| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a) Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ç) Yükseköğretim Kalite Kurulu d) Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 02 .11.2021 |
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Millî eğitim, idareci, öğretmen, öğrenci, aile, hizmetli, okul kapasitesi, kütüphane, spor salonu, sosyal kültürel etkinliklerle bütüncül bir bakışla dikkate alındığında ne yazık ki sorunlu durumdadır.
Öğretmende "taşeron öğretmen" yaklaşımıyla oluşturulan yaklaşım sorunlar üretmektedir. Kadrolu, sözleşmeli, vekil, ücretli, geçici öğretmenlik öğretmenler arası ücret eşitsizliği yaratmıştır. Atanamayan öğretmenlerin kamuda memur olarak görev almalarıyla memur öğretmenler de oluşmuştur.
Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi (PIKTES) kapsamında Avrupa Birliği tarafından desteklenen bir proje mevcuttur. Burada görev yapan öğretmenler 657 şartlarında görev yapsa da Millî Eğitim öğretmen kadrosunda değildir, bu öğretmenlere de kadro verilmelidir.
En az 50 bin öğretmen ataması açık dikkate alınarak bir an önce yapılmalıdır.
Millî eğitimde, okul hizmetlerinde kadrolu hizmetli çalıştırılmalıdır. Her haziranda 32 bin daimî kadrolu hizmetlinin işten çıkarılıp iki ay işsiz bırakılması yanlış bir uygulamadır. Sürekli çalışan kadrosuna işçiler alınmalıdır. Toplum Yararına Programlarla İŞKUR her yıl eleman alıp işten çıkarılma da sona erdirilmeli, tamamına kadro verilmelidir. Bazı okullarda aile birliği, ücretli çalışan bulmak durumunda kalmaktadır.
Hizmetli okulda her konuda çok önemlidir. Bazı okullardan madde bağımlılığıyla ilgili şikâyetler almaktayız. Ne yazık ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde madde bağımlılığı yaşı düşmüş, bu konuda bazı okullarda sorunlar mevcuttur. İdareci, öğretmen, güvenlik görevlileri kadar hizmetli de bu bağlamda çok önemlidir. Sürekli kadrolu hizmetli olması Millî Eğitim için bu nedenle dahi şarttır. Çalışan kendisini sisteme ait hissetmelidir. Okul bahçeleri dahi bakımsızlıktan dökülmektedir.
Sayın Bakan, özel rehabilitasyon merkezleri ve usta öğretici olarak çalışanların da 657 şartlarında görev yapmalarına rağmen öğretmen sayılmadığı bir gerçektir. Bu görevliler de öğretmen kimliğine ermelidir.
Tüm öğretmenlerin ekonomik buhranın etkileri altında olduğu da bir gerçektir. Biraz evvel sunumunuzda söylediğiniz ücret artık yoksulluk sınırının da altındadır. Öğretmenlerin ücretleri iyileştirilmeli, özlük haklarıyla ilgili beklentileri karşılanmalı, 3600 ek gösterge bir an önce çıkarılmalıdır.
18.201 köyümüzün kaçında okulun kapandığını sormamıza rağmen söylemiyorsunuz. Bu çünkü önemlidir, kırsalda boşalma okulların yokluğu nedeniyle artmaktadır; bunu bilmemiz gerekli çünkü köy çocuklarının taşımalı eğitimle eğitim almaları onların okulla bütünleşmelerinde sorun yaratmaktadır. Yemekten taşımalı eğitime, okul aile birliğine kadar sıkıntılar mevcuttur. Daha önceki bakanlar taşımalı eğitimi geriye çekeceklerini söylemişlerdi ama hâlihazırda 1 milyon 300 bin öğrenci taşımalı eğitim almaktadır.
Acı bir şey, gittiğim yerlerde gözlerimle şahit olduğum için söyleyeyim, çoğu köyde okullar -ne yazık ki- boş olmanın dışında, yıkılmaya başlamıştır yani o okulların bir muhtarlığa verilip onarımının sağlanıp oranın faydalı kılınması yerine yıkılma süreci başlamıştır.
Bunun yanı sıra, Sayın YÖK Başkanı, üniversitelerle ilgili bir konuda dikkatinizi çekmek isterim, Niğde Üniversitesi de bu konuda somut bir örnektir. Bazı üniversitelerin bölümlerine öğrenci başvurusu olmamıştır çünkü bu bölümlerden mezun olan kişiler yaşamda kendilerine bu konuda bir karşılık gelmediğini gördükçe okulların bu bölümlerine başvurmamaları düşündürücüdür, üzücüdür. Öğretim görevlisi var ama öğrenci oraya gittiği zaman bir fayda göremeyeceğini düşünüyor çünkü bu bağlamda 2 milyona yakın üniversite öğrencisi işsizdir.
Eğitimin kalitesi yönünden sorunlar derinleşmektedir. Kimi konuda öğrenciye alacağı bilgiden fazlası yüklenmekte, kimi konuda eksiklikler vardır. Özellikle, matematik konusunda meslek liseleri dâhil çoğu okulda önemli sıkıntı bulunmaktadır. Eğitimin kalitesi geçmişe göre düşmüştür.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Gürer, son cümlelerinizi alayım.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Son cümleyi de söyleyeyim.
YÖK olarak 2018 öncesinde getirilen öğrenci affıyla ilgili bugüne kadar yeni bir öğrenci affı getirilmemiştir. Bu konuda yoğun talep vardır, 650 bine yakın öğrenciye, bir nedenle üniversiteyle ilişkisi kesilmiş öğrenciye af getirilmelidir diyor, teşekkür ediyorum Başkanım.