| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Türk Akreditasyon Kurumu ç)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Türkiye Ulusal Ajansı) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 04 .11.2021 |
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim anlayışınız için.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; şimdi, bütün bu tartışmaların arasında, aynı zamanda, yaşanan sıkıntıların temel sebebinin içinden geçtiğimiz rejim olduğunu bir kere daha anlıyoruz. Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlar Sayın Bakanın toplantıya katılıp katılmamasını savunurlarken "Sayın Cumhurbaşkanı zaten seçilmiş tek kişi, başkası olsa da olur olmasa da olur." havasında bir konuşma yaptılar. Esasen, bu Anayasa'ya göre bu Bakanlar Kurulu yok hükmündedir çünkü bizim Anayasa'mıza göre, Anayasa'da yazılmayan ve görevi kanunlarla tarif edilmeyen hiçbir makam yoktur. Bu Anayasa'da, bir önceki Anayasa'da olan Başbakanlık Kabinesi kaldırıldıktan sonra yerine Cumhurbaşkanlığı Kabinesi konulmamıştır ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesinin görevleri kanunla da tarif edilmemiştir. Dolayısıyla, Sayın Bakanlar esasen Anayasa'ya göre yok hükmündedirler. Bu Anayasa'yı da biz getirmedik, bu Anayasa'yı Türkiye'nin gündemine getiren Cumhur İttifakı ve Türkiye'nin gündeminden geçti. Tabii, alelacele böyle işler yaparsanız Türkiye'yi dünya gözünde de ne yazık ki böyle küçük duruma düşürürsünüz.
Şimdi, şüphesiz, geçmişte de Başbakanlar, Cumhurbaşkanları da zaman zaman baş başa görüşmeler yapmıştır ama tabii, Sayın Bakanın söylediği devlet memuriyeti sıfatı ile Sayın Başkanımızın devlet memuriyeti sıfatları arasında bir fark vardır; birisi devletin hakikaten içinden gelir, Erhan Bey gibi, orada kademe kademe yükselir ve devletin birtakım sır ve geleneklerine vâkıf olur. Diğer memuriyet istisnai memuriyettir; danışmanlık sıfatıyla atanır, özel kalem müdürü yardımcılığı yaparsınız. Orada, devletin sırlarını...
(Uğultular)
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Hayır, ben, neyse... Anlatayım aradaki farkı da eski bir müsteşar olarak. Yani bu statüleri yerli yerine oturtmazsak bizim için sıkıntı olur.
Dolayısıyla, eski Başbakanlar bu tür görüşmeleri yaptıktan sonra Dışişleri Bakanı ya da müsteşarını çağırarak -ben Süleyman Bey'den biliyorum, Sayın Demirel'den, rahmetle analım- onları çağırarak tutanakları, konuşmaları aynen kayda geçirtip Dışişleri Bakanlığının arşivlerine göndermişlerdir, öyle çalışırdı ve Sayın...
(Uğultular)
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Oraya geleceğiz Sayın Bakanım.
Şimdi, bir başka mesele; yine, birlikte çalıştığı arkadaşlardan biliyorum, Sayın Demirel'e Dışişleri Bakanlığı konusunda danışman teklif edildiğinde "Benim danışmanım Dışişleri Bakanlığı Müsteşarıdır." demiştir. Yani Dışişleri bürokrasisinin baypas edildiği bir Türkiye'deyiz şu anda ve her kafadan... Ya, birden çok Dışişleri Bakanı var; saraydaki sözcüler dışişleri bakanı, siz öylesiniz, siz öylesiniz.
Şimdi, Sayın Bakanım, 2 defa böyle çok önemli ve Sayın Cumhurbaşkanı tarafından önceden açıklanmış bir baş başa görüşmede sizin olmamanızı -bu tarz itibarıyla- hem temsil ettiğiniz kurum açısından hem de şahsınız açısından, ben, doğrusu -üzüldüm- küçük düşürücü buldum, her an istifanızı da bekledim. Geçmiş siyasi gelenekten geldiğiniz için, bu geleneğin temsilcileri, bir yerden sonra, bu devlet geleneği bozulduğu için bu işe izin vermez diye düşündüm. Bu olmadı.
Şimdi, Sayın Biden'la görüşmede bir tercüman olabilir. Siz girseniz de tercüman olmalıydı, olabilirdi. Zaten devlet bürokrasisinde, bu tür toplantılara girmeden, en üst makamdaki kişi izin vermeden konuşulmaz. Yani Sayın Bakan o toplantıya girip de zırt diye araya girip fikir beyan edecek hâli yok ama devletin, Bakanından gizleyecek neyi olabilir? Ya da bir Cumhurbaşkanının, devletinden gizleyecek neyi olabilir? Asıl soru bu. Biz buraya geldiğimiz zaman, inşallah önümüzdeki seçimde iktidara geldiğimiz zaman, acaba biz bu tutanakları Dışişleri arşivlerinden mi isteyeceğiz, saray arşivinden mi isteyeceğiz, yoksa Amerikalıların arşivinden mi isteyeceğiz? Onu o zaman göreceğiz, şimdi bilmiyoruz, hep birlikte göreceğiz. Ama devlet yönetimi açısından, dış dünyaya karşı ciddiyetimiz açısından çok önemli.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son saniyeleriniz, bir bağlarsanız memnun olurum.
AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Son 10 büyükelçiler meselesi de Türkiye'yi bir defa daha ne yazık ki anında dünya liginde küçük düşürmüştür.
Sayın Bakanım, eninde sonunda gereğini yapacağınıza eminim.
Saygılar sunuyorum.