HASAN KALYONCU (İzmir) - Sunumunuz için teşekkür ediyorum.

Evet, TARSİM'i güzel anladık fakat Sayın Vekilimin dediğine ben de katılıyorum. Biraz daha bu iklim değişikliği neleri etkileyecek... Mesela, benim merak ettiğim sorular var. Şimdi, birincisi, Trabzon'da fındık üreticilerinin karşılaştığı bir böcek, bu sizin sigorta kapsamında yok. O zaman TARSİM gelebilecek durumları öngörememiş. Diyelim ki hastalıkları saydınız, farklı bir hastalık geldi, TARSİM bunu kapsamıyor ve ayrıca büyük bir tehdit olarak önümüzde duran çekirge istilaları var, bu, Anadolu'ya doğru yavaş yavaş gelmeye başladı. Şimdi, vatandaşın tarlasını çekirge istila edip ürünleri harap ederse siz bu vatandaşı sigorta kapsamına almıyorsunuz, bunlar önemli. Şimdi, TARSİM'in şunu öngörmesi gerekmiyor mu? Yani iklim değişikliğine bağlı olarak komşulardan bize gelecek istilacı tür olarak kabul edilecek bir zararlının -bunun adının ne olduğu da önemli değil- istilacı tür olduğuna karar verildiğinde TARSİM ödeme yapabilir yani bu, Ahmet'tir, Mehmet'tir, hangi organizma olduğu da önemli değil aslında. TARSİM böyle bir şey getirebilir; eğer istilacı türlerin verdiği bir zararsa, bu da ziraat mühendisleri tarafından tespit edildiyse vatandaşa ödeme yapılabilir, çok basit, genel bir tabirle bunu halledebiliriz.

Yine, hastalıklar açısından, Anadolu'da var olan yani ülkemizde var olan bu hayvan ve bitki hastalıkları için sigorta kapsamına almışsınız fakat bunun haricinde, mesela, bizde olduğu gibi bir salgın gelirse, Covid-19 gibi bir şey gelir de hayvanları telef ederse gene sigorta kapsamında. Veya bitkiler için aynı durum söz konusu; bu da öngörüleriniz arasında yok. İklim değişikliği zaten bunları öngörüyor.

Şimdi, bunun bir başka yanı da var. Mesela, yine iklim değişikliğiyle beraber böcek faunası yer değiştiriyor; herkes kendi yaşayabileceği alana doğru gidiyor. Mesela, balon balıklarının buralara gelmesinin sebebi... Zaten genelde balon balığı üzerinden gidiyor da mikro istilacılar da var, böcekler de var; bu canlılar yer değiştiriyor. Şimdi, yer değiştirdiğini düşündüğümüz zaman, bitkiler açısından tozlaşma problemleri ortaya çıkıyor; tozlaşma problemi, tozlaştırıcı ile tozlaşan arasında uyum olmazsa yine çok büyük bitkisel zararlara sebebiyet veriyor. Böcek faunası değiştiği zaman burada böyle bir durumla karşı karşıya kalacağız, bununla ilgili çalışmalarınız var mı?

Ondan sonra, mesela, tarihler verdiniz dediniz ki "Şu tarihte olursa don, şu olur, bu olur." Şimdi, iklim değişikliğiyle beraber ekim ve hasat zamanları da değişiyor. Bunları göz önüne aldınız mı?

TARSİM GENEL MÜDÜRÜ SERPİL GÜNAL - Aldık.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Bunları planladınız mı? Şimdi, sizin sigorta tarihleri belli fakat iklim değişikliğiyle ekim zamanı farklılaştı. Mesela, Haziranın ortasındayız, dışarı çıktık mı üşüyoruz. Bunlar nasıl olacak? Bu, önemli bir durum, vatandaş buradan çok büyük zarar görebilir.

Bir başkası; şimdi, özellikle bunu sürekli vurguluyorum: Şimdi, Ege ve Akdeniz'de meyve ağaçları... Bu meyve ağaçlarının meyve verebilmesi için kışın belirli bir soğukluğu yaşaması gerekiyor, bunu yaşamadığı takdirde bu adamlar meyve üretemezlerse bunun zararını kim karşılayacak? Bunun bir öngörüsü olması gerekiyor çünkü vatandaşın yapacağı veya şey diyorsunuz ya "çiftçinin bakımda hata" yani kullanıcı hatası değil bu. Adam meyvesine çok güzel baktı fakat kışın bu soğukluğu bu meyveler yakalayamadı. Yakalayamasa zaten meyve vermeyecek. Zaten günümüzde büyük oranda meyve üretiminde düşüş de var, kalitede düşüş de şu anda var ve bu zaman içerisinde bu durumla karşılaşma ihtimaliniz var. Yani bunu Meteorolojiden mi alıyorsunuz, ne yapıyorsunuz nasıl yapıyorsunuz, o soğukluk meyveleri için belirli bir şeydir bu. Bu, olmazsa meyve vermez. Yani bizim istediğimiz aslında, şu anda TARSİM'in zaten vatandaşa hizmetleri var. Şeyler de belli... Hortum yeni girdi zannediyorum şeye.

TARSİM GENEL MÜDÜRÜ SERPİL GÜNAL - Yok, yeni girmedi. Kronolojide var.

HASAN KALYONCU (İzmir) - Yok yani yeni girdi dediğim, on sene öncesinde hortum yoktu herhâlde, yeni sayılır şey olarak.

Mesela, sıcaklık, ani sıcaklık yükselmeleri falan bunları aslında öngörerek buna göre bir planlama yapmak gerekiyor ki çiftçimizi koruyalım. Çiftçimizi koruduğumuz zaman tarım ürünlerini de korumuş oluyoruz ve ülkeyi korumuş oluyoruz. Burada da size büyük sorumluluklar düşürüyor. Yani şimdi, sel ve su baskını zaten olan bir şey var, bunun da sizde karşılığı var. Biz burada olabilecekleri, değişimler sonucu neler olacak, vatandaşımıza nasıl bir hizmet vereceğiz... Aslında bunları dinlemek istiyorduk.

Teşekkür ediyorum, sorularıma cevap verirseniz sevinirim.