KOMİSYON KONUŞMASI

HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; ben de hem yasayla ilgili hem de Sayın Susam'ın ifadeleriyle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Şimdi, Parlamento ve bizim komisyonlarımız yasama görevinin icra edildiği yerlerdir. Ancak elbette bu yasama görevini yaparken değerli milletvekilleri siyasi görüşlerini de açıkça ifade edebilirler. Ancak, Parlamentoda özellikle diktatörlükle grubumuzu, bizleri suçlamasını ben şahsen çok üzülerek karşıladım. Çünkü yaklaşık dört yıldır bu Komisyonda müşterek birçoğuna katıldığınız, birçoğuna katılmadığınız yasalar çıkardık. Ve gerek destek vererek gerek muhalefet ederek birçok yasa çalışmasına katkıda bulundu muhalefet. Ama bugün, Parlamentoda üzücü olarak iki gün önce yaşadığımız olaylarda -düşüncesini alarak- sanki suçlu iktidarmış gibi ifadelerle yola çıkarak bir düşünce baskısı kurmaya çalışmayı da doğru bulmam. Ben Parlamentoda izlediğim şey şu ki: Hiçbir zaman bizim grubumuz bir olayın asla başlatıcısı olmamıştır. Biraz evvel Sayın Erdoğan da ifade etti. Parlamentoda kürsüyü işgal eden kim? "Biz bu yasayı çıkartmayız." diyenler kim? Bu yasayı çıkartmamak için ancak iktidar olmanız gerekir. Halkın iradesine saygı duymanız gerekir. Şunu anlarım: Siz muhalefet edersiniz ve bizim yaptığımız yasaların yanlış olduğunu ifade edebilirsiniz. Bunu da gider, milletimize, halkımıza anlatırsınız. Halk, bizim yanlış yaptığımıza karar verirse sizi iktidara getirir. Ama, halkın iradesinden umudunu yitirmişse farklı yollara başvurma yolu aramaya başlar insanlar.

Yani, şimdi, sandığa gitmeye dört ay kalmışken biz ortalığı yakacağız, yıkacağız veya sokağa çıkacağız diye tahrik etmek demokrasilerde olağan olaylar değildir. Elbette insanları protesto etme vatandaşın hakkı vardır. Muhalefetin de muhalefet etme hakkı vardır. Ama bu muhalefet etme hakkı benim yasa yapma gücümü milletvekili olarak engelleme değildir. Eğer iktidar kendi gücünü, erkini kullanmak için ve icraatını yapabilmek için her alanda istediği yasaları çıkarabilir. Ancak, siz bu yasaların Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ederseniz -birçok yasada gittiniz- Anayasa Mahkemesine gidebilirsiniz, seçimlerde halka gidip bizi halka şikâyet edebilirsiniz. Bu en demokratik ve demokrasilerde olması gereken hâl. Ama olayları başlatıp farklı yollara başvurup ondan sonra da "AK PARTİ grubu terör estiriyor." demek doğru değil.

Bunu özellikle tavır ve söylem olarak da Sayın Susam'a yakıştıramadım çünkü Sayın Susam'ı sadece Milletvekilliğinden değil daha evvel aynı alanda görev yaptığımız meslek odaları camiasından da tanıyan birisiyim. Yani biraz daha mülayim olabilirsiniz, biraz daha yumuşak olabilirsiniz, elbette düşüncelerinizi ifade edeceksiniz. Hiç kimse bu düşüncesini ifade etmeye engelleyemez, hiç kimse de sizin Milletvekilliğinizi yok sayamaz çünkü halkın iradesiyle seçilip gelmiş bir Milletvekilisiniz. Biz bu anlamda birbirimize, -hepimiz iktidar ve muhalefet olarak- milletvekilliğimize saygı duymak mecburiyetindeyiz. Eğer biz birbirimize saygıyı göstermezsek toplum milletvekillerine saygı göstermez.

Bunları ifade ettikten sonra yasayla ilgili çalışmaları... Şimdi, Bakanlık ve Hükûmetimiz bir çalışma yaparak bu işin, konunun aciliyetine binaen bu yasa tasarısını getirdi, kanun teklifleriyle beraber birleştirerek görüşeceğiz. Ancak "Seçime dört ay kala Hükûmet tasarı getirdi." diye eleştirmeyi de doğru bulmuyorum. Bir bakan, bir hükûmet, Başbakan son gününe kadar her türlü yasama faaliyetini yapabilir, icraatlarını gerçekleştirebilir. Eğer ülkenin ihtiyaçları varsa bu yerine getirilir. Siz diyorsunuz ki: "7 Haziranda biz iktidar olacağız." Gelir, değiştirirsiniz ama elbette hayal gücünüzü biraz daha geliştirmeniz gerekiyor çünkü bu söylem ve ifadelerle bu millet sandığa gittiği zaman bizim yaptığımız icraatları yerinden görüyor ve oy veriyor. Şu anda da yapılan anketler de ortaya gösteriyor ki zaten partinizde çok fazla bir gelişme yok. Biz ümit ederiz, arzu ederiz ki karşımızda güçlü, bize uyarılarda bulunan, her alanda doğruyu gösteren bir muhalefetin olması bizim de arzumuzdur. Ama şimdi, peşinen hüküm verip millet iradesine ipotek koymayı düşünüyorsanız, bu yanlış. Yani biz iktidara geleceğiz diye. Sandığa bir gidelim, sandığın verdiği neticeye biz saygı duyarız. Geçmişte de saygı duyduk, bundan sonra da saygı duyacağız. Biz bu yasayı yapacağız, istişare edeceğiz ama siz de 7 Haziranda iktidar olursanız, gelir, bu yasayı değiştirirsiniz veya biz bu yasayı yaptık, halka gidip bunun yanlışlığını anlatabilirsiniz, sizin elinizde malzeme olur. Ama, kavga hiçbir zaman seçimde, millet iradesinde malzeme olmamıştır. Bu milletin feraseti vardır ve her zaman doğruyu görür çünkü milletin bugüne kadar ferasetle hareket ettiğini her zaman gördük. Onun için inşallah bu çalışmaları daha suhuletle, aklıselimle, kavgaya gitmeden yapmayı arzu ettiğimi ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.