| Komisyon Adı | : | (10 / 4413, 4430, 4431, 4432, 4433, 4434, 4435, 4436, 4437, 4438) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | Marmara Denizi Bilim ve Teknik Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile Kurul Üyeleri Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Prof. Dr. Mustafa Sarı, Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar ve Prof. Dr. Bülent Keskinler tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .08.2021 |
HASAN KALYONCU (İzmir) - Önce şu şeyi sorayım da diğer hocalarımızın da cevaplaması gereken bir şey yani bütün hocalar...
BAŞKAN MUSTAFA DEMİR - Hasan Hocam hidrobiyolog, profesör.
HASAN KALYONCU (İzmir) - Şimdi, öncelikle, sunumlarımız için teşekkür ediyorum.
Yapılacak olan planlamalar çok güzel, yapılacak olan çalışmalar çok güzel fakat bu çalışmalar, yani arazisi bir yıl sürse sonuçlarıyla beraber neredeyse iki üç yılı bulacak yani en iyi ihtimalle.
Şimdi, bu müsilaj, Melek Hocam müsilajın oluşumuyla ilgili 2 tane organizmadan çıkış görüntülerini verdiniz şeyde, yanlış hatırlamıyorsam. Şimdi, bugün müsilaj oluşumu yok, temizleme çalışmaları yapıldı, dipte müsilaj var, bugün yok. Fakat bütün herkes söylerken şunu söylüyor: İklim değişimi kaynaklı deniz suyu sıcaklıklarındaki anomaliler, bunlar düzeldi mi; düzelmediyse olması gerekiyor, hâlâ devam etmesi gerekiyor.
İkincisi: Evsel, endüstriyel atıklar vesaire; onlarda değişim var mı? Hayır, onu hiç bilmiyoruz çünkü hiçbir konuşmacı onunla ilgili bilgi vermedi. Peki, durağanlıkta bir değişim var mı? Onda da bir değişim olması lazım.
Şimdi, bir olay gerçekleştiğinde, müsilaj oluşumu başladığında bir şeylerin değişiyor olması gerekiyor. Öncesinde fizikokimyasal sonuçlar var mı? Bütün herkes "Azot fosfor artışı, azot fosfor artışı..." Çevre Bakan Yardımcısı burada ODTÜ'den aldığı bir veriyi söyledi, "Otuz yıldır ortalama değerler aynı." diyor. Eğer ortalama değerler aynıysa bunu değiştiren, tetikleyen bir mekanizma olması gerekiyor. Bu mekanizma organizmaların üreme sürelerinin uzaması mı? Sıcaklık artışıyla beraber bu değişimden mi kaynaklanıyor? Yani fizikokimyasal verilerle ilgili... Mesela sıcaklık değişimini verdiler, akımlarla ilgili değişim verildi fakat fizikokimyasal analizler yok mu? Yani müsilaj öncesinde, müsilaj sonrasında fizikokimyasal analizler yok mu? Olurken örnek alınmış olması lazım, sonrasında örnek alınmış olması lazım. Üçünü karşılaştırdığınız zaman orada hangisi arttı, biz bunu bilebiliriz. Bu olayı tetikleyen de odur. Eğer orada bir değişim yoksa ya sıcaklıklardaki değişim farklılaştı ya durağanlık ortadan kalktı; ya, bu üçü arasında bir durum. Ayrıca, fitoplanktonik açıdan baktığınız zaman, tür çeşitliliği öncesinde neydi, olurken hangi organizmalar baskındı, sonrasında bu baskınlık ortadan kalktı mı yani değişti mi? Yani o müsilajı meydana getiren organizmalar aşırı çoğaldıysa... Ki müsilajın içerisinde o salgı diyelim 1 gramsa etrafını toplayarak onu 10 grama da çıkarabiliyor, içerisinde farklı algler analizlere göre... Hatta bir çalışma okudum, sinek kanadı bile müsilajın içerisinde toplanmış, var yani etrafı da tutuyor, genişliyor büyüyor.
Şimdi, bunun niye olduğunu tespit etmemiz gerekiyor, çözebilmemiz için önce hangi parametrenin burada etkin olduğunu bilmemiz gerekiyor. Mesela, Melek Hocam, tane baskın tür verdiniz yüzde 36-39 civarında olan. Bu türler sürekli baskın mı burada, bu dönemde mi baskın? Bunların içerisinde istilacı türler var mı? Yani ortamda hepsi normal, bizim yerli türlerimiz mi, yoksa istilacı türler de var mı orada? İstilacı türler açısından... Hepsi birbirine bağlı olduğu için, işte soruyu tek tek soramıyoruz.
Hasan Hocama, Sayın Başkana soracağım şeyler de var. Yani programların hepsinde, araştırma planlarının hepsinde, anlattıklarında istilacı türlerle ilgili hiçbir çalışma yok; yani onunla ilgili bir proje çalışması yok "İstilacı var mı yok mu?" babından gelecek olan. Ya, bu çalışmayı yaparsanız, aslında yaparken sadece bugünlük değil, gelecekteki değişimleri de öngörerek bu çalışma çerçevesinde bunları ayarlamamız gerekiyor. Mesela buharlaşma hızı çok yükseldi; Karadeniz'in tuzluluk oranlarında değişim var mı? Mesela bugün müsilaj oldu, on sene sonra bu değişim nasıl etkileyecek? Karadeniz'in tuzluluk seviyeleri değişti mi, değişecek mi? Bunlar eğer değişirse, mesela hava sıcaklıkları Marmara ile Karadeniz'in eşitlenirse tuz oranı değişimleri akışları nasıl etkileyecek? Yani daha büyük bir problem ortaya çıkacak. Belki de Kanal İstanbul'un yapılması akışları, daha da şeyi rahatlatabilecek.
Ayrıca, Hocamın, Sayın Başkanın sorduğu soru Karadeniz'in kirliliği. Karadeniz'e sadece Tuna'dan gelenler değil ki Karadeniz kıyısındaki şehirlerin hemen hemen hepsi derin deniz deşarjı yapıyorlar, sadece partikül arıtıp öyle veriyorlar, yani arıtıma uğratmadan veriyorlar. Karadeniz'in kirlenmesi Marmara'nın kirlenmesi demek; bununla ilgili uluslararası düzeyde -daha önce de bunu söyledik- bir çalışma, işbirliği gerekiyor. Yani bunların hepsini...
Birçok sorum var, şimdilik burada bırakayım, devam edeceğim çünkü sorulara.
Sayın Başkanım şimdilik -soru çok var- devam edelim.