| Komisyon Adı | : | (10 / 34, 55, 679, 801, 904, 1091, 1092, 1093, 1094, 1095, 1096, 1097, 1098, 1099, 1100, 1101, 1102, 1103, 1104, 1105, 1106, 1107) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .03.2015 |
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - İşte, onun için Başkanım, benim biraz şeyim oydu, mesele yani. "Toplamda bir değerlendirme" derken belki de kendi aramızda yani bu tarım alanı, tarım işçiliği, gıda politikaları benzeri, burada böyle bir tartışma ya da böyle bir söyleşi kendi içimizde yürütüp onun üzerinden belki de raporumuza etkili olurdu. Yoksa tek tek baktığımızda, yani ulaşım, beslenme konusu, böyle şeyler önerilecek ama bunlar zaten hep konuşulagelen şeyler. Yani bizim belki de bu kadar iyi bir çalışma, önümüze sunulmuş bu kadar birikim, benzeri şeyler, oradan hakikaten değiştirici yani bundan sonraki sürece etkili olacak bir rapor çıkartacaksak daha çok biraz bunların nedenlerini, niçinlerini sorgulayan bir şeyimizin olması gerekir.
ÖNDER MATLI (Bursa) - Aslında fark etmiyor Ağabey, yani öyle de böyle de tartışıyoruz.
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Yani "Biraz daha özen, biraz daha dikkat, biraz daha sıkı denetim." demekle bu iş şey olmuyor yani onun için. Yani mesela benim gördüğüm temel bir şey: Meseleye biz valilik ve idari bir yönetsel sorun olarak mı bakacağız? Ki, raporda çözüm önerileri biraz o çerçevede, yoksa bir çalışma hayatı boyutuyla mı? İşçi-işveren hukuku, benzeri türde ve buna uygun... Hani diyelim ki "Bir tarafta İçişleri Bakanlığı ve onun aygıtı mı bu işlere bakacak, kolaçan edecek yoksa Çalışma Bakanlığı mı?" gibi. Yani temelde böyle yaklaşımları belki biraz teati edersek onlar bu çözüm önerilerine de o denli yansır. Yoksa bunlar tabii ki olacak, yani şurada "Şu olmasın." diyeceğimiz bir şey yok, belki de vardır tek tük de ama daha çok böyle toplamda yani bu meseleyi biz nereye koyuyoruz, yani mevsimlik tarım işçiliğini? Mevcut durumu saptamanın ötesinde bu sorunlar niye yaşanmış yani ve oradan -kelimenin anlamıyla- radikal bir şey bulacaksak bunları öncelikle bir işçi yerine koyup işçi muamelesi yapmak, işçinin ihtiyaçları çerçevesinde yanıt vermek gerekir.
BAŞKAN - Yani "Bu işin ön sözü olmalı." diyorsunuz.
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Ön sözü gibi tabii, ülkemizdeki bu ihtiyaçlar, dinlediğimiz insanların bize verdiği mesaj...
ÖNDER MATLI (Bursa) - Ağabey, Başkan ne diyor? Ön söz. Ön söz veyahut da son söz yani bunu son söz olarak da söyleyebiliriz.
ABDULLAH LEVENT TÜZEL (İstanbul) - Tamam, peki.