KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ederim Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin tümü üzerinde grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

2022 yılı merkezî yönetim bütçesinde bütçe giderleri 1 trilyon 750 milyar 950 milyon TL, bütçe geliri 1 trilyon 472 milyar 583 milyon TL. Şimdi, bütçe açığı 278 milyar 374 milyon TL. 2020 yılında bütçe açığınız 175 milyardı, 2021 yılı 230, 2022 yılı hedefiniz de 278 milyar. Hâlbuki daha iktidara geldiğiniz ilk günden beri hep denk bütçeyi savundunuz, bütçenin denkliğinden bahsettiniz, gelir gider dengesini sıfıra indireceğinizi söylediniz ama maalesef son üç yılda bu makas her geçen gün açılıyor. Bunun Anadolu'daki karşılığı, iki yakanız bir türlü bir araya gelmiyor. Çünkü topladığınız vergiler... Vergiler konusunda önce adil olunması lazım yani vergide çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır ama 2021 gelir vergisinden beklenen tahsilat 204 milyar, yani bu da yaklaşık bütçenin yüzde 28,3'üne tekabül ediyor, dolaylı vergilerin oranı da 71,7'lere kadar çıktı. Bu oran, OECD ülkelerinde yüzde 30-40'ı geçmiyor. Yani dolaylı vergiler üzerinden değil, gerçek manada vergi beyanında bulunan esnaf üzerinden bu vergilerin tahsil edilmesi lazım. Kaldı ki bugün, yaklaşık 6 milyon civarında vergi mükellefimiz de son dönemde bu son çıkan yasadan istifade etmek üzere müracaat etmiş bulunuyor. Yani 11 milyon mükelleften 5 milyonu bile bunu ödemekte zorluklar yaşıyor. Hatta bazen şunu da öneriyoruz: KDV alacağı olan mükellefler var, diyorlar ki "Hiç olmazsa bizim bu KDV alacağımızı SSK borçlarımıza sayın, inceleme süreleriniz böyle çok uzun sürüyor. İkisi de devletin kurumu; bu alacağımızı, KDV alacaklarımızı hiç olmazsa SSK borçlarına, vergi borçlarına sayarsanız bir miktar daha bu piyasayı rahatlatmış olursunuz."

Tabii, dolaylı vergiler deyince yine, işte, trafik cezaları dâhil oradan 11 milyar, alkollü içeceklerden 26 milyar, tütün mamullerinden 70,6 milyar; doğal gaz faturaları zaten vergi tahsil makbuzlarına döndü, elektrik faturaları yine aynı şekilde vergi tahsil makbuzları gibi 80 milyonun ensesinde. Yani neredeyse selam verenden vergi alacaksınız.

Tabii, özellikle bu hazine garantili projelerinize yapılan yatırımlarla beraber gerçek manada yatırım yapacak bütçeniz de doğal olarak oluşmuyor. Örnek vermek gerekirse Karayollarının garanti kapsamında ödemeleri, bütçesinin yaklaşık yüzde 45 ile 47'sine isabet etmektedir. Yani ayırdığınız her paranın 1 lirası garantilere gidiyor, 1 lirasıyla da yatırım yapmaya çalışıyorsunuz. Bugün özellikle kara yolları müteahhitlerine şöyle bir baktığımız zaman, hepsi maalesef belli sıkıntılar yaşıyorlar. Bunu düzeltmek yani bu ödeneklerle de bu projeleri başarmanız mümkün değil.

Yine, faize karşı olduğunuzu söylüyorsunuz ama -bütçedeki en yüksek rakamlardan biri- 240 milyar bu dönemde faize bütçe ayırdınız. İşte, enflasyon rakamlarınız, işsizlik rakamlarınız, verdiğiniz hedefler var. Özellikle özel sektör doğal olarak sizin verdiğiniz hedefler çerçevesinde kendisine göre bir yön belirliyor. Verdiğiniz hedefler tutmadığı yani devletin verdiği hedefler tutmadığı takdirde özel sektörün bu konuda başarılı olması beklenemez. Neticede siz bir yol çizeceksiniz, o yol üzerinden de özel sektör gidecek.

Mesela, özellikle, yatırım amaçlı düşündüğünüz zaman Türkiye'deki yatırımların önemli bir kısmı zaten dışarıdan ithalatla yapılan yatırımlardır. Bizim zaten, daha çok ihracatımızda da bunu görürsünüz, ihracat rakamlarımızın önemli bir kısmı yine ithalata dayalıdır. Aslında ihracat rakamları artıyor ama miktar bazında bir artış yok, emtia fiyatlarının artışından kaynaklanan rakamlarla, işte, 212-215 milyarlardan bahsediyoruz ama birim miktar bazında baktığınız zaman o rakamlarda da ciddi artış olmadığını görüyoruz. Neticede uluslararası arenada yatırımcılar kredi aradığı zaman, yatırım yapmak amacıyla kredi arayışına girdiği zaman ülkenin içinde bulunduğu riskler dolayısıyla rakamlar oldukça yüksek. Kaldı ki iç piyasadan bu yatırım bedellerini karşılamaya kalksa, bugünkü faizlerle 18'ler, 20'lerle Türkiye'de yatırım yapmak zor. Eğer siz, üretimi desteklemeyecekseniz... Yani bu bütçede bu sene yatırıma ayırdığınız rakam net değil. Ne kadar istihdam sağlayacaksınız? Ne kadar, hangi sektöre yatırım yapacaksınız? Mesela tarım sektörüyle ilgili bir yatırım hedefiniz var mı? Ben size söyleyeyim, Samsun'dan örnek vereyim. Desteklerle beraber Giresun yağlısı yaklaşık 30 lira, Samsun bölgesinde de 27 lira ama şu an fındık fiyatları 23-24 liralar mertebesinde yani açıkladığınız fiyatın bile altında. Yine, Karadeniz'de çay fiyatını yaklaşık 4 lira açıkladınız, maalesef, bugün özel sektör 2,8 liraya bu rakamları veriyor. Aynı şekilde, çeltiği 5 lira açıkladınız, oluşan fiyatlar 3,8-4 liralar civarında. Yani bütün girdi maliyetlerindeki yükselişe rağmen gübrenin fiyatı belli, yemin fiyatı belli, mazotun fiyatı belli. Girdiler yüksek olmasına rağmen bu sektörde geçen yılki fiyatları daha yakalayamadık.

Peki, siz, bugün çiftçinin yanında olmayıp da ne zaman çiftçinin yanında olacaksınız, ben bunu merak ediyorum. Bugün desteklemediğiniz takdirde... Bakın, bugün bizim çiftçide yaş ortalaması artıyor, 55'li yaşlara geldi, ekilebilir alan yüzde 5, yüzde 10 daraldı yani insanlar ha bire göç ediyor, gidenler de geri gelmeyecek, ben sizi buradan uyarıyorum. Dolayısıyla bu destekleri verme mecburiyetiniz var, bugün savunma sanayisi ne kadar stratejikse şüphesiz gıda sanayisi de tarım sanayisi de o kadar stratejiktir ve de desteklenmelidir.

Buna paralel, özellikle Türkiye'nin en büyük 10 ovasından 1 tanesi Samsun'da; Bafra, Çarşamba, Terme Ovalarında tarım yapılıyor. Her yağmur yağdığında yüreğimiz ağzımızda. Terme'nin rakımı deniz seviyesinden daha düşük. Bir Salıpazarı Barajı'nı yapamadınız gitti. Salıpazarı Barajı'nı yapamadığınız sürece oradaki sel felaketlerinin önüne geçmek mümkün değil yani belli bir rakamın üzerinde, işte, metrekareye 100-150 kilogram yağış düştüğü andan itibaren bizim orada tereddütsüz şemsiyeyi al yola çık, sanayi dâhil, tarım alanları dâhil suyun altında. Dolayısıyla yangında ilk kurtarılacaklar gibi şu müteahhide değil de bu işe emek verenlere el atın. Hiç olmazsa şu Salıpazarı Barajı'na bu sene gerekli yatırımı ayırın, bitsin diye bekliyoruz.

Yine, sanayi altyapısı, demir yolu yani... Cumhuriyet Dönemi'nde yedi yılda yapılan Samsun-Sivas demir yolu bir türlü devreye alınamadı, bugünlerde alınmasını bekliyoruz yani artık -iki üç sefer zaten açtınız- bir an önce açılsın. Yine, Samsun-Hopa demir yolu... "Projelendirme yaptık." diyorsunuz, onunla ilgili bir gelişme yok. Ankara-Samsun demir yoluyla ilgili ortada bir şey yok. Biz, dolayısıyla bu demir yoluyla ilgili projelerin de bir an önce devreye alınmasını bekliyoruz, bir an önce bunlarla ilgili yatırımın da gerçekleşmesini istiyoruz.

Hep hedefler koydunuz, dediniz ki: "Cumhuriyetin 100'üncü yılında ilk 10 ekonomide olacağız." Bırakın ilk 10'u, geldiğinizde 17'ydi, bugün 21'e düşmüşüz. "Kişi başı millî gelir 25 bin dolar." dediniz, bugün 8.500 dolarlar civarında. Şimdi ben bakıyorum, iktidar milletvekili arkadaşlarımız bizim gibi mazeretleri söylüyor. Bakınız arkadaşlar, bulunduğunuz makam mazeret üretme makamı değil, siz çözüm bulmak üzere.... İşte, Sayın Cumhurbaşkanımız da çıktığı kürsüde dedi ki: "Bu kardeşinizi seçin, dolarla kurla işsizlikle nasıl mücadele edileceğini gösterelim." Gün bugün, meydan da bu meydan, lütfen, gösterin de millet biraz rahat etsin. Buradan bir kez daha sizi uyarıyoruz: Bu ülke bunu hak etmiyor, hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz. Askerliğini yapan arkadaşların girdiklerinde muhakkak ilk gördüğü veciz sözlerden biri budur. Onun için, çözüm odaklı çalışın... Bu ülkenin menfaatleri için, bu ülkenin bir adım ileriye gitmesi için çözüm odaklı her türlü katkıya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz; yeter ki adım atın, yeter ki ortaya koyduğunuz işsizlik rakamlarında, diğer rakamlarda bir tutarlılık olsun.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

Toparlarsanız son bir cümleyle...

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum, toparlıyorum Başkanım.

Yani asgari ücretin bu ülkede ortalama ücret olduğu bir dönemi yaşıyoruz.

Yine, özellikle "Suriyeli, Iraklı, işte, istihdam... Bunlar olmazsa bu ülkenin ekonomisi bir adım ileri..." diyenlere söylüyorum: O zaman biz bu ülkeyi boşaltalım, bütün herkes gelsin ülkenin ekonomisine katkı koysun. Bunu benimsemediğimizi de bir kez daha ifade ediyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Yaşar, son cümlenizi alalım.

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bu bütçemizin devletimize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.