KOMİSYON KONUŞMASI

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Tabii, 2017'yle ilgili bulgularda da söylemiştim, bankaların muhakkak şeffaf olması, şeffaflık ilkelerine riayet etmesi konusunu. Bugün Merkez Bankası gibi kamu bankalarının da Ziraat Bankasının da Halk Bankasının da Vakıflar Bankasının da bütün yaptığı bu iş ve işlemlerde muhakkak şeffaf olması lazım. Ama gerek bu Cayman Adaları gerekse 916 milyon liralık Demirören grubu da dâhil, sanki hükûmet bir şirket -biz de zaten hep buna itiraz ediyoruz- kamu bankaları da şirketin finans kurumu. "Cayman Adaları'nda bu operasyonu yapalım, basında bu operasyonu yapalım. Bununla ilgili de şu, şu, şu işlemleri yapın." gibi bir kanaat oluşuyor.

Şimdi, şirketleri kurtarmak yani o gün belki... Bundan önceki toplantıda sizden önceki Sayın Genel Müdür Turkcell'le ilgili hadiseyi anlatmıştı, yani "Yabancıların eline geçiyordu, biz de böyle bir operasyon yaptık." gibi. Yani buradaki temel mesele şu: Bankalar şeffaf olmalı, bankalar operasyon aracı kesinlikle olmamalı. Tabii, Kuzey Irak'ta, Suriye'de petrol oyunları, işte şirketlerin hisseleri, devri... Yani bir bankasınız, muhakkak tarım alanlarının dışında farklı sektörlerde de krediler veriyorsunuz ama Ziraat Bankasının Cayman Adaları'yla anılması bile uluslararası arenada muhakkak... Yani şu operasyonlar sizi uluslararası arenada aşağıya çeker, yukarıya doğru götürmez. İnanın, ben, sizin büyüklüğünüzle mukayese ettiğiniz zaman, kayıplarınızın elde ettiklerinizden daha fazla olduğu kanaatindeyim.

Tabii, şirketler kurtarılmalı mı? Kurtarılmalı ama nasıl kurtarılmalı? İşte, mesela, bir Keskinoğlu örneğiniz var. Tavukçuluk sektörü batıyordu. Dünyanın her yerinde, batmak üzere olan ve eğer bir destek olduğunda bu şirketlerin iş, istihdam ve çalışmaya devam edebileceği kanaati oluşursa bunu banka kendisi veya o kuruma kredi veren diğer kreditörlerle beraber oturur, bir yapı oluşturur, bu yapı üzerinden sistemi çalıştırmaya gayret eder. Bu da memleketimiz açısından önemlidir, yapılmalıdır çünkü Türkiye'deki en büyük sorunlardan biri de iş ve istihdam.

Tabii, bu petrol oyunları devam ediyor. Ben söyleyeyim, şu an Kuzey Irak'tan sadece ve sadece 1 tane şirketin bitüm ithal etme hakkı var. Eğer bir işi bir kişi yapıyorsa, bir kişiye bu hak tanınıyorsa bilin ki burada farklı şeyler vardır. Onun için, bunlar son dönemde çok alışkın olduğumuz hadiseler. Benim önerim, kesinlikle bankanın şeffaf olması, bu tür organizasyonların içerisinde olmaması. Bu kim olursa olsun, bugün iktidar A partisidir, yarın B partisidir ama özellikle Merkez Bankası, Vakıflar Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bankası, bunlar devleti temsil eden kuruluşlar, bu tür -halk deyimiyle- alengirli işlerin içerisinde olması otomatikman her alanda sizi aşağı çeker. Ümit ediyorum ki -2017 ve 2018'i konuşuyoruz- 2020'de, 2021'de, 2022'de bu tür organizasyonların içerisinde Ziraat Bankası olmamıştır diye düşünüyorum.

Teşekkür ediyorum Başkanım, sağ olun.