesela şu soruya bir cevap ver: İzmir Çeşme Alaçatı'da ormanlık alanda ağaçlar kesilerek Bakanlığınıza ait helikopter pisti yapılmış mıdır? Eğer yapıldıysa söz konusu alan yakınlarında şahsınıza ait ya da ailenize ait mülk var mı? Bu kadar basit, niye cevap vermiyorsunuz? Yani Sayın Bakanım, vallahi, siz var ya şu devlete, şu millete, şu çiftçiye bugüne kadar milyarlarca lira zarar ettirdiniz, yazık ya, Allah'tan korkun ya! Siz bu Bakanlığı bırakın, bürokratlarınızla beraber bırakın, o Bakanlıkta kimse kalmasın, sadece devlet memurlarına bırakın, onlar burayı sizden iyi yönetir. Bunu niye söylüyorum? Gördüğüm gerçekleri söylüyorum.

Şimdi, daha burada o kadar şey var ki süre bitti, Genel Kurula saklıyorum Sayın Bakanım. Hazırlıklı ol çünkü orada sürem fazla olacak.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Bu, yanlışlarını düzeltmek için bugünden bir fırsat.

Teşekkür ediyorum.